CHP Tepebaşı İlçe Başkanı Atilay Dalgıç, AKP Tepebaşı İlçe Başkanı Hakan Çizmelioğlu'na yanıt verdi. Dalgıç, "AKP Tepebaşı İlçe Başkanın, TCDD’ye ait bir binanın, Tepebaşı Belediyesince mühürlenmesi ile ilgili 18.06.2020 tarihli açıklaması bir yandan dayanaksız diğer yandan ise AKP’nin hukuk tanımaz zihniyetini bir keza daha ve açıkça ortaya koyması açısından dikkat çekicidir.     Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu ve bunun anayasada açıkça yazılı bulunduğunu AKP kadroları bir türlü idrak edememektedirler.  Yargının bir ayağı olan Baroların başkanlarının, hakkı hukuku anlatmak ve savunmak için Ankara’ya yürümek zorunda kaldıkları bir düzende, AKP İlçe Başkanına hukuku anlatmak için nasıl bir yöntem uygulanması gerektiği tez konusu olacak kadar çetindir. Böyle olsa da, TCDD tarafından yapılan kaçak inşaat hakkındaki asılsız iddialar ile kamuoyunun yanıltılmasının önlenmesi ve kamuoyunun bilgilendirilmesi için inşaatla ilgili bir açıklama yapmak gerekmiştir.          

            İnşaatın bulunduğu, Eskişehir Merkez 980 ada, 17 parsel sayılı taşınmaz, TC Devlet Demiryollarına aittir. Parselin 1/5000 ölçekli nazım imar planı 14.05.2015 tarih ve 227 sayılı Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile kabul edilmiş olmasına rağmen o tarihten beri 1/1000 ölçekli imar uygulama planı hazırlanıp Tepebaşı Belediyesine sunulmamıştır. Yani, parselin uygulama imar planı bulunmamaktadır.

            Söz konusu inşaat kaçaktır. Zira, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı olmadan hangi tür yapıların yapılacağı, nereye kaç kat yapı yapılacağı, yoğunluğunun ne olacağı, ulaşım akslarının ne şekilde bağlanacağı belirli olmadan ve ilgili Tepebaşı Belediyesine müracaat edilmeden inşaata kaçak olarak başlanması 3194 sayılı imar kanununa aykırıdır. Açıkça kanuna aykırı olan bir yapının mühürlenmesi ve yapı hakkında İmar Kanunu hükümlerine göre işlem yapılması ilgili belediye açısından bir mecburiyettir.

            3194 sayılı İmar Kanunun 26.maddesi gereği imar planında o maksada tahsis edilmiş olmak ifadesi açıkça belirtilmiştir.

            AKP İlçe Başkanı, inşaat durdurularak insan sağlığının ve güvenliğinin tehlikeye atıldığını iddia etmektedir. Oysa, hızlı tren 2013 yılından beri faaliyette olup, bu zaruret yeni mi doğmuştur? 2013 den beri insanların sağlığı ve güvenliği Allaha emanet edilip, TCDD ve hükümet yetkilileri insanların sağlığı ve güvenliğini bilerek tehlikeye mi atmışlardır?

            Acil bir ihtiyaç söz konusu ise beş yıldır 1/1000 ölçekli uygulama planı hazırlatılarak Tepebaşı Belediyesine neden sunulmamıştır?

            Yapının kaçak olarak başlanması karşısında, Tepebaşı Belediyesi, kanunun kendisine yüklediği ve yapmakla yükümlü olduğu görevi yerine getirerek, binayı mühürleyip durdurulmuş ve 17.03.2020 tarih ve 417 sayılı Belediye Encümen kararı ile 30 gün süre verilmiştir. Zira, İmar Kanununda, TCDD binalarının İmar Kanunu hükümlerinden muaf olduğuna dair bir hüküm bulunmamaktadır.

            29 Mayıs 2020 tarihli yazı ile Tepebaşı Belediyesi tarafından Devlet Demiryollarına, Tepebaşı Belediye Encümen kararının iptal edilmesinin söz konusu olmayıp, hukuk yoluna başvurulması gerektiği iletilmiştir.

            Hukuk, Tepebaşı Belediyesine, kaçak binayı mühürleme görevi yüklediği için bina mühürlenmek zorunda kalınmıştır. Yoksa, AKP hükümetinin, kendisinden olmayan belediyeleri çalıştırmamak ve engellemek için yaptığı ve şiddetle kınadığımız bir anlayışta hiçbir zaman olmadık. Devlet kurumları hepimize aittir ve bu kurumların hukuk içinde en verimli şekilde çalışması herkesin yararınadır.

            Diğer yandan, sırf siyasi hasımlık yapma anlayışı ile şehrin güzelliklerinin gölgelenmeye çalışılmasına tüm şehir halkı karşı çıkmalıdır. Masal Şatosunun arkasına Stadyum yapılarak nasıl Masal Şatosunun güzelliği gölgelenmeye çalışılmışsa şimdi de, Ulus Anıtının hemen arkasına bu kaçak binanın yapılmak istenmektedir."   

Editör: TE Bilişim