Prof. Dr. Günay, Paris OECD Konferans Merkezi’nde yapılan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi ‘Siyasi İşler ve Demokrasi’ Komite Toplantısı’na katıldı. Avrupalı Parlamenterlerin gündemi; Avrupa’da seçim sistemleri, sosyal medya ve dijital sistemin seçim süreçlerine etkisi ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi iç işleyişiydi.

DİJİTALLEŞEN DÜNYADA ADİL VE MEŞRU SEÇİMLER

Toplantının önemli bir gündem maddesi olan dijitalleşen dünyada adil ve meşru seçimler başlığı ile alakalı Prof. Dr. Günay “Avrupa’da seçim sistemlerinin mevzuat ve uygulamalar yönünden birçok farklı seçim sistemi bulunduğu, bu çeşitliliğin farklı siyasi tarih, kültür ve geleneklerden kaynaklandığı ve her ülkede temsil edilebilirlik ile yönetilebilirlik bakımından farklı sonuçlar ortaya çıktığı ortadır. Bu bağlamda hukukilik ile meşruiyet arasındaki tutarsızlık tartışıldı. Bu işleyişin özellikle Avrupa’da demokratik sürece karşı kamu güvenini zedelemesine ve özellikle popülizm ve aşırılık için verimli bir ortam yarattığı vurgulandı. Bunun önemli bir tespit olduğuna inanıyorum. Adil ve özgür seçim sürecinin ve sonuçlarının güvence altına alınmasına yönelik asgari seçim sistemi standartlarının oluşturulması için çözümler tartışıldı. AKPM Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi olarak 2002 tarihli İyi Uygulama Kurallarının çok eski olduğu ve gelişen siyasi gerçeklikler, zorluklar ve Venedik Komisyonunun yapmış olduğu çalışmalar ışığında güncellenmesi gerektiği önerisi gündeme geldi.” Şeklinde konuştu.

SOSYAL MEDYA VE DEZENFORMASYON

Prof. Dr. Günay, sosyal medya ve dezenformasyon konusunu ise “Ayrıca sosyal medyanın önemli rolü, yalan haberler, parti bürokrasisinin artan nüfuzu, siyasi reklamların kötüye kullanılması gibi demokratik sürecin kalitesini etkileyebilecek yeni ortaya çıkan olgular karşısında neler yapılabilir en önemli gündem konumuzdu. Amerika’dan Fransa’ya her ülkenin gündemini meşgul eden önemli bir konu. Dijitalleşen dünyada bilgi kirliliğinin boyutu, kamuoyunun görüşünü şekillendirebiliyor, dezenformasyon kampanyaları, yurt dışı kaynaklı seçim müdahaleleri ve manipülasyonları ile sosyal medya ve internette yer alan istismar ve artan nefret söylemlerinin üye ülkelerdeki seçim süreçleri ve demokratik süreci etkileyebiliyor. Bu gelişmelerden AKPM’nin endişe duyduğu ve sosyal medya üzerinden veri odaklı seçim kampanyalarının daha iyi denetlenmesi gerektiği dile getirildi. Üye ülke hükümetlerinin demokratik seçimler bağlamında dezenformasyonla mücadele etmeleri için; sosyal medya sağlayıcıları ve aracıları ile iş birliğini geliştirmesi, seçmenlerin güvenilir bilgiye erişimini sağlaması, vatandaşların bilgiye erişimini kontrol eden teknoloji şirketlerinin tekel konumunu kırması gerektiği belirtildi.” Şeklinde özetledi.

EĞTİM, FARKINDALIK, ŞEFFAFLIK

Gündeme gelen sorunlara karşın çözüm önerileri hakkında ise Günay, “Bu öneriler; medya eğitiminin desteklenmesi, verilerin nasıl kullanıldığı konusunda kamu farkındalığının artırılması, bilgi doğrulama platformu girişimlerinin desteklenmesi, internette yer alan siyasi reklamların şeffaflığının arttırılması, seçim kampanyalarına medyada yer verilmesi konusunda medya kuruluşları ve medya çalışanlarının mesleki ve etik standartlarını içeren otokontrol bir yapı geliştirmeleri ve dezenformasyon ve nefret söylemi ile ilgilenen savcı ve hakimler için özel bir birim kurulması gibi bir takım strateji ve uygulamaları kapsamaktadır.” Şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilişim