Saadet Partisi Odunpazarı İlçe Başkanı Muhammed Güney   konuşmasına terör saldırısı sonrası şehit olanlara Yemen ve Gazze’de katledilen insanlara rahmet dileyip terörün her türlüsünü lanetleyerek başladı.

Türkiye’nin bugün geldiği noktada en çok ihtiyaç duyulan hususun,  güven ortamının oluşturulması olduğunu belirten Güneş, “ Güven ortamının oluşturulabilmesi için Adalete, liyakate ve istişareye, şeffaflık ve denetime, yolsuzlukla mücadeleye ve gelir dağılımında adalete ihtiyaç vardır. Ne yazık ki iktidar hala ekonomideki asıl problemi görememektedir. 100 günde 400 dev proje açıklanıyor ekonomi altüst oluyor. 5 lira olan dolar 6 liraya çıkıyor. Yeni Ekonomi Modeli açıklanıyor, ekonomi altüst oluyor, 6 lira olan dolar 7 liraya fırlıyor. Çünkü hala yatırım diye açıklanan projeler parayı betona gömmekten ibaret. Bir yandan betondan şikâyet edeceksiniz öbür yandan ülke kaynaklarını betona gömeceksiniz. Bir yandan bütçe disiplininden, tasarruftan bahsedeceksiniz, öbür yandan, üretime dönük olmayan yatırımlarda ısrarlı olacaksınız” dedi.

 ÜLKELER FABRİKA YAPARAK KALKINIR

Ülkeler, fabrika yaparak, üreterek, kaynaklarını Ar-Ge’ye ayırarak kalkınacağını ifade eden SP Odunpazarı İlçe Başkanı Muhammed Güney şunları söyledi:

“ Çözüm Diye Yapılan İş, Faizi Arttırayım mı, Azaltayım mı, yeniden Yastık Altındaki Altınları Dövizleri Bir Kağıt Altında Toplayıp, Borca Mahsuben Dışarıya Vereyim mi. Sonra Buna da Kalkınma Derler. Bu Müstemleke Tipi, Borca Dayalı,Karşılığında da Emir Alan Bir Ekonomi Modelidir ki Bununla İflah Olunmaz. Faizci Kapitalist Düzenden Vazgeçip, MİLLİ  GÖRÜŞ’e  Dönmemiz, ADİL EKONOMİK DÜZEN’e Derhal Geçip, MİLİ KAYNAK’larımızı Harekete Geçirmek Zorundayız.

SADECE BORÇ BULARAK EKONOMİ DÜZELMEZ

İktidarın son dönemde başarı diye ortaya koyduğu tek ekonomik hamle Çin’den bulduğu 3,6 milyar $’lık kredidir. Ne yazık ki, Türkiye yana yakıla kredi arayan bir ülke durumuna düşürülmüş bulunuyor. Herhalde Sayın Bakan İLİM ÇİN’dede Olsa Alın Sözünü,BORÇ Olarak Anlamış Diye Düşünüyorum. Ordan Burdan Borç Para Bulmakla Bu İşler Düzelmez, Taşıma suyla değirmen dönmez.

 Ekonomideki çöküşü, sadece “ABD Krizi” ile “Dış Güçlerin Operasyonu” ile açıklamak da gerçekleri görmemektir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Kendi İfadesiyle, ’Bünye Sağlam Olursa, Dış Etkenler(Güçler) Size Zarar Veremez’ Diyordu Bir Konuşmasında, Doğru Söylemiş.. Biz defaatle söyledik, söylemeye de devam ediyoruz, Deniz bitti… Bir an önce yatırım ekonomisine geçmezsek, israftan bütünüyle vazgeçmezsek, Türkiye içine girdiği bu girdaptan kurtulamaz. Bu mantıkla gidilirse dolar 7 lirada olur, 8 lira da olur, 10 lira da olur.

TAVİZ TAVİZİ DOĞURUR                                                   

Elbette Türkiye’nin ekonomik ve siyasi bir kuşatma altına alınmaya çalışıldığı da doğrudur. Ancak bu yeni bir şey değil. Bu kuşatma Sevr’den beri var. Hatta Haçlı seferlerinden bu yana var. Çünkü bu topraklar Irkçı emperyalizmin ve büyük İsrail projesinin hedefindedir. Biz biliyoruz ki, Rahip Brunson krizi de bu projenin parçalarından birisidir. Bu kriz bahane edilerek Türkiye dış politika da bir takım önemli tavizlere zorlanmaktadır. Unutulmamalıdır ki verilecek her taviz ardından daha büyük bir tavizi getirecektir.Türkiye bu noktada direnmelidir ve asla tehditlere boyun eğmemelidir. SAADET PARTİSİ OLARAK ABD TEHDİTLERİNE KARŞI ATILACAK HER ADIMIN SONUNA KADAR ARKASINDAYIZ. Türkiye taviz vermemeli, ABD ve NATO Üsleri bu çerçevede Türkiye’den İran’a yaptırım bir yana, İran başta olmak üzere,D8 Ve  İslam ülkeleriyle ekonomik ilişkilerini bir an önce güçlendirmelidir.

Son Olarak, Sayın Genel  Başkanımız Temel Karamollaoğlu’nun,  Cumhurbaşkanına  Sunduğu  Teklif Gerçekten Çok Önemlidir;

Türkiye’deki bütün siyasi parti genel başkanlarının bir araya geldiği,  bir ‘Acil Kriz Toplantısı’ düzenlenmelidir.

 İçinde bulunduğumuz krizi aşmanın ilk şartı toplumsal uzlaşı ve mutabakat ortamının sağlanmasıdır. Geçmişte yapılan hatalar nasıl Türkiye’yi bu noktaya getirdiyse bugün atılacak yanlış bir adımın maliyeti çok daha ağır olacaktır. El elden, akıl akıldan üstündür. İstişare de bereket vardır. Tüm siyasi liderlerin içinde yer aldığı geniş katılımlı bir toplantı içeriye ve dışarıya birlik-beraberlik görüntüsü verecek ve cumhurbaşkanının elini güçlendirecektir. Her zaman olduğu gibi biz bu uyarılarımızı bir kardeşlik vazifesi olarak yapıyoruz.”

Editör: TE Bilişim