VURUN KÂTİBİM İN KELLESİNİ

Abone Ol

İmdi sizlere bir hikaye anlatacağım, Hani son zamanlarda yapılan diziler var ya başta "bu dizinin çekimlerinde hiç bir hayvana zarar verilmemiştir" yazıyor benim hikayemde de aynı hiç bir hayvan zarar görmemiştir ama insanlar görebilir.

Zamanın birinde bir padişah yaşarmış bu padişah küçük denemeyecek ama çokta büyük olmayan bir topluluğun başındaymış. Bu padişahın Veziri kadınlardan ve erkeklerden oluşan bir orduya kumandanlık eder dururmuş o savaş senin, bu savaş benim seferden sefere kılıç belinde gider bazen zaferle bazen hezimetle dönermiş.

 

Bir söylentiye göre padişahın değilde vezirin haremi varmış, nikahlı eşleri kapamaları, cariyeleri her sefere gidişte yanında bunları da götürür masraflarını padişahın hazinesinden karşılarmış bu vezir. Bu söylentiyi de Eski bir şehirde padişahın dikkatini çekmeye çalışan bir keçi çobanı yayarak ona ve veziri topluluğun gözünde küçük düşürmeye çalışırmış. Maksadı kendine yakın bir şehzade tahta çıkarsa sürüsünün sayısının artmasını sağlamak ve belki de seferlere katılıp ganimetten pay almak. Ama maksadını gizli tutmakta da epey mahir bir çobanmış. Hikaye bu ya bu çobanın yöresinde eli kalem tutan cevval bir katip bu çobana inanmış bu çobanın yalanlarını kaleme almaya başlamış.

 

Yazılanlar, söylenenler padişahın kulağına gitmiş padişah düşünmüş taşınmış şimdi bu çobanın kellesini vursa halk isyan eder bu kötü olur en nihayet bu keçi çobanını küçük bir birliğe komutan tayin etmiş. Komutan olan keçi çobanı bir anda söylem değiştirmiş eli kalem tutan katip bile şaşırmış yazdıklarından Utanır olmuş meğerse bu vezir ne iyi bir vezirmiş sanırsın o kadar söylentiyi bu keçi çobanı değilde başkası çıkarmış.

 

Bizim keçi çobanı işi o kadar ileri götürmüş olacak ki vezir bile unutmuş ya da duymamazlıktan gelmiş bu keçi çobanının söylediklerini ve küçük birlikten daha büyük bir birliğe komutan olması için padişahın kapısını çalmış. Padişah şaşkın daha dün kellesini almak istediği eski bir şehirde keçi çobanlığı yapan birini neredeyse İçlerine kadar sokmuşlar ve Vezirine kirli iftiralar atan çobanı Veziri bile savunur olmuş. Demiş şu katibi bir çağırın katip gelmiş huzura şöyle bakalım katip burada yazılanlar nedir? Katip şaşkın "padişahım ben keçi çobanının yalancısıyım" çağırın çobanı demiş padişah çobana sormuşlar katibin söylediklerini "efendim uydurma benim öyle bir şey söylemem mümkün değil Varsa ispatlasın katip" demiş. Katip şaşkın gözler padişaha çevrilmiş "vurun katibin kellesini"

Hikaye bu kadar kıssadan hisse.