Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde AKP’li Belediye Başkanı’nın korumalarıyla Saadet Partisi üyeleri arasında yaşanan tartışma ve  korumaların ateş açması sonucu bir SP’li yaralandığını belirten SP Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Levent Baştürk, korumaların  SP’nin seçim bürosuna da taciz amaçlı silahlı saldırıda bulunduklarını öne sürdü.

SP’ye yönelik iftiraların arttığına dikkat çeken Baştürk, “Saadet Partisinin bütün Türkiye’de yaklaşık 22 bin belediye meclis üyesi adayı var. Bakan sıfatlı Sayın Soylu ittifak ithamına rağmen sadece 22 binden 74’ünün PKK’lı olduğu iftirasını atabiliyor. Ortada bir ortaklık iddiası varsa, haliyle bu rakamın çok daha kabarık olması gerekirdi. Kaldı ki meclis üyeliği için adli sicil kağıdı gerekmektedir. Dolayısıyla da PKK mensubu olmaktan ve PKK adına haraç toplamaktan hüküm giymiş kişilerin meclis üyesi adayı olması imkansızdır. Hatta HDP üyesi olan kişinin bile bir başka partinin meclis üyesi olması halinde adaylığının düşürülmesi söz konusu olacaktır” dedi.

İktidar bloğunun devletin her türlü imkanlarını kullanmasına ilaveten Partili Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı’nın tehditle kalmadıklarını, asılsız iddialarıyla halkın bir kısmını diğerine karşı kin ve düşmanlığa tahrik ettiklerini öne süren SP Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Levent Baştürk şunları söyledi:

“İktidar bloğunun seçim taktiği kutuplaştırma, düşmanlaştırma, şeytanlaştırma ve kin ve nefret aşılama  üzerine inşa edilmiş durumda.

İktidar bloğu, vatan-millet-sakarya-din-iman sömürüsü yapmak suretiyle bu memleketin kötü yönetildiği gerçeğini söylemekten bizleri engelleyemeyecektir. Eğer ülkemizde hakikaten bir beka sorunu varsa onu eğitimin, adaletin, dış politikanın ve ekonominin tamamen çökmüş olduğu mevcut statükonun devamı halinde aramak gerekmektedir.

Sayın Bahçeli’nin 'ya İstiklal ya ölüm' diyerek kurduğumuz cumhuriyeti 'ya patates ya soğan' diyerek tartışmaya açtırmayız" sözü bayat bir demagojiden başka bir şey değildir. Asıl beka söylemini dilinden düşürmeyenler, toplumun yarısını diğerine düşman ederek belaya davet çıkarmaktadır ve bir ulusal güvenlik sorunu yaratmaktadır.

Hukuk ve medya, erk sahiplerinin yakaları altındaki zeminin kaymaya başladığı günümüz şartlarında birer silah haline getirilmiş durumdadır.  Her ikisi de birer şantaj ve tehdit vasıtası haline dönüştürülmüş durumdadır.

Gelecek hafta gerçekleştirilecek yerel seçimlerin ülkemiz siyaseti için yerel seçimin ötesine giden sonucu olacaktır. İktidar bloğu da bunun farkında olduğu için seçim kampanyasının başından beri oldukça çirkin bir dili ve üslubu benimsemiştir.

Temennimiz, halkımızın hem ülkemizi yönetemeyen iktidarı hem de halkımızı ayrıştıran ve düşmanlaştıran siyasi söylemi cezalandırmasıdır.”

Editör: TE Bilişim