Uzmanlar, göz tansiyonu olarak bilinen glokomun genellikle 40 yaşından sonra ortaya çıktığını belirterek, hastalığın erken teşhisi için bu yaşın üzerindeki kişilerin yılda en az bir kez göz muayenesinden geçmesi gerektiğini belirtti.

Medical Park İzmir Hastanesi Göz Kliniği’nden Op. Dr. Mucize Yararcan, glokomun tedavi edilmezse körlüğe yol açabilecek ciddi bir hastalık olduğunu söyleyerek, “Genellikle 40 yaşın üstündeki kişilerde ve her iki gözde görülür. Ailelerinde glokom hastalığı bulunanlar, diyabetikler, sistemik tansiyonu yüksek veya düşük olanlar, yüksek miyop ve hipermetrop kişiler, sigara içenler, migren hastaları, göz yaralanması geçirmiş kişiler, uzun süreli kortizon tedavisi alan kişilerde glokom gelişme riski yüksektir. Bu nedenle bu kişilerin erken tanı ve tedavi için düzenli olarak her yıl glokom yönünden göz kontrollerini yaptırmaları gerekmektedir” dedi.

"GÖZ İÇİNDE BİRİKEREK GÖZ İÇİ BASINCINI YÜKSELTİR"

Glokomda, göz sinirindeki hasarın oluşmasında başta göz içi basıncının yüksekliği olmak üzere pek çok faktörün etkili olduğunu anlatan Yararcan, “Göz içinde sürekli olarak salgılanan ve göz dokularının beslenmesi için gerekli olan sıvı glokom hastalarında yeterince boşalamaz ve göz içinde birikerek göz içi basıncını yükseltir. Yükselen göz basıncı göz siniri hücrelerine zarar verir. Normalde 12-20mm Hg olan göz içi basıncı, glokom hastalarında 22mm Hg’nın üstündedir. Ancak göz sinir yapısı hassas olan bazı kişilerde göz tansiyonu normal olduğu halde görme sinirinde hasarlar oluşabilmektedir. Bu tabloya ’düşük tansiyonlu glokom’ denir. Tam tersine göz tansiyonu yüksek olduğu halde göz siniri hasarı yoksa ’oküler hipertansiyon’ olarak adlandırılır ve tedavi edilmeyip takip edilir" diye konuştu.

GLOKOM TEDAVİSİ

Glokom için yapılan tetkikleri hastalığın tanı ve tedavisi için büyük önem taşıdığını vurgulayan Yararcan, “Tüm erişkin hastalarımızın rutin olarak göz tansiyonlarını ölçüp, özel mercekler yardımıyla göz sinirlerini değerlendiriyoruz. Glokomdan şüphelendiğimiz hastalarımızda yüksek teknoloji cihazlar kullanarak ayrıntılı incelemeler yapıyoruz. İlaç (damlalar), SLT (selektif laser trabeküloplasti) uygulamaları ve implantsız veya implantlı (tüplü) glokom cerrahisi uygulayarak göz içi basıncını etkili bir şekilde düşürüp glokomu kontrol altına alabiliyor, böylelikle de görme kayıplarını önleyebiliyoruz" ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim