CHP Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, yeni eğitim-öğretim yılı nedeniyle bir açıklama yaparak, AKP anlayışının defalarca değiştirdiği sistem içinde çözülemeyen pek çok sorun ile başladığını söyledi.

Yaşanan ekonomik krizin, bu sorunları daha da derinleştirdiğini ifade eden milletvekili Süllü şunları söyledi:

“ Kötü yönetilen ekonominin faturası da eğitimin mevcut sorunlarını yaşayan eğitimci, veli ve öğrencilere; yine vatandaşa kesiliyor.

Atanamayan 480.000 öğretmen, KPSS’de yüksek puan almasına karşın, haksızlıklarla mülakatta aldıkları düşük puanlarla atanmayan öğretmenler,  siyasal kadrolaşma, sözleşmeli ve ücretli öğretmen uygulamaları, ücret politikalarındaki haksızlıklar gibi eğitimcilerin sorunları yıllardır çözülemiyor.

Öğretmensiz sınıflar, LGS sınavları sonucu boş kalan imam hatip liselerinin talep gören liselere dönüştürülmemesi ile kalabalıklaşan sınıf sayıları,  taşımalı sitemin getirdiği erişim sorunları,   öğrencilerin barınma sorunları, onarımı yapılmamış sınıf ve okullar gibi fiziki sorunlarını çözmek yerine,  bakanlığın ayırdığı bütçe her yıl artacağına daha da azalıyor.

İktidarın, eğitimi kendi ideolojik amaçları doğrultusunda şekillendirme isteği ile bilimsellikten uzak,  sanatı dışlayan müfredat düzenlemeleri,  sürekli değişen sınav sistemlerinde öğrencilerin yaşadığı başarısızlıklar ve yerleştirmedeki sorunlar,   karma eğitime son verme çabaları, ders kitapları içeriklerindeki ayrıştırıcı, cinsiyetçi söylemler çeşitli dernek ve vakıflarla imzalanan protokoller, bilimsel düşünen ve üreten geçlerin yetişmesi önünde engel olarak sorun teşkil ediyor. Bu sorunlar, okulların ve öğrencilerinin sınav başarısızlıklarına yol açmaktan daha da önemlisi, sorgulamaktan, toplumsal yaşamdan uzak,   bireyci, üretmeye değil, tüketmeye odaklı, mutsuz ve geleceğe güvenle bakamayan nesiller yetişmesine yol açıyor.

Tüm bu sorunlar çözüm beklerken eğitim politikaları ile sürekli övünen,  kamuda tasarruf yapılacağını ilan eden saray yönetimi,  kaçak saray, Marmaris’teki yazlık sarayın ardından Ahlat’ta 1071 odalı saray yaptıracağını söylerken, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden 2 milyar liralık kesinti yaparak eğitime vermiş olduğu değeri gösterdi.

Bu kısıntı ile eğitim iyice niteliksizleşirken,  eğitimin yükü zaten ekonomik koşullarla zor durumda olan velinin sırtına yüklemeye çalışılıyor. Veliler, özel eğitim kurumlarını seçmeye zorunlu bırakılarak eğitimin özelleştirilmesinin önünü açan bir sistem uygulanmaya çalışılıyor.  Kısacası, sorunlar yine vatandaşa sorumluluk yüklenerek çözülmeye çalışılıyor.

Vatandaş, mevcut ekonomik krizin yaşamındaki etkileri ile uğraşırken öğretim yılının başlaması ile birden bire krizin etkileri daha da ağırlaşıyor. Aileler, ağıt ve kırtasiye ücretlerinde, okul kıyafetlerindeki zamlarla bir aylık asgari ücreti bir çocuğu için harcamak zorunda.   

Saray yönetimi,  zaten dövizdeki artış ile aldığı ücretler yarı yarıya azalmış vatandaşa yeni yükler yüklemeye çalışmak yerine, sorumluluğu alarak gereğini derhal yapmalıdır.   Eğitimdeki sorunlar yumağından kurtulmak için,  akıl ve bilim yolunda yürüyerek, Cumhuriyetin çağdaş değerlerini özümsemiş, dünyadaki rekabet koşulları ile yarışabilen mutlu ve başarılı bireyler yetiştirebileceğimiz bir eğitim politikasına derhal dönülmesi çağrısıyla 2018-2019 Eğitim Öğretim döneminde eğitimciler ve çocuklarımıza başarılar diliyorum.”

Editör: TE Bilişim