Ustasından miras kalan Eskişehirspor sevdasını iş yerinde yaşatmaya devam eden berber Fatih Er, ismini de eski futbolcuların verdiği EsEs Kuaför isimli iş yerinde uyguladığı 'skoru bil, tıraş bizden' kampanyasıyla vatandaşların ilgisini çekti.
Öğretmenler Caddesi üzerinde bulunan dükkanı işleten Fatih Er ve ağabeyi, Eskişehirliler tarafından fanatik Eses'li olarak biliniyor. Yıllardır Eskişehirspor’un antrenmanlarını dahi kaçırmayan Er, maç günlerinde de forma ve armalı kıyafetlerle çalışıyor. Deplasman maçlarında kendisini maça kaptırdığı için müşterilerinin daha sonra tıraş olmak istediklerini belirten Er, Eskişehirspor’un zor günlerinden kurtulması için şehrin desteğine ihtiyacı olduğunu vurguladı. Gelen vatandaşlara oynanacak mücadelenin skor tahminini soran Er, doğru tahmin edilmesi üzerine de müşterisinden ücret talep etmiyor.
“Dükkanın ismini dönemin futbolcuları belirledi”
Ustasının geçmiş dönemde Eskişehirspor Kulüp Lokali’nin altında berber dükkanını açması üzerine kuaförün ismini eski efsane futbolcuların belirlediğini söyleyen Fatih Er, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bize ustalarımızdan kaldı tabii. 1975 yılında ustamız ilk çarşıda açtığında dükkanı Eskişehirspor Kulüp Lokali dükkanın üzerinde olduğu için 'ismi ne olsun' diye futbolculara soruyorlar. Onlar da 'tabii ki Eses Kuaförü olsun' diyorlar. O zamandan gelen bir isim yani Eses Kuaförü. Eskişehirspor’un en popüler olduğu dönem o 1970'li sezonlarda. Bizim ustamız o dönemde Eses Kuaförü olarak başladı. Biz de devam ettiriyoruz” ifadelerini kullandı.
“Eskişehirspor bizim yaşam tarzımız”
Eskişehirspor taraftarlığının artık yaşam tarzları olduğuna değinen işletmeci Fatih Er, çalışırken giydikleri kıyafetlerin de kulübe destek olması için lisanslı ürünler olduğunu kaydetti. Kulübün maddi ve manevi olarak kazanması için ellerinden geleni yaptıklarını söyleyen erkek kuaförü Er, "Nasıl tarif ederiz bilmiyoruz. Eskişehirspor bizim yaşam tarzımız gibi bir şey yani. Sabah kalkarız akşama kadar Eskişehirspor muhabbeti. Başka bir muhabbet yok burada. Maç günü zaten herkes formayla çalışır. Havaya giriyoruz böylelikle formalarımızı giyip. Diğer günlerde de zaten aynı şekilde Eskişehirspor logolu tişörtlerimizle Eskişehirspor’u kalbimizde taşıyoruz her zaman. Kendimiz de yaptırabiliriz tabii de kulüp kazansın diye bütün tişörtlerimizi ve ürünlerimizi Esstore’dan alıyoruz. Bütün burada müşterilerimiz arkadaşlarımız hepimiz elimizden geldiği kadar kombine aldırırım. Maça gideriz, toplarım deplasmana gideriz” şeklinde konuştu.
“Bu zamanda Eskişehirspor’a daha çok sahip çıkmak gerekiyor”
Eskişehirspor’un kendileri için yaşam tarzı olduğunu ifade eden Er, “Kesinlikle Eskişehirspor’un seçilmişlerinin, iş adamlarının, esnafların Eskişehirspor’a daha çok sahip çıkması gerekiyor. Hele bu zamanda. En azından bir kombine alıp bir forma alıp kulübe maddi destekte bulunmalı. Biz her zaman kombinemizi alıyoruz. Formalarımızı alıyoruz. Hiç olmazsa karınca kararınca bir şeyler yapmaya çalışıyoruz Eskişehirspor’a. Çünkü Eskişehirspor bizim yaşam tarzımız” dedi.
“Müşterilerimiz bizi tanıdığı için maç saati tıraş olmayı tercih etmezler”
Son olarak maçlar dışında 10 yaşından beri antrenmanları da takip ettiğini dile getiren Fatih Er, maç saatleri beraber çalıştıkları arkadaşları ile anlaşarak vardiyalı olarak maça gittiklerini söyledi. Müşterilerinin de maç saati geldiklerinde daha sonra tıraş olmayı tercih ettiklerini söyleyen Fatih Er, sözlerine şu şekilde son verdi:
“Zaten hemen her maça gidiyoruz. Deplasman olsun, içeride dışarıda fark etmiyor. Antrenmanlarını da zaten takip ediyorum ben Eskişehirspor’un. Maçı geçtik artık antrenmanları takip ediyoruz. 10 yaşımdan beri maçlar ve antrenmanlar dahil olmak üzere Eskişehirspor’u her zaman takip ediyorum. İş saati olduğunda vardiyalı. O hafta kim denk gelirse mesela ondan önceki maça kim gittiyse ondan sonra da öbür grup gidiyor. Yani burada vardiyalı, değişimli maçlarda öyle çalışıyoruz. Zaten müşterilerimiz de bizi tanıdığı için maç saati genelde tercih etmiyorlar tıraş olmayı. Özellikle maç saati varsa 'ben sonra olayım' derler. Çünkü ben maça kaptırırım kendimi zaten.”