Ateş düştüğü yeri yakıyor besbelli şimdi ben diyorum ki bu ateş Eskişehir’ e düşmesin. Gittim, gördüm, gezdim.

Termik santrallerin dibinde, uzun uzun bacaların dumanı altında hayatta kalmaya çalışan insanlar. Sanki çok normalmiş gibi santralin karşısında bir ilkokul ve öğreniyoruz ki çocuklar tozdan dolayı çoğu zaman okulun bahçesine çıkamıyorlar. İnsanlarla dalga geçer gibi bacaların altına spor alanları ve çocuk parkı yapılmış. Her yer simsiyah, havada ağır bir koku var, durdukça bu koku sizi rahatsız ediyor. Nefes almakta güçlük çekiyorsunuz. Burası neresi mi? Zonguldak – Çatalağzı… Burası yıllardır termik santrallerin gölgesinde yaşam mücadelesi veren insanların şehri. Santraller kurulduğundan bu yana kanser vakalarının sayısı artmış, kime sorsak ailesinden, yakınından bir kaçı kanser tedavisi görüyor. Yeşilin, mavinin rengi değişmiş. Ektikleri hiçbir şey tutmuyor, balıkçılık bitmiş. Dereler simsiyah, ormanlar kahverengi, hava sisli ve puslu. Evlerin duvarları siyah, balkonlara asılmış çamaşırlar renk değiştirmiş. Şehirde insan yok çoğu göç etmiş eskimiş yapılar sanki terk edilmiş bir şehir. Kül havuzları bataklık gibi ve çevresinde bir uyarı levhasından başka hiçbir şey yok. Çocuklar etrafında kol geziyor. Burada yaşayan çocuklar daha bu yaşta kanseri ve ölümü biliyor. İnsanlar umudunu yitirmiş çoğu canın derdine düşmüş. Kömürün karası bir şehri ve geleceğini bitirmiş…  

Bize diyorlar ki siz bizim gibi olmayın bu santrallerini şehrinize yaptırmayın. Bizim düştüğümüz hatalara düşmeyin. Mücadele edin ne yapın edin ama “kömürlü termik santralleri” yaptırmayın. Sesinizi duyurun biz yapamadık siz yapın…

Şimdi anlıyorum ki okumakla, görmek çok farklı “kömürlü termik santrallerin” şehre verdiği zarar tartışılamaz. İnsana her boyutta zarar veriyor şehre indiğimden itibaren kasvetli hava ve gördüklerim bütün enerjimi aldı. Eskişehir’i düşünüyorum yaşanılacak en güzel şehirlerden biri. Ve şimdi bu ülkenin en güvenilir, havası en temiz şehirlerinden olan güzel şehrime “kömürlü termik santral” yapılmak isteniyor. Aylardır mücadele ediyoruz ve belki aylarca daha edeceğiz. Daha fazla insana ulaşarak, daha fazla insanı bilinçlendirerek. Gerekirse kapı kapı gezerek.  Gördüklerim, duyduklarım beni son derece etkiledi. Her karışı kıymetli, havası, suyu, verimli tarım arazileri, insanı çok değerli benim şehrimin. Bu süreçte hepimize çok iş düşüyor, hem de çok, umutlarımızı yitirmek yok mücadeleye devam geleceğimiz için, çocuklarımız için, ülkemiz için ne Eskişehirimize ne de güzel ülkemin başka bir köşesine “kömürlü termik santral” istemiyoruz.

Ve bu anlamda aylardır mücadele veren Eskişehir Çevre ve Yaşam Platformu’na (ESÇEP) ve Eskişehir’den sivil toplum örgütlerinin temsilcilerini, yerel basın çalışanlarını Zonguldak -Çatalağzı Termik Santrali’ne teknik inceleme gezisine götüren Odunpazarı Belediye Başkanı Av. Kazım Kurt’a, Odunpazarı Belediyesi’ne, Odunpazarı Kent Konseyi’ne teşekkür ediyorum.