CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tarım alanlarını yok eden Toprak Koruma Kurulu yönetmeliğinin Danıştay kararı ile durdurulmasını değerlendirerek, “Bu karar hem Eskişehir’imizdeki Alpu Ovamızı, hem de Türkiye’nin dört bir yanındaki verimli topraklarımızı koruyacak. Artık yeter! Verimli topraklarımıza zehir santralleri yapmaktan vazgeçin” çağrısında bulundu.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 24 Ocak’ta Resmi Gazete’de yayımlanan Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Planlanmasına Dair Yönetmelik Değişikliği ile Toprak Koruma Kurulu için üçte iki çoğunlukla karar alma şartı, niteliksiz çoğunluk olarak değiştirilmişti. Kurulun, kamuya ait enerji ve ulaşım yatırım projelerinde, kararlarını toplantıya katılan üyelerin çoğunluğu ile alabilmesinin de yolu açılarak, verimli toprakların tarım arazisi vasfından çıkarılmasının önü açılmıştı.  Ziraat Mühendisleri Odası’nın tarım arazisi vasfından çıkarılan Alpu Ovası ve Türkiye’deki verimli tarım arazilerinin korunması için dava açarak, yönetmeliğin durdurulmasını istedi. Danıştay 10. Dairesi, yapılan bu değişikliğin, “hukuki belirlilik” ve “hukuki güvenlik” ilkeleriyle bağdaşmadığına hükmederek, yürütmenin durdurulmasına karar verdi.

ÇAĞRIDA BULUNDU

CHP’li Çakırözer Danıştay’ın tarım alanlarının yağmalanmasının önünü açan yönetmeliği durdurması kararını değerlendirerek, hükümete verimli topraklar üzerine kömürlü termik santraller yapılması kararlarından vazgeçilmesi çağrısında bulundu.

Danıştay kararının Alpu Ovası başta olmak üzere tüm tarım alanları için çok önemli bir karar olduğunu vurgulayan Çakırözer, şu değerlendirmelerde bulundu:

TÜM ESKİŞEHİRLİLERE TEŞEKKÜR ETTİ

 “Tarım Bakanlığı’nın verimli tarım arazilerini yok edecek kararına, tarım alanlarımızın yağmalanmasına yargı ‘dur’ dedi. Bu karar sadece Eskişehirimiz, Alpu Ovamız için değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki verimli tarım alanlarımız için çok önemli bir karar. Bu kararın ortaya çıkmasında ve tarım arazilerimizin korunmasında Ziraat Mühendisleri Odamız başta olmak üzere, Eskişehir Baromuz, Eskişehir’deki belediyelerimiz, sivil toplum örgütlerimizin, Kent Koseyi ve Çevre Platformu’nun verdiği olağanüstü mücadele çok önemli. Hepsine tekrar teşekkür ediyoruz. Verimli topraklarımızı koruyacak bu örnek karar bir an önce uygulanmalı, tarım alanlarımız, havamız, suyumuz ve geleceğimiz yok olmamalı. Alpu Ovamız ve verimli topraklarımızın korunması için kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz.”

TARIM BAKANLIĞI’NIN SORUMSUZLUĞUNA YARGI ‘DUR’ DEDİ

Alpu Ovası ve tarım arazilerinin korunması yönünde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda hem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı hem de Tarım ve Orman Bakanı’na defalarca çağrıda bulunduklarını dile getiren Çakırözer, “Bir ülkenin Tarım Bakanı verimli toprakların tarım dışı kullanımının yolunu açmak için yönetmelik değişikliğine gider mi? Defalarca söyledik, ‘Bu yönetmelik değişikliğiyle toprak korunmaz, yağmalanır. Keşke kurulun ismini de değiştirip Toprak Yağmalama ve Talan Kurulu yapsaydınız! Alpu Ovamıza, verimli topraklarımıza kıymayın’ dedik. Ama dinletemedik. Şimdi Danıştay’ın kararı da ortada. Bu karar bizim doğru söylediğimizi, haklılığımızı ortaya koydu. Verimli topraklarımızdan elinizi çekin, havamızı, suyumuzu ve geleceğimizi karartmayın. Biz kendilerini ve yavrularının geleceğini düşünen her görüşten yurttaşımızla birlikte bu talana, bu yağmaya sonuna kadar direneceğiz” ifadelerini kullandı.

SAĞLIMIZI VE ÇEVREMİZİ DÜŞÜNEN HAKİMLER VAR

Kararın Türkiye’de doğaya, çevreye ve insan sağlığa duyarlı hakimlerin var olduğunu da gösterdiğini belirten Çakırözer, “Meseleyi Alpu santrali ile sınırlandırmayarak, her alanda bütün yurttaşlar ve hukuk devleti temelinde ele alan hakimlerimize de teşekkür ederiz. Bu karar Türkiye’nin dört bir yanındaki verimli topraklarımız için emsal teşkil etmeli” dedi.

ZEHİR SANTRALLERİNDEN VAZGEÇİN

Türkiye’de verimli tarım arazilerinin 2000’li yıllarda 26.4 milyon hektar iken 2017 yılında 23.4 milyon hektara düştüğünü hatırlatan Çakırözer, “Bu rakamlara rağmen ve alternatifleri bulunmasına karşılık gıda kaynağımız olan tarım arazilerinin termik santraller gibi zehir santralleri kurarak amaç dışı kullanımının önüne hep birlikte geçmeliyiz. Verimli tarım arazilerimizi kirleterek bozulmasına neden olan bu yatırımlar havamızı, suyumuzu, toprağımızı da geri dönülmez bir şekilde kirletecektir. Bizler artık verimli ovalarımızı, havamızı yok edecek zehir santrallerinden vazgeçmeli, bunun yerine yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeliyiz” dedi.

Editör: TE Bilişim