Eskişehir’de İlk Milli Helikopter Motoru TEI-TS1400’ün Teslim ve Tasarım Merkezi Açılış Töreni’ne video konferans yöntemi ile katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’yi havacılık başta olmak üzere her türlü motor tasarımı ve üretimi alanında adres ülke yapma hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Arifiye’deki fabrika her şeyiyle bedeli 250 milyon doları ancak bulan bir tesistir. İşlemin adı satış değildir, özelleştirme de değildir yapılan işin adı işletme devridir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İlk Milli Helikopter Motoru TEI-TS1400’ün Teslim ve Tasarım Merkezi Açılış Töreni’ne video konferans yöntemi ile katıldı. Burada açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından başlatılan ve TEI tarafından yürütülen turboşaft motor geliştirme projemizde önemli bir gün yaşıyoruz. Gökbey helikopterimiz için Türk mühendisleri tarafından tasarlanıp imal edilen turboşaft motorumuzun test için teslimiyle tasarım merkezinin açılışını gerçekleştiriyoruz. Biraz önce tanıtımlarını dinlediğimiz ve izlediğimiz bu projeler ile inşallah savunma sanayinde yeni bir döneme giriyoruz. Turboşaft motor geliştirme projesi kapsamında yapılacak yatırımlar ve kazanılacak kabiliyetlerle TEI kendi alanında ülkemizde rol model haline dönüşecektir. Tasarım merkezinde ise mühendislerimiz tasarım ve araştırma geliştirme birimlerimiz çok daha verimli ve koordineli şekilde çalışmalarını yürütecektir. Ülkemize birlikte uluslararası arenada da milli sanayi kuruluşumuz TEI’nin sektörün en önemli oyuncuları arasında yer almasını hedefliyoruz. Dünya ülkelerinde motor teknolojileri konusunda söz sahibi bir elin parmakları kadar ülke var. Bir motorun geliştirilmesi için yurt içinde yazılımından malzemesine çok geniş bir ekosistemin beraber çalışması gerekiyor. Hamdolsun TEI artık sadece motor üreten değil, motor tasarlayan, üreten ve dünyaya satan bir marka haline dönüşüyor. Turboşaft projemiz ile ülkemizde bu ve benzeri sınıftaki motorları test edebilecek çok ciddi bir test alt yapısı da teşhis ediyoruz. Bu alt yapı aynı zamanda milli muharip uçak motoru gibi daha yüksek güç sınıfı motorlarımızın testinde de kullanılabilecek. Ayrıca yeni nesil hafif zırhlı araçlar, Altay tankı, İHA’lar ve füzelerimizle birçok platformumuzun çeşitli güç sınıflarındaki motorlarını da geliştiriyoruz. Allah’ın izniyle yakında tüm bu motorları envantere almaya başlayacağız. Helikopter turboşaft motorumuzla açtığımız yolda diğer savunma sanayi araçlarımızın motorlarının tamamını yapana kadar ilerlemeyi sürdüreceğiz. Bir yandan TUSAŞ’ı diğer yandan özel sektör kuruluşlarımızın gayretleriyle Türkiye’yi havacılık başta olmak üzere her türlü motor tasarımı ve üretimi alanında adres ülke yapma hedefimize adım adım yaklaşıyoruz” diye konuştu.

“İşlemin adı satış değildir, özelleştirme de değildir yapılan işin adı işletme devridir”
Arifiye’deki tank palet fabrikası konusunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar birileri Arifiye’deki tank paleti fabrikası üzerinden ülkemizin savunma sanayini baltalamaya çalışsa da biz bu hedeften asla vazgeçmeyeceğiz. Bu vesileyle Arifiye’deki fabrika meselesini bir kez daha anlatmak istiyorum. Her şeyden önce Arifiye’deki fabrika arazisi, binası, makineleri dahil her şeyiyle bedeli 250 milyon doları ancak bulan bir tesistir. Bu fabrikaya 20 milyar dolar diyen hem ömründe hiç fabrika görmemiştir hem de 20 milyar doların ne anlama geldiğini bilmiyordur. Yani neresinden tutsanız elinizde kalacak bir iftira ile karşı karşıyayız. Ayrıca yapılan işlemin adı satış değildir, özelleştirme de değildir. Yapılan işin adı işletme devridir. Mülkiyeti savunma bakanlığımızda kalmak üzere bir Türk şirketi olan BMS’ye 25 yıllığına işletme devri yapılan fabrikanın Katarlı yatırımcılara satışı gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir. Çalışan personelin özlük haklarında her hangi bir kısıtlaması yapılması bir yana iyileştirmeye gidilmiştir. BMS bazı projelerinde elbette pek çok şirket ve kurum gibi Katarlı yatırımcılarla da ortaklık ilişkisi kurmaktadır. Savunma sanayi projelerimizde Amerikalılarla, İngilizlerle, Almanlarla diğer pek çok ülkeyle ortaklık yaptığımızda ne oluyorsa ne bir eksiği ne bir fazlasıyla Katarlı yatırımcılarla da aynısı olmaktadır” şeklinde konuştu.

“İşletme devri işlemi yargıya taşınmış, Danıştay karar vererek ortada her hangi bir hukuksuzluk olmadığını tescillemiştir”
Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk hisse devri ve Arifiye’deki tank palet fabrikasının devir işleminin yargıya taşındığını hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Borsa İstanbul A. Ş.’nin yüzde 10’luk hisse devrinde sergilenen yatırım düşmanlığı ve yatırımcıların menşeine göre ayrımcılığa taviz tutma zihniyeti burada da kendini göstermiştir. Üstelik Arifiye’deki işletme devrinin içinde modernize ihtiyacı sebebiyle artık faaliyetlerini yürütmekte zorlanan fabrikaya 50 milyon dolarlık yatırım şartı vardır. Sadece bu da değil. Aynı zamanda fabrikada Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaç duyduğu bütün bakım ve onarım çalışmaları da yapılmaya devam edecektir. Bu işletme devri işlemi yargıya taşınmış, Danıştay karar vererek ortada her hangi bir hukuksuzluk olmadığını tescillemiştir. Tabi biz Arifiye’deki fabrika üzerinden Türk Silahlı Kuvvetlerimize ve kahraman askerlerimize yapılan saldırıların asıl sebebini gayet iyi biliyoruz. Yıllarca Türk Silahlı Kuvvetlerini tek parti faşizmini sürdürme gayretlerinin kalkanı olarak kullananların artık sadece ülkenin ve milletin ordusu haline gelen bu kuruma tahammülsüzlüklerinin sebebini de gayet iyi biliyoruz. FETÖ’cülerden, darbecilerden arınan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin vatan sınırlarını korumadaki ve sınır ötesin harekâtlarındaki başarılarından duydukları rahatsızlığı bu tür bahanelerle, askerimizi hedef alarak dışa vuranları milletimize havale ediyorum. Biz kahraman ordumuzla ve destan üstüne destan yazan askerimizle birlikte büyük ve güçlü Türkiye’yi inşaat etmeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin önünü kapamasına izin vermeyeceğiz”
Türkiye’nin önünün kapanmasına izin vermeyeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hayatlarında fabrika nedir, üretim nedir, proje nedir, ülke ve millet için çalışmak nedir, özelleştirme nedir, işletme devri nedir bilmeyenlerin, bühtanların Türkiye’nin önünü kapamasına izin vermeyeceğiz. Projelerimizin Nuri Killigil, Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ gibi isimlerin yürüttükleri çalışmaların Devrim otomobili gibi samimi girişimlerin akıbetine uğramasına müsaade etmeyeceğiz. Bu acı hikâyelerden birinin kahramanı da 1944 yılında Devlet Demir Yollarında kullanılan, dizel motorları üretmek için kolları sıvayan Kamil Özman’dır. Rahmetli Öcman’ın başında olduğu bir ekip tarafından projelendirilip, Eskişehir’deki fabrikalarda gövdesi ve başlığı dökülen, krank mili dövülen motor diğer aksamları ile birlikte tamamen yerli olarak Ankara’da üretilir. Bu ilk motorun prototipi de 1946 İzmir fuarında sergilenir. Fuar dönüşü, dönemin tek parti CHP’si hükümetinin Ulaştırma Bakanı ve Türk Hava Kurumu Başkanı olan Şükrü Koçak hemen motorun üretildiği fabrikaya gider. Kamil Öcman ve ekibi heyecanla ürettikleri motoru anlatmaya çalışırlarken Şükrü Koçak, ‘Siz burada nasıl motor yaparsınız? Derhal bu fabrikayı kapatın’ diyerek çıkar ve gider. Türkiye’nin ilk dizel motor hikâyesi işte böyle acı bir sonla neticelenmiştir. İnşallah TEI de ve diğer kuruluşlarımızda yürütülen motor projelerine sıkı sıkıya sahip çıkacak ülkemizin bu alanda da hedeflerine ulaşmasını sağlayacağız” dedi.
Son olarak savunma sanayinin öneminden bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi;
“Yaşadığımız coğrafyada güçlü bir Savunma Sanayi’ne sahip olmadan, geleceğimize güvenle bakamayacağımızı, attığımız her adımda bir kez daha görüyoruz. Konvansiyonel savaşların şekil değiştirdiği bu dönemde bugünün ve geleceğin ihtiyaçlarını karşılayacak bir Savunma Sanayi’ni inşa etmek için 18 yıldır gece gündüz çalışıyoruz. Gemiden tanka, uydudan insansız hava aracı sistemlerine, savunmanın her alanında yatırımlarımız ve teşviklerimizle sanayimize yön verdik. Platform tasarımı ve üretimindeki kabiliyetlerin tek başına yeterli olmayacağı düşüncesinden hareketle dışa bağımlılığın ortadan kaldırılmasını sağlayacak kritik alanlardaki çalışmalarını özellikle destekledik. Bunun için vakıf şirketlerinden diğer ana yüklenicilere ve KOBİ’lere üniversitelerden, araştırma merkezleri ile TEKNO Parklara kadar geniş bir ekosistem kurduk. Ülkemizin kendi insan gücü yanında uluslararası potansiyelini harekete geçirecek adımlar attık. Nitekim Türkiye 125 bini geçen uluslararası öğrenci sayısı ile bu alanda ilk 10 ülke arasında girdik. Aynı şekilde uluslararası lider araştırma programı ile kritik projelerde görev almak üzere yüzlerce araştırmacıyı ülkemize getirdik. Teknofest ve benzeri etkinliklerle çocuklarımıza ve gençlerimize teknoloji, uzay ve havacılık alanlarındaki potansiyellerini gösterebilecekleri platformlar sunduk. Her geçen gün yaygınlaşan, dene-yap atölyeleriyle çocuklarımızın teknolojiye olan meraklarını ve ilgilerini keşfedecekleri zeminler oluşturduk. Savunma Sanayi’nin her alanında proje çalışan, araştırma ve geliştirme faaliyeti yürüten üretime yönelen girişimlerimizin yanında yer aldık. Elimizdeki sınırlı imkânları mümkün olduğu kadar çok çalışmayı desteklemek için etkin ve adil bir şekilde kullanmaya gayret ediyoruz. Projelerin tasarımından finansmanına kadar her alanda, etkinliği ve verimliliği sağlamak için daha kapsamlı bir koordinasyona ihtiyacımız olduğunu görüyoruz. Savunma Sanayi Başkanlığımız ve İcra Komitemiz vasıtasıyla daha güçlü bir koordinasyon sistemi kurmayı planlıyoruz.”
Diğer yandan törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Komutanı Hava Org. Hasan Küçükakyüz, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Genelkurmay Başkanı Org Yaşar Güler, Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız, Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Muhsin Dere ve TEI Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mahmut F. Akşit katıldı.

Editör: TE Bilişim