Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, bir televizyon programında ülke ve dünya gündemini değerlendirdi.

Destici, sahadaki tablonun Büyük Birlik Partisi'nin şahlanacağı bir seçime işaret etiğini belirterek tanzim satışlarının manavdaki fiyatın yükselmesine yol açtığını ifade etti.

Şu anda beldelerle birlikte 400 üzerinde belediye başkan adaylarının bulunduğunu kaydeden Destici, “ Anadolu en çok gezdiğim bir seçim oluyor. Hem oy anlamında Büyük Birlik Partisi olarak kurulduğumuz günden beri en yüksek oyu alacağız hem de en çok belediye başkanlığını kazanacağız. Bunu görüyorum sahada ... Patlama yapacağımız iller var; mesela Erzurum, Sakarya'da patlama yapacağız, Muş'ta patlama yapacağız, Yozgat'ta patlama yapacağız. Sivas'ı zaten alacağız. Eskişehir, Ankara, Manisa'da patlama yapacağız. Pek çok ilde 20-30 ilde BBP patlama yapacak. Herkes o gün oturup baktığında bazıları hayret içinde kalacak. BBP bu kadar belediye başkanlığını bu kadar oyu nasıl aldı diye. Kıl payı kaçırabilir miyiz belki kaçırabilir. Adaylarımız her türlü yokluğa rağmen sahada inanılmaz mücadele içinde çalışıyorlar. Ben bütün adaylarımıza hem belediye başkan adaylarımıza hem Meclis üyesi adaylarımıza hem teşkilatlarımıza teşekkür ediyorum. Asacak bayrak bulamıyorlar. Broşür gönderemiyoruz. Diğer siyasi partilere baktığınız zaman paket paket hediyeler gidiyor. Televizyonda bir kere reklamımızı gördünüz mü? Böyle adaletsiz seçim olur mu? Bizim çok yapacağımız iş var" dedi.

Bu seçimde ekonominin  çok belirleyici olacağını ifade etti.

Özellikle çiftçilerin uzun süre sonra büyük sıkıntı içine düştüğünü anlatan Destici, üreticiyi desteklemek yerine ithalata yönelmenin büyük hata olduğunu belirtti.

"TANZİM SATIŞLAR MANAVDAKİ FİYATIN YÜKSELMESİNE YOL AÇTI"

Tanzim satışlarının derde deva olmadığını kaydeden Destici şunları söyledi:

“ Köklü ve kalıcı değil. Hitap ettiği alan yüzde bir veya ikidir, geriye kalan kesimİ ne yapacağız? Elbistan'da bir manava girdim . Tanzim satışlardan sonra fiyatlar arttı dedi. Belediyeler artık hangi kurum yapıyorsa gidiyor toptan alıyor. Üretici de malı satılınca kıymete bindi dört liraya alıyorsak, beş liraya alıyoruz. Bir taraftan tanzim satıştan ucuz alırken, öbür taraftan fiyatların yükselmesine de sebep olmuş. Ben manav kardeşlerimin, söylediğini söylüyorum. Kalıcı olan şudur. Çözüm ne tanzim satışta ne vergisiz ithalatta. Çözüm üretimi desteklemektir kesinlikle burada geçiyor.

"KARARSIZ SEÇMEN HALA YÜKSEK, SÜRPRİZLER OLABİLİR"

Bu yapılan ittifaklarda şunu göreceğiz. İki kere ikinin dört etmediğini göreceğiz. Hatta üç bile etmediğini göreceğiz. Her iki ittifak için söylüyorum. Ben şunu görüyorum iki kere iki hiçbir zaman beş etmeyecek, dört de etmeyecek ben bunu görüyorum. Sahada sürprizler olacak. Herkesin lehine olabilir sürprizler. Hala önemli bir oranda kararsız bir kitle var. Yüzde 12 -13 kararsız bir kitle. Bu ittifakların seçime katılımını düşüreceğini düşünüyorum. İttifakların bazı seçmen acısından öyle seçmenler var ki ölseler kendi partileri dışında başka partiye oy vermez. İttifak yapan bütün partilerin seçmenlerinden sandığa gitmeyecek olanlar var. Bunun oranı ne olabilir? Katılımın en düşük olduğu yerel seçim olabilir. Bizim partilerimiz ideolojik temelli. Bu insanlar kendi partisinden başkasına oy vermek istemiyorlar. Bazılarında da aday sıkıntıları var…yani insanların biz bunu aday yaptık buna oy ver… Artık insanlar bunu kabul etmiyor. Belli bir dönemde kabul ettiler. Ama bunu kabul etmiyorlar.

"GÜL, BABACAN, DAVUTOĞLU SİYASİ PARTİ KURMAYA KARAR VERDİYSE AYIPLANAMAZ"

Abdullah Gül de, Ali Babacan da, Davutoğlu da Türkiye'nin yetiştirdiği çok önemli siyasi adamlar. Memlekete hizmetleri oldu. Doğruları vardır, yanlışları vardır, tartışılır. Bu insanlar parti kurmaya karar verirse ayıplanmaz ki. Böyle bir şey olabilir mi? Herkesin parti kurmaya yetkisi vardır. Bu adaylıkla ilgili de konuşuyorlar yok efendim o partiden bu partiye geçmişler de... Kardeşim adam eğer dönemini tamamlamışsa, sizin partinizden belediye başkanı seçilmiş dönemin sonuna gelmiş beş yılı tamamlamış, sonra tekrar belediye başkanlığına aday olmak istiyor ama aday gösterilmiyor. Ne yapsın adam çekilip evde mi otursun? Yeniden hizmet etmek istiyorsa... Bu herkes için geçerli…Belediye başkanları için de geçerli görüyorum. Televizyonlarda bir şey yapmış gibi itham ediliyor. Şöyle olsa sorun olurdu; bir belediye başkanı seçilir daha bir hafta sonra, başka partiye geçer, bunlar eleştirilir ama dönemini tamamlamışsa o partide tekrar hizmete devam etmek istiyorsa ama mensubu bulunduğu parti aday göstermiyorsa başka yerden aday olabilir. Bunun neresi siyasette aykırı ki...

Siz bunu yapacaksınız, öbür taraftan da diyeceksiniz ki neden başka partiden aday oldu?

BAYRAĞA UZANAN ELİ KIRARIZ, EZANA UZANAN DİLİ KESERİZ"

Bu ezan tartışmasında ezanın protesto edildiğini düşünenlerdenim. Keşke olmasaydı, benim ülkemde…Komite belki bunu organize bir şekilde yapmamış olabilir. Bu vaka oldu ama…Buna karşı bazen doğal tepkiler olabilir. Bunu provakatif olarak görmemek lazım. Biz açık ve net söylüyoruz. Bayrağımıza uzanan eli kırarız, ezanımıza uzanan dili keseriz. Dikkatli olacağız diye meydanı da bizim değerlerimizle barışık olmayan Türk Müslüman toplumun örfüne inancına ait olmayan bir şekilde meydanlarda bir takım hareketlerin yapılmasına seyirci kalınacak değil. Buna hükümetin, güvenlik güçlerinin, kanunun müdahale etmesi gerekiyor.

Zemin bazen seçim sonuçlarından çıkarılır ya da Türkiye'deki yönetimin demokratik olmadığı, kendisinden başka gruplara yaşam hakkı tanımadığı, diktatörlük iddiaları üzerinden yapılabilir. Bunlar temeli olmayan tartışmalar.

Türkiye'nin birliğini muhafaza etmek mecburiyeti var. Özellikle kutuplaştırıcı dilin terkedilmesi  gerekiyor.

"ŞEHİT LİDERİMİZİN CİNAYETİ MUHAKKAK AYDINLATILACAK"

Biz bütün bu şüpheler varken kazadır demeyeceğiz. Aynı noktadayız. Hadise üst dereceli mahkemeler... Normal bir mahkeme soruşturulamıyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturuyordu. Dolayısıyla onlarla ilgili yapılan soruşturmaya takipsizlik kararı verildi. Tek bir yolu vardı, takipsizliğin kaldırılması için Adalet Bakanlığı'nın kamu yararına bozma talep etmesi gerekiyordu. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda... Sağ olsun Adalet Bakanımızla görüştük, avukatlarımız aracılığıyla verdik. Bakanlık kamu yararına bozulmasını istedi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da toplanarak kamu yararına bozdu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı iddianameyi hazırladı. O da beşinci dairede kabul edildi. Şu anda orada yargılamalar başladı. Kahramanmaraş ayağı…FETÖ mensubu kişiler var ...Tutuklu olan...Oradaki dosyaya da takipsizlik kararı verilmişti. O zaman da darbeden çok kısa bir süre önce kaldırılması için müracaat ettik. Sonrada darbe olunca, özellikle Marmaris'te  Sayın Cumhurbaşkanını almaya giden ekibin içinden FETÖ mensubu  iki tanesi ,bir astsubay ve yüzbaşı... Orada onlara müdahale eden polis bir kardeşimiz, beni aradı telefonla...Başkanım bu iki kişi de var ekibin içinde… Biz de Maraş'ta 18 Temmuz'da bir dilekçe verildi. Olay o yönden de araştırıldı ve şimdi bunlar birleştirildi. Oradaki takipsizlik kararı da kaldırıldı. Eksiklik oldu tabi biz orada daha fazla kişi üzerinden kaldırılmasını talep ediyorduk, daha az kişi üzerinden kaldırıldı. İnşallah orada mahkeme açılacak. Orada iddianame hazırlanıyor. İnşallah bu olay aydınlatılacak biz de sonuna kadar takipçisi olacağız."

Editör: TE Bilişim