Emek Partisi Eskişehir İl yönetim kurulu üyesi İbrahim Akgün, yerel seçimlere yaklaştıkça partilerin ve belediye başkanlarının seçim çalışmalarını yoğunlaştırdığını belirterek, “Tabiri caizse küsler barışıyor, yeni ittifaklar kuruluyor-bozuluyor” dedi.
Yerelde demokrasinin tesis edilebilmesi için önemli bir işleve sahip olan yerel yönetimlerin halk katılımına açık olması sorununun halen sürdüğünü belirten Akgün, “Aday belirleme konusunda kaçırılan yerelleşme ve demokratikleşme treni, yönetime halkın dahil edilmesi konusunda da yakalanmamakta ısrar ediliyor.
Oysa bir yerel yönetim de, yönetici de halkın katılımını ne derecede sağlarsa o derecede güçlüdür. Kendini dayatan, yönetim tarzı demokratik olmayan, halkla ilişkisi sadece ‘bana oy verin, gerisine karışmayın’ düzeyinde olan yönetimlerin bir başarısı varsa bile bu illüzyondur. Özünde ülkenin anti demokratik yönetimiyle benzeşmektedir.
Demokratik yerel yönetimlerin yolu mahalle mahalle, sokak sokak örgütlü olmaktan ve doğrudan buralarda oluşturduğu örgütlülüklerle yerel yönetimlerde söz sahibi olmasından geçmektedir. Halkın taleplerine kulak tıkanıp, en doğrusunu ben bilirim tavrı yerelde de demokrasiden uzaklaştıran bir tutumdur. Demokrasinin belirleyeni sadece şehrin hizmet altyapısının düzeyi değil, yönetim şeklidir” diye konuştu.
Eskişehir’de sosyal demokrat-halkçı belediyecilik iddiasındaki belediyelerinin demokratik kitle örgütleriyle kurdukları ilişkiler bile kısıtlı olduğunu ifade eden Akgün şunları söyledi:
“ Toplumun örgütlü kesimleri olarak tüm toplumun taleplerinin sözcülüğünü yapan bu örgütlerle yan yana gelmekten adeta imtina edilmektedir.
Ne yazık ki mevcut belediyelerin sivil toplum örgütleri, dernek ve kitle örgütleriyle ilişkilerini belirlemede başka faktörler daha etkili olmaktadır. Hemşeri dernekleri üzerinden çalıştırılan lobicilik, dünya görüşü farklı kesimlere şirin gözükme telaşı daha baskın olmaktadır.
Ama en rahatsız edici olanı ise bizzat belediyeleri ve çalışanlarını hedefe koyarak kendini muhatap aldıran, bir dernek ve etrafında öbeklenen gerici çevrelere pabuç bırakılmasıdır.
Eskişehir’in tüm belediye yönetimlerini demokratik kitle örgütleriyle ilişkilerini bir kez daha gözden geçirmeye davet ediyoruz. Seçim kazanmak için her yolun meşru görülmesini, bir ‘oy’un veya seçim galibiyetinin demokratik değerlere değişilmesini doğru bulmuyoruz.”
