Eskişehir-Bilecik Tabip Odası tarafından “Altın Madenciliği uğruna dağlarımıza sularımıza neler oluyor” başlıklı bir panel düzenledi.

Murat Dağı Yok Olmasın Platform sözcüsü  Fundna Öz Akçura’nın moderatörlüğünü yaptığı panelde TTB Halk Sağlığı Kolu Dokuz Eylül ÜTF Halk Sağlığı ABD’den Dr. Ahmet Sosyal “Halk Sağlığı Bakışıyla Altın Madenciliği”, Çevre Mühendisi Sinem Şaylan, “Murat Dağı Altın Madeninin Eskişehir Etkisi”ni anlattı.

Taşbaşı Kültür Merkezi’nde yapılan panel öncesi bir konuşma yapan Murat Dağı Yok Olmasın Platformu sözcüsü Funda Öz Akçura, Murat Dağ’ının iklim, doğa ve ekolojik yönden çeşitliliği olduğunu bu çeşitliliğinde maden yatakları yönünden zenginlik oluşturduğunu söyledi. Pek çok maden şirketinin onlarca yıldır maden sahası açmak için izinler aldıklarını fakat ilk ciddi girişimlerin 2000’li yıllarda başladığından sözeden Akçura, “Fakat Murat Dağ’ın da yapılan herhangi bir madencilik faaliyetinin İklimi bozmasının yanısıra; ekolojik dengeyi alt üst ederek orman habitatını yok edecek, tüm Ege Bölgesinin su rezervi olan Murat Dağı su kaynaklarının kurumasına (kirlenmesine) neden olacaktır. Murat Dağının su kaynakları Gediz Nehrinden, Susurluk Çayına ve ilimizi ilgilendiren Porsuk Çayına kadar bölgedeki pek çok akarsuyu oluşturur.

Murat Dağı Yok Olmasın Platformu ülkemizdeki  bu doğal ortamın yok olmaması ve en temel yaşam hakkımız olan suyumuzun temiz, kullanılabilir ve bol kalması ihtiyacı ile onlarca STK, belediye ve dernekle oluşturulmuştur. Uşak’ ta kurulan platform, çevre illerdeki örgütlerle işbirliği yapmaktadır. Altın madeni işletmeciliği yapmak isteyen şirket aleyhinde dava açılmıştır” dedi.

TTB Halk Sağlığı Kolu temsilcisi, Dokuz Eylül Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü Öğretim Görevlisi Dr Ahmet Soysal ise Bergama’yla başlayan şu anda ise güncel olarak Kaz dağları ve Murat Dağlarıyla devam eden altın madenciliğinin insan sağlığına yaptığı zararları ve çevre tahrifatlarını anlattı. Bir doktor ve bu ülkede yaşayan bir insan olarak ABD, Kanada ve Avrupa’ da artık yapılmayan bir madenciliğin ne için, neye göre, ne uğruna ülkemizde yapıldığını anlamadım.  TTB (Türk Tabipler Birliği) nin her zaman, her koşulda sağlığı ve yaşam hakkını savunmuştur” diye konuştu.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığında çalışan Çevre Mühendisi Sinem Şaylı, Eskişehir İlinin bu süreçlerden nasıl etkilendiğini ve sürece katkılarından sözedip, Murat dağının il sınırları içinde olmaması nedeniyle davaya taraf olunamadığını fakat Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak davaya müdahil olunduğunu söyledi.                                                                                                                            

Editör: TE Bilişim