Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu, Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nı görüşmeye devam ediyor. Tasarının görüşmeleri sırasında söz alan komisyon üyesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi ve CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, İstanbul Atatürk Havaalanı’nda yaşanan saldırıyı değerlendirdi. “Bu saldırı hepimize yapılmıştır.  Terör bir insanlık suçudur ve her türlü terörü şiddetle lanetliyorum. Kandan ve terörden beslenenlere bir kez daha lanet olsun. Hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyor, onların acısını yürekten paylaşıyorum” dedi. Yurttaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamanın devletin asli sorumluluğu ve görevi olduğunu belirten Çakırözer, Türkiye’nin yaşadığı acıları  hak etmediğini söyledi. İstihbarat ve güvenlik zaafiyeti nedeniyle yaşanan onca acı olaya rağmen hiçbir yetkilinin sorumluluk alarak istifa etmediğine dikkat çeken Çakırözer, “Böyle bir şey kabul edilemez. Sorumluların zaman yitirmeden istifa etmesi gerekmektedir” diye konuştu. CHP’nin terörün ülke gündeminden çıkması için her türlü katkı ve desteği vermeye hazır olduğunu da belirten Çakırözer, devletin ortak akılla yönetilebileceğini ancak iktidarın iktidarının “sadece ben bilir, ben yaparım” anlayışıyla hareket ettiğini ve bunun da doğru olmadığını söyledi.

YATIRIM İÇİN HUZUR VE ÖZGÜRLÜK GEREK

Türkiye’de iş ve aş sağlanması için yatırım ortamının iyileştirilmesinin büyük önem taşıdığını belirten Çakırözer, yatırımcının ise her zaman kendine demokrasi, hukuk ve özgürlüklerin güvence altına alındığı “güvenli ve huzurlu liman” aradığını belirtirken şöyle dedi:
“Bu ülkede yatırım yapan, üreten, insanları için iş ve aş alanları oluşturan herkese saygı duyuyor ve destekliyoruz. Yatırımcı için ekonomiye katkı sağlayacak her türlü olanağı sağlayacak düzenlemeleri savunuyoruz. Ancak ‘yatırım ortamının iyileşmesi’ sadece bürokratik yükü azaltmakla olmuyor. Terör belasını ülkemizden temizleyemezsek, iç ve dış barışımızı sağlayamazsak, demokrasimizi batılı ülkeler seviyesine taşıyacak düzenlemeleri hayata geçiremezsek yatırım ortamında bir iyileşme beklemek tam bir hayalcilik olur. Örneğin uluslararası alanda kullanılan dilin de yabancı yatırımcıların yatırım yapacağı ülkeye gelişinde etkili olduğunun hepimiz farkındayız. Diplomatik ilişkilerin ülke menfaatleri göz önünde bulundurularak özenli yaklaşımlarla yürütülmesi gerekir. Oysa son yıllarda yaşananlar ve ülkemizin bugün getirildiği nokta ortadadır. Demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, devletin saydamlığını ve hesap verebilirliğini güçlendiren politikalar olmaz ise arzu ettiğimiz yatırım gelmez. Keza dünyaya açık, AB’ye tam üyelik perspektifini güçlendiren, yurttaşına hesap veren bir hukuk devleti ve çağdaş demokrasi anlayışını egemen kılamazsak, ekonomide güven ve iş yapma iklimi yaratılamaz. Onun için gelin hep birlikte el birliği ile bu değerleri hayata geçirecek düzenlemeleri hayata geçirelim”
 
Editör: TE Bilişim