Demokrat Parti  Eskişehir Örgütü’nün Pazar toplantısında konuşan DP Mahmudiye İlçe Bşkanı Necdet Sevim tarımın, çiftçinin sorunlarını ele alarak, tarımın dışa bağlı kaldığı sürece çiftçinin yüzünün gülemeyeceğini söyledi.

Çiftçilikle uğraştığını ve çiftçinin kanayan yaralarını anlatacağını belirten DP Mahmudiye İlçe Başkanı Necdet Sevim şunları söyledi:

“2017 harman hasat sezonunu telaşesini nihayete erdirmiş bulunuyoruz. Bu toprakları eken bu günlere gelen bu hassatıo yaşayan bu ürünleri toplayan çiftçilerimize teşekkür ediyorum.

Coşkuyla bayram havasıyla bin bir umutla başlayan harmanımız ne yazık ki hükümetin hangi amaca hizmet ettiği belli olmayan siyaseti ile umutlarımızı bir başka harmana ertelemek üzere tamamladık. İyi bir yıl yaşadık rekoltesi düzgün bir yıl yaşadık. Beklentilerimiz yüksekti borçlarımızı ödeyebilme umudundaydık. Lakin gümrüklerde düzenlemelerle fiyatların aşağıya çekildiğini, maliyetle kafa kafaya geldiğini gördük. Bir liraya başlayan alım satım gümrük düzenlemelerinden sonra buğday, hububat, et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri neredeyse üreticinin üretiminin tamamını kapsayan ürünlerdeki düzenlemelerle buğdayın 700-800 bin liralara aralığına gerilediğini gördük.

Neticesinde üreticimizin borçlarını ödeyemez hale geldiğini yaşadık. Efendim kırsalda 300 kilo civarında bir rekolte ile çalışmaktayız. Bunun dekarda 100 lira 100 lirada işçi maliyeti olduğunu tespit etmekteyiz. 300 kilo buğdayın ederinin 240 lira olduğu tespit edilmekte. Dekara 40 lira karla bu üreticiyi amme hizmeti yapmaya mecbur edenlere sesleniyorum.

Benim çiftçiyim gayretli, benim çiftçim çalışkan bu insanları bu şekilde heder etmeyelim. Kurban etmeyelim bunlara sahip çıkalım. Altı köşe kasketini alıp bir memurun karşısında ne diyeceğim diye gözüne bakan insanımız, biz bunu ey hükümet reşatın altınını kaybet bu insanı kaybetme. Eğer bu insanı kaybedersen bu toprakların kahrını çekecek insanı bulamazsın. Netice itibariyle bu topraklar Demokrat Parti’ye acıkmıştır bu topraklar Demokrat Parti’ye susamıştır. Bu topraklar Demokrat Parti’yi özlemiştir. Benim insanım, benim çiftçim, benim köylüm diyerek denge unsurunu güden politikalara ihtiyaç duymaktadır. Benim diyen yöneticiye ihityaç duymaktadır.

Tarım tamamıyla dışa bağımlı hale gelmiştir. Gübresinden ilacına, teknik mekanizasyonuna çalıştığımız bütün girdiler dış kaynaklardan temin edilmek zorundadır. Bugün kendi roketini uzaya gönderen Hindistan ve karşılığında biçerdöverini yapmaktan mahrum Türkiye Cumhuriyeti.  Pulluğumuzu bile dışarıdan almak zorundayız. Tohumlarımızı dışarıdan almak zorundayız. Değerli arkadaşlar

Eskişehir’in 5 milyon 800 bin dekar tarım alanı bulunmaktadır. Bunun 3 milyon 630 bin dekarı Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS)’ye kayıtlıdır. Bu aradaki yüzde 85’lik fark İstanbullu, Ankaralı komisyoncuların eline geçmiş durumdadır. Farkın yüzde 15’i de miras hukukundan, şundan bundan, sahiplendirilemediğinden ÇKS’de ibraz edilememektedir. Bu 1.5 milyon dekar arazi, benim köyüm 50 bin dekar. 30 tane benim köyüme tekabül eder. Eskişehir’in içerisinden 30 tane benim köyümü çıkardığınız zaman Eskişehir’de tarımdan söz edemezsiniz. 

Benim bu toprakları işleyebilmek için Katarlı bir ortağa ihtiyacım yok. Benim bu toprakları işleyebilmek için Alman’ın İtalyan’ın tekniğine de ihtiyacım yok. O altı köşeli kasketli adamın ayak izi varsa o tarlada, ben bu hizmetin hakkından gelirim. Yeterki o altı köşeli kasketli insan ölmesin. Neticede 6 köşeli kasketli insanın o tarlada izi varsa o üründe teri varsa benim ekmeğimin tadı olur tuzu olur. Rahmetli Demirel, kendi yiyeceğini çıkarmayan ülke açtır diyor. Eğer milletimizin büyük bir çoğunluğu çiftçi olmasaydı biz bugün dünya üzerinde olamayacaktık”  “ Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi gerçek üreticisi olan köylüdür. Milletimiz çiftçidir” diyen Atatürk’ün gösterdiği bu yola bu ülkeye riayet ederek bir siyaseti özlemekteyiz. Benim memleketimizin koyunu, kuzusu mu yoktu. Samanı bile kendilerine ticaret sermayesi yaptılar. Allah rızası için bu işlere gönül veren insanımıza sahip çıkalım. Çiftçim ayağa kalk kendine gel. Benim çiftçim diyene yetkiyi ver. Verki harmanlar bayram coşkusuna dönsün.”

DP Odunpazarı İlçe Başkanı Hüseyin Özcan’da ‘yeni bir devlet kurduk’  söylemlerine sert tepki göstererek Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet yaşayacağını söyledi.

                    

                                     

               

Editör: TE Bilişim