Demokratik Sol Parti Genel Başkan yardımcısı Dilara Tambova, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, DSP'nin seçime girebilme yeterliliğine haiz olduğunu 08.12.2017 tarihli resmi yazısıyla onaylamış olmasına rağmen, YSK'nın seçime girebilecek partiler listesinde Demokratik Sol Parti'ye yer vermemiş olmasının tam bir hukuk garabeti olmadığını söyledi.
YSK’nın verdiği kararla sadece hukukun üstünlüğünü değil, kurum olarak kendilerine olan güveni de yerle bir ettiğini öne süren DSP Genel Başkan yardımcısı Tambova, “ Üstelik demokratik bir hak olan, seçme ve seçilme Hakkını dolaylı olarak engelleyerek, demokrasinin eşit ve adil olarak işleyişine de zarar vermektedir.
Öncelikle, Mevcut sistemin ve kanunların meşru saydığı her siyasi partinin seçime girebilmesini demokratik bir hak olarak koşulsuz desteklediğimizi belirterek, şu açıklamayı yapmak isterim. 51 ilde örgütlü, bunlardan 42'sinde YSK'nın tüm yetkisini aşan taleplerini de yerine getiren DSP seçime giremezken, sadece 33 ilde örgütü olan ve buna rağmen yaptığı itiraz haklı bulunan Hüda-Par seçime girebilmektedir” dedi.
Demokratik Sol Parti’sinin 33 yıl önce kurulduğunu, yerelde ve parlamentoda defalarca iktidar olmuş bir parti olduğunu ifade eden Tambova şunları söyledi:
“ Seçime girebilme yeterliliğimiz, siyasi partilerin sicilini tutan Yargıtay'ın, teşkilat raporumuzda belirtildiği üzere 2017'nin aralık ayında onaylanmış iken, seçime girme hakkımız YSK tarafından gasp edilmiştir.
DSP'nin seçimlere katılmasının kasten engellenmesi, bir demokrasi ayıbıdır ve bu sadece bizim sorunumuz değil, tüm Türkiye'nin sorunudur. Çünkü bir ülkede hukuk bu derece ayaklar altına alınmış, adalete ve demokrasiye olan güven zedelenmiş ise o ülkede, haktan, eşitlikten, huzur ve güvenden söz etmek mümkün değildir.
Burada şunu belirtmeliyim ki! YSK'nın görevi AKP'yi iktidarda tutmak değildir. Görünen o ki, öncelikle YSK üzerinden bir ön eleme yapılmış ve adeta iktidar ve muhalefet bloğu bu şekilde dizayn edilmiştir. Aslında, 24 Haziranda bir seçim olmayacaktır. Hukuki zemini sağlanmayan bir seçim, seçim sayılamaz. Bunun adına olsa, olsa bir dayatma ile iktidar ve muhalefeti onaylatma denir. Dolayısıyla, milletimizin hayrına bir sonuç beklemiyor olmakla birlikte, yine de en büyük temennimiz öyle olması yönündedir.”
