CHP Tepebaşı İlçe Başkanı Atilay Dalgıç Ak Parti İlçe Başkanı Hakan Çizmelioğlu'nun iddialarına cevap verdi. Dalkılıç, " Şu anda hazinenin kasasında devletin kaç parası var kimse bilmiyor. Türkiye tam kapanmış, kimse yola çıkamıyor, şehirlerarası seyahat yasak ama geçiş garantili yollara, köprülere ödeme yapılmaya devam ediliyor.
AKP yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin, 2011-2018 yılları arasında, 2 milyar 200 milyon lira ödeyerek kiraladıkları 827 aracın usulsüz şekilde kullanılmasıyla ilgili teftiş kurulu raporu gündeme geldi. AKP İstanbul İl Başkanlığına tahsis edilen araçların kirasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından ödendiği ortaya çıktı.
AKP Tepebaşı İlçe Başkanı, Tepebaşı Belediye yetkililerince, hukuka aykırı reklam harcamaları yapıldığı yönündeki mesnetsiz iddialarda bulunmuş, bu iddiaları ise kamuoyunda herhangi bir karşılık görmemiştir. AKP İlçe Başkanının, bazı AKP’li Meclis Üyesi abilerinin ağzı gibi kullanılması, her defasında da iddialarının boşa çıkması, bir kısır döngüye dönüşmüştür.
Şehrimizde AKP’lilerin halleri böyleyken, ülkemizdeki durum çok daha vahimdir… 19 yıl önce iktidara “Adil bir Türkiye” vaadiyle gelen AKP; tam bir hayal kırıklığına dönüşmüştür.
Aradan geçen 19 yılda, kendi bakanlığına fahiş fiyatla ürün satan bakana, bedava patates için birbirini ezen kalabalıklara ulaştık. Sayıştay denetimi kapsamından çıkarılan, yasal düzenlemelerde 168 kez değişiklik teslim edilen ihaleler, atamalarda kayırmacılık, 3-4 yerden alınan kaymaklı maaşlar, AKP iktidarı ile sıradan gündem konuları haline gelmiştir.
Vatandaşlarımız, tüm bu sosyal ve ekonomik yükün altında can çekişirken; AKP Tepebaşı İlçe Başkanının artık alıştığımız bir tutum haline getirdiği; bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olması ve bu doğrultuda ortaya attığı iddialar hakkında kamuoyunu bir kez daha doğru bilgilendirmek gerekmiştir.
Tepebaşı Belediyesi yetkililerinin yaptıkları mali iş ve işlemlerle ilgili veremeyecekleri hiçbir hesap yoktur.
Şeffaf idare yöntemi uygulanan Tepebaşı Belediyesinde, yapılan iş ve işlemlerde herhangi bir usulsüzlük olması söz konusu değildir.
Tepebaşı Belediyesi yılda iki kez Sayıştay denetimlerine tabi tutulmakta ve tüm harcamaları da dahil olmak üzere detaylı bir incelemeden geçmektedir. İncelemeler neticesinde oluşturulan Sayıştay raporları da Tepebaşı Belediye Meclisi’ne sunulmakta ve bugüne kadar herhangi bir olumsuz durumla karşılaşılmadığı herkesçe bilinmektedir.
Doğrudan temin konusunda da firmalar ticari kimlikleri ile değerlendirilmektedir. Doğrudan teminlerde talep edilen mal ya da hizmetleri sağlayabilecek en az 3 farklı firmadan fiyat teklifi alınırken, teklifler içinden de en uygun rakamı veren firmaları tercih edilmektedir. Bu şekilde doğrudan temin yolu ile yapılan tüm işlemler de dahil olmak üzere, Tepebaşı Belediyesinin kamuyu zarar uğratması veya herhangi bir usulsüz işlem gerçekleştirmesi söz konusu değildir. Tepebaşı Belediyesi’nin bu tür mesnetsiz suçlamalar ile itibarının zedelenmesi ya da bu açıklamalar ile siyasi çıkar elde edilmesi de mümkün değildir.
Tepebaşı Belediyesi uzun yıllardır sürdürülen şeffaf yönetim anlayışı ile vatandaşlarının tam anlamıyla güvenini kazanmış, bu güveni de hiçbir zaman boşa çıkarmamış bir belediye olarak kent halkına hizmet vermeye devam etmektedir. ‘Çamur at, izi kalsın’ anlayışı ile sürdürülen bu siyasi zihniyeti ise her zaman olduğu gibi Eskişehir halkının takdirine bırakıyoruz.
İyi olan her şeye saldırmak, takdir gören herkesin ve her şeyin itibarını zedelemeye çalışmak AKP siyasetinin temel anlayışıdır. Bu çirkin siyasi anlayışın, tüm iş ve işlemleri hukuka uygun olan Tepebaşı Belediyesini ve yetkililerini zan altında bırakması mümkün değildir. "