Eskişehir Odunpazarı İlçesinde yaşayan Selim Göçmen, Ağustos 2020’de kalp krizi geçiren eşini kaybetti. Eşinin vefat etmesinden sonra iki çocuğunun bakımını üstlenen fedakâr baba, çocuklarının eksik büyümemesi için her türlü zorluğa göğüs geriyor. Biri 5 diğeri 6 yaşında olan çocuklarına bakacak kimse olmadığı için bir işte çalışamayan Göçmen, tüm gününü onlarla geçiriyor. Ayrıca 80 yaşındaki annesinin bakımını da üstlenen Göçmen, üç tekerlekli bisikletiyle kızını her gün okula götürüyor. Oğlunu da yanından ayırmayan baba, aş evinden aldığı yemekleri annesi ile paylaşıyor. Akşam olunca çocuklarıyla birlikte evine dönen Göçmen, zorluklara rağmen soba sıcağında ailesiyle birlikte vakit geçiriyor.
“Üşümemeleri için sobalarını yakıyorum”
Çocuklarını okutup, büyütmek için elinden ne geliyorsa yapacağını söyleyen baba Selim Göçmen, çocuklarının küçük olmasından dolayı çalışıp para kazanamadığını belirtti. Bir günde neler yaptığını anlatan Göçmen, “Huzur mahallesinde ikamet etmekteyim. Çocuklarıma hem annelik hem babalık yaparak günümü geçirmeye çalışıyorum. Elimden geldiği kadar hem annelik hem babalık yaparak çocuklarımı büyütüp okutmaya çalışacağım. Eşim 2020’nin Ağustos Ayında kalp krizi geçirdi ve vefat etti. Kahvaltılarını ben hazırlıyorum. Çocuklar, babacım ‘günaydın’ diyerek sabah 07.30’da kendileri otomatik olarak uyanıyorlar. Oğlumu güzelce giydiriyorum. Sabah 9’a on kala evden çıkıyoruz. Üç tekerlekli bisikletim ile çocuklarımı okula götürüyorum. Aş evinden yemeğimizi alıp geliyoruz. Yemeğin bir kısmını Gökmeydan Mahallesindeki anneme götürüyoruz. Evlatlarımın karnını doyuruyorum. Üşümemeleri için sobalarını yakıyorum. Bir günümüz böyle geçiyor. Çocuklarıma bakabilecek kimse yok. Çocuklarıma baktığım için çalışıp para kazanamıyorum” dedi.
“Çocuklarımın gülüşü her şeye yetiyor
Vefat eden eşinden bahsederken gözleri dolan fedakar baba, eşi öldükten sonra kadınların ne kadar zorlandığını daha iyi anladığını anlattı. Çocuklarının annelerini özlediğini söyleyen Göçmen sözlerine şöyle devam etti:
“Erkekler çok rahatmış. Eşim vefat ettikten sonra kadınların kıymetini daha iyi anladım. Çocuk bakmak kolay iş değil. Eşimi özlüyorum, insanın bir tarafı hep boş kalıyor. Halimize şükrediyoruz. Beterin beteri var, şükrediyorum ki çocuklarım sağlıklı. Eşime de her zaman dua ediyorum bana 2 tane sağlıklı evlat bıraktı gitti diyerek. Çocuklarımın sağlıklı olmasından daha iyi bir şey yok. Bazen okula gidiyorum, oradaki çocuklar okuldan çıkınca anne baba diye seslenerek çıkıyorlar benim çocuklarım da sadece baba diyerek koşuyor. O zaman içimde biraz burukluk oluyor ama ne yapalım idare edeceğiz alıştık. İşte çocuklarımın gülüşü her şeye yetiyor.”