“Millet olarak, çok büyük bir felaket ve toplumsal bir travma yaşadık ve yaşamaya da devam ediyoruz. Acımız çok büyük ve henüz Hiçbirimiz! Gündelik meşguliyetlerimizle dahi ilgilenemeyecek kadar kederli bir vaziyetteyiz. Buna mukabil, iktidar ve taraftarı olan herkes! “gazetecisi” ya da sempatizanı veya yandaşı, internet ortamındaki trolleri ve daha pek çok kendini bilmez, kitleler halinde; adeta, kötülük ve yalan üzerine bir algı oluşturmak üzere organize oluşturmuşlardır. Kendilerinden önce bu ülkede; her kim yaşamışsa, onlarla olan kavgaları, ne yazık ki böyle bir günde dahi bitmemiştir. Bizler! Yüreği yanmış insanlarımıza olan saygımızdan, sükût etmeye çalıştıkça; gün geçmiyor ki ekranlarda, Bülent Ecevit’e, 1999 depremi üzerinden, yalan ve iftirayla saldırılmasın. Son günlerde sıkça dile getirdikleri, o günkü deprem felaketinde; Ecevit’in bölgeye dahi gidemediği iftirasıyla, bugünkü yetersizliklerini, kapatma ve örtbas etme gayreti içindeler. Buradan da anlaşılıyor ki, bunların derdi, enkaz altında kalan insanlarımız değil yıkılacak olan iktidarlarıdır. Bundan tam 24 yıl önce yaşanan felaketi; sürekli manipüle ederek, o günün teknik şartlarıyla bugünü kıyaslamadan, durumu; mahiyetinden uzaklaştırarak aktarmaktalar. Oysaki! Bugünkü tüm teknik imkânlara rağmen, kendi ihmalkârlıkları ve keyfi uygulamaları gün gibi ortada ve devletine çağrı yapıp, feryat eden depremzedelerimize ise gaddarca saldırmaktayken; ; Ecevit’e atıf yaparak; 99 depreminde, “devlet yoktu” hükümet zafiyet içindeydi gibi iddialarda bulunmak, tam bir insafsızlık örneğidir. Evet! Bu ülke bir deprem faciası yaşadı; ancak sonrasında yaşananlar da deprem kadar yıkıcı ve telafisi olmayan vakıalardır; zira ilk saatlerde yaşanan aksaklıklar, çok ciddi boyutlarda ve binlerce can kaybına, geleceğimize ve koskoca bir bölgenin yok olmasına sebebiyet verdi. Tüm bu yaşananlardan; yüzleri kızarıp, vicdanları kanayacağına, hala iktidarı devraldıkları, Ecevit ve DSP hükümetine fütursuzca saldırmaktalar. Eski bir AKP vekilinin dile getirmiş olduğu, “kaos çıkar” gibi tehdit içeren ifadelere de bakılırsa bu dezenformasyon, yalan ve iftiraya dayalı algı yönetimi yetersiz kalır ise daha da yıkıcı söylemelerin dile getirilmesi de mümkündür. Bugün itibariyle, AKP’nin gündeminin; sadece iktidarda kalmak olduğunu, geçmiş hükümetlere, asılsız ithamlarda bulunmasından da net olarak anlamaktayız. Ancak bizim önceliğimiz, her zaman olduğu gibi bugün de milletimizin, güvenliği ve selametidir”