Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, Türkiye Büyük Millet Meclisi Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu toplantısında kadının aile, çocuk gibi bağlamlardan ayrı bir “birey” olarak ele alınması gerektiğini belirterek tüm yasaların “kadın”a etkisinin incelenmesi gerektiğini söyledi.

Son dönemde medyada kadına yönelik aşağılayıcı ve toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı söylemlerin artışına dikkat çeken Süllü, konu ile ilgili alt komisyon kurulmasını talep etti.

UN WOMEN (Birleşmiş Milletler Kadın Birimi) Ülke Direktör Vekili Sabine Nicole Freizer ve Proje Yöneticisi Neşe Çakır Saylan’ın da katıldığı  TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu toplantısında Süllü, komisyon çalışmalarını değerlendirerek,  kadına bakış açısı; komisyon çalışmaları konusunda eleştiri ve önerilerini dile getirdi.

KADIN BİR BİREY OLARAK ELE ALINMALI

 Süllü “Kadın, sürekli olarak bir bağlam içinde değerlendiriliyor. Oysaki kadın, çocuk ve aile kavramlarının dışında öncelikle bir bireydir. Kadını bir birey olarak ele almalıyız ki toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda kalıcı çalışmalar yapabilelim.  Yeni düzen değişikliği ile meclis içtüzüğü değişmeden torba yasalar getirilmeye başlandı. Aslında öncelikle içtüzük değişikliği görüşülmeliydi. Yapılması gereken Meclis İç Tüzüğü değişikliği sırasında,  meclisten geçecek tüm yasalarda komisyonumuzun etkin rol almasını sağlayacak birer temsilci verebiliriz ya da yasaların komisyonda görüşülmesi sağlanmalıdır.   Yasaların, kadına etkileri konusunda böylelikle söz sahibi olabiliriz. Yaptırım olarak bunu başarabilirsek,  komisyon çalışmalarımızın anlamı olur.” dedi.

TOPLUMSAL CİNSİYETE DUYARLI BÜTÇELEME

Geçmiş dönemde yapılan çalışmaları değerlendiren Süllü, “Benim çok önemsediğim konulardan biri Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme Çalışması Türkiye’de ilk olarak Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nde UN WOMEN (Birleşmiş Milletler Kadın Birimi) ve Sabancı Vakfı işbirliği ile benim öncülüğümde gerçekleştirilen ve belediyemizde başarı ile yürütülen bir proje. Komisyon olarak,  TBMM’de yasalarda toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme uygulamasını sağlamamız gerekli. Bütçe sürecinin, eğitimden sağlığa, çalışma hayatından sosyal güvenliğe tüm alanlarında, kadın-erkek eşitliğinin uygulanmasını gözetmeliyiz.  Bütçeyi yeni dönemde artık meclis yapamıyor ama oluşturulan bütçe konusunda baskı unsuru olmalıyız.”  diyerek görüşlerini dile getirdi.

MEDYADA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İHLALLERİNİN ARAŞTIRILMASI ve ÖNLENMESİ

 Dr. Jale Nur Süllü, kadını toplumsal yaşamda yok saymaya ve aşağılamaya yönelik söylemler içeren yazı ve yayınların arttığına dikkat çekti. 25 Temmuz 2018 günü Yeni Akit Gazetesi köşe yazarı Vehbi Kara’nın “Kadınlar Yuvalarına Dönmeli” başlıklı yazısını örnek veren Süllü, medyada toplumsal cinsiyet eşitliğine ve kadının bireysel varlığına saldırı yapıldığını belirtti.

 “Zorunlu olmadıkça kadının çalışma hayatına sokulması ne dinen ne de örflerimize göre uygun değildir.”…"Kadınlar yuvalarına döndüğü takdirde hürmet görecektir. Bu nedenle, hayasını muhafaza ettiği ölçüde kadın güzel, değerli ve saygındır”… “ Seküler yaşamında yaptığı ahlaksız eğlencelere kapılmış kadınların yalancı hâllerine kanmayalım."  “Bir kadının rahat ve mutluluğu yuvasındadır”… "Çok samimi arkadaşlıklar, dostluklar ve iş yaşamındaki dayanışma, bir güzel kadının aralarına girmesiyle birlikte derhâl bitiverir. Bir daha ki ara ki o eski zevkli çalışma ortamı bulunsun”…. “Kadınların çalışma hayatına girip erkeklerle fink atması..." gibi tanımlamalarla devam eden ve son derece kadınları aşağılayıcı  köşe yazısından satırlar okuyan Dr. Jale Nur Süllü, konuşmasına şöyle devam etti: “Nasıl bir zihniyet ile karşı karşıya olduğumuz ortada. Kadını eve kapatmak, iş yaşamından uzaklaştırmak, aşağılamak, toplumsal yaşamda ve iş yaşamında olan tüm kadınları ahlaksız ve kötülüklerin sebebi olarak yaftalamak üzerine kurulu yazının sahibi Yeni Akit Gazetesi köşe yazarını kınıyorum.”

“İfade özgürlüğüne uygulanan sansürler nedeni ile haksız yere hapiste olan gazeteci ve milletvekilleri varken toplumun yarısını oluşturan kadınlara yönelik bu ve benzeri yayınlar konusunda ne tür önlem alıyoruz, nasıl bir refleks gösteriyoruz?” sorusunu komisyona yöneltti.

“Yazılı, sözlü, internet haberciliği ve sosyal medyada kadını aşağılayan, küçük düşürücü nefret söylemlerinin önlenmesine yönelik ve bu söylemlerin oluşturacağı baskıdan korunmaları amacı ile bir alt komisyon kurulması gerekmektedir” diye sözlerine devam eden Süllü, “Medyada Cinsiyet Eşitliği İhlallerinin Araştırılması ve Önlenmesi” alt komisyonu kurulmasını önerdi.

Editör: TE Bilişim