Saadet Partili Gençler Hamamyolu’nda yaptıkları basın açıklamasında gençlerin sorunlarını dile getirdiler.

“Bugün burada; geleceği şekillendirecek olan bütün gençleri temsilen konuşacağız. Bugün burada; hayalleri solan ve dahi hayatları solan biz gençlerin sıkıntılarını konuşacağız. Bugün burada; gençlerin haklarını ve geleceğini gasp eden uygulamaları konuşacağız. Ve bugün burada sinelerde katmerlenmiş adaletsizliği, yüzlere kara leke olarak çalınmış liyakatsizliği konuşacağız” diyen Saadet Partisi Eskişehir İl Gençlik Kolları Teşkilat Başkanı Celal Tabanlı ,“Türkiye’de 15-24 yaş aralığında bulunan kişi sayısı 12.971.396, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre 2019 yılında işsizler topluluğunun %25’ini gençler oluşturduğunu ve bunların 684.889’u ise diplomalı işsiz genç olarak kayıtlara geçtiğini söyledi.

Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) sisteminde kayıtlı Lisans mezunu işsiz sayısı 664 bin, Yüksek Lisans mezunu işsiz sayısı 20 bin, doktoralı işsiz sayısı 889 olduğunu vurgulayan Saadet Partisi Eskişehir İl Gençlik Kolları Teşkilat Başkanı Celal Tabanlı konuşmasında şunları söyledi:

“Üniversiteli; mezun olduktan sonra sadece işsizlik değil, aynı zamanda KYK borcu ile de baş başa kalıyor.

Öğrenciyken bir geliri olmayan genç, devletin sağladığı öğrenim kredisine ihtiyaç duyuyor. Böylece üniversiteden borçlanmış olarak mezun oluyor.

Faizlerle birlikte bu borç kısa sürede işsiz bir gencin ödeyemeyeceği boyutlara ulaşıyor.

Geçtiğimiz günlerde KYK borcunu ödeyemediğinden dolayı haklarında yasal işlem başlatılması için Hazine ve Maliye Bakanlığına bildirilen mezun sayısı 280 bin.

Peki soruyoruz:

Başlatılacak işlem yasal mı, faiz helal mi?

Gençlerin ümidini yeşertmek amacıyla da kurulan üniversiteler artık adeta ‘gençlere işsiz denilmek yerine öğrenci denilerek genç işsiz sayısını düşürmek’ amacına hizmet etmektedir.Malumunuz üzere üniversite eğitimine devam eden bir genç, işsiz sayılmamaktadır.

böyleyken çeşitli bölgelerdeki okulların branş öğretmen ihtiyacı, hastanelerin doktor, hemşire, odyometrist, diyetisyen ve diğer bir çok alandaki sağlık personeli ihtiyacı, sosyal hizmet merkezlerinin sosyal hizmet uzmanı ihtiyacı, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinin fizyoterapist, özel eğitim ve rehabilitasyon öğretmeni ihtiyacı, kamu kurumlarına alakasız bölümlerden yapılan atamalar sonucu açıkta kalan 450 binden fazla İktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri mezunu, neredeyse asgari ücretin altında maaş alarak çalışan mühendisler bulunmaktadır.

Son iki yılda ataması yapılmadığı için hayatına son veren öğretmen sayısı ise maalesef 50’dir.

Kamu atamalarında getirilen mülakat sistemi adaletsizliğin en belirgin göstergesi ve liyakatsizliğin merkezi konumuna gelmiştir.

Mülakatlarda mesleki yeterlilikleri yerine adayların siyasi eğilimleri, dünya görüşleri, iktidar partisine karşı tutumları belirleyici olmaktadır.

Onlarca yıllık emekler 5 dakikalık bir mülakat ile yerle bir edilmektedir.

Mülakat sistemiyle özetle; Ankara’da dayısı olmayan ortada kalmıştır.

Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda 1. olduğu halde mülakat sisteminde düşük puan alarak atanamayan Deniz Öğretmen ve daha binlercesi bulunmaktadır.

Ve bir başka problem olarak da yazılı sınav ve mülakatta başarılı olduğu halde “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması” adı altında uygulama ile sicilinde herhangi bir problem olmadığı halde ataması gerçekleşmeyen veya aylarca bekletilen gençler için bu çıkmazlar çekilmez bir hal almaya başlamıştır.

Ataması yapılmayan üniversite mezunları ile ilgili gün geçtikçe artmakta olan sorunlardan en can alıcı olanları dile getirmeye çalıştık.

Saadet Partisi Gençlik Kolları olarak buradan bazı çözüm önerilerini de paylaşmak istiyoruz;

Ülkemizin en önemli kaynağı olan gençler istatistiki verilerin öznesi olmaktan çıkarılıp; gençlerin nitelikleri ve ihtiyaçları tespit edilmelidir.

Üniversiteler, gençlerin yeteneklerini değerlendirmeli, ilgisini dikkate almalı ve gelecek kaygısı olmadan donanımlı şekilde hayata atılmalarını sağlamalıdır.

Her şehire her bölümün açılmasındansa o şehrin veya o bölgenin ihtiyaçlarına ve imkanlarına göre okulların ve bölümlerin açılması, mezun olanların iş bulma oranları ve mezun oldukları bölümle ilgili yeterlilikleri ölçülüp verimsiz bölümlerin ve okulların kapatılması veya o bölümlerin ihtiyaca göre değiştirilmesi gerekmektedir.

Kamu atamalarında ülke ihtiyacını karşılayacak şekilde kontenjan artırımına gidilmelidir ve öncelikle sağlıkta sonrasında tüm alanlarda taşeron hizmet ve personel alımlarının yerine çalışma verimi kontrol edilmek üzere kamuda ihtiyaç duyulan personelin kadro ile çalıştırılması sağlamalıdır.

Mülakat sistemi derhal düzenlenmeli;itaat değil liyakat, sadakat değil ehliyet ölçülmeli ve sorgulanabilir, adil ve şeffaf bir mülakat sistemi uygulanmalıdır.

Mülakat sonuçlarının ve Güvenlik Soruşturmasının açıklanma süreleri için limitler belirlenmelidir ve Güvenlik Soruşturması, mülakat sonuçlarının açıklanmasından sonra yapılmalı-sonuçlandırılmalıdır.”

Editör: TE Bilişim