Hükümet sözcülerinin bir taraftan büyüyen Türkiye’den bahsettiğini, diğer taraftan da asgari ücret zammı görüşmeleri için ‘işçilerden fedakârlık’ beklediklerini söylediklerini belirten Emek Partisi İl Sekreteri Yahya Kaya, “Her türlü vergiye, her türlü tüketim ürününe zam gelirken işçiler neden ve nasıl fedakârlık yapacak” diye sordu?

Fedakârlık istenen sadece asgari ücretli işçi olmadığını, tüm Türkiye’de 130 bini aşkın metal işçisiyle beraber şehrimizin büyük metal fabrikalarından Arçelik, Ford Otosan, Candy Grup’un da aralarında olduğu metal fabrikaları toplu sözleşme sürecinde patron sendikasıyla zam pazarlığında olduğunu ifade e den Kaya, “ Metal patronları da gazetelerin ekonomi sayfalarında bu yılki rekor kar oranlarıyla böbürleniyor. Ancak işçilere önerdikleri zam %3,2 ! Arçelik toplam cirosunu %31,toplamda Koç Holding kar oranını %54 artırdığını açıklıyor ancak işçiye önerilen %3,2 .

Sefalet zammını kabul etmeyen metal işçileri şimdilik yemekhanelerde ses çıkarma eylemleri, organize sanayi bölgesi içerisinde yürüyüş, mesaiye kalmama şeklinde tepkilerini gösteriyorlar. Metal işçileri büyük metal direnişi metal fırtınayı hatırlatarak üretimden gelen güçlerini kullanmaktan çekinmeyeceklerini söylüyorlar” dedi.

Fedakârlık beklenen diğer işçilerin de Alpu Belediyesi işçileri olduğunu kaydeden Emek Partisi Eskişehir il sekreteri Yahya Kaya şunları söyledi:

“ İşçiler 7 aydır maaş alamıyor ancak şimdilik seslerini de çıkaramıyorlar. Neden mi? İşimizden olur muyuz diye! Hükümetin her sıkıştığında ‘taşerona kadro ‘ vaadi bu sefer gerçek olursa biz dışında kalmayalım diye! İlçede termik santrale karşı kuş uçsa haberi olmasıyla övünen belediye başkanı bu durumdan habersiz mi? Yoksa termik santralle ilgili ‘çılgın projeler’ öne süren belediye başkanının bir projesi de belediyenin kapısı da dâhil işini yapan kimseye para ödememek mi?

Fedakârlık istenen işçi emekçilere daha onlarca örnek verebiliriz. Zaten bu ülkede sadece emekçilerden fedakârlık beklenir, sadece emekçilere sabır telkin edilir. Emekçilere ‘aynı gemideyiz, beraber batarız, milli mesele bu’ diyenlerin yer-içerken akıllarına emekçiler gelmez. Asıl milli mesele vatandaşın işsiz olmasıdır, işçinin düşük ücretidir, maaşını alamadığında eve götüremediği ekmektir. Büyüyen Türkiye değil bir avuç zengindir ve hiç birisi emekçilerle aynı gemide değildir. İşçi ve emekçilerin sırtlarında kambur olanlar için fedakârlık yapmaya değil hakları için mücadele etmeye ihtiyaçları vardır.”

Editör: TE Bilişim