Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Uzm. Diyetisyen Nur Ateş Şahinkaya, Covid-19 pandemisi döneminde özel gereksinimli bireylerin beslenmesinin her zamankinden özel olması gerektiğini belirterek konu ile ilgili bilgilendirici bir açıklama yaptı.

Uzm. Diyetisyen Nur Ateş Şahinkaya, “Ülkemizde engellilik terimi ‘fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal yetilerinde çeşitli düzeyde kayıplar nedeniyle topluma diğer bireyler ile birlikte eşit koşullarda tam ve etkin katılımını kısıtlayan tutum ve çevre koşullarından etkilenen kişi’ olarak tanımlanmıştır. İlgili yönetmelikte de bahsedildiği üzere özel gereksinimli bireyler çevre koşullarından en çok etkilenen gruptur. Diğer insanlara göre hastalığa yakalanma riskleri fazladır ve bakım verenleri ile sık temasları da bu riski artırmaktadır.

Özel gereksinimli bireyin Covid-19 enfeksiyonundan korunması için maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyumunun sağlanmasının yanında, hastalığa yakalanma riskini en aza indirebilecek kişisel kalkan olan kuvvetli bağışıklık sistemine sahip olabilmesi de sağlanmalıdır. Bunun için ise sağlıklı beslenmesi gerekmektedir. Özel gereksinimli bireylerde en sık karşılaşılan beslenme problemi malnütrisyondur. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) malnütrisyonu büyüme, yaşamın sürdürülmesi ve özgün işlevler için vücudun ihtiyaç duyduğu enerji ile besin öğeleri arasında hücresel bir dengesizlik durumunun bulunması olarak tanımlamaktadır. Etkilerini genellikle beden ağırlığının olması gereken sağlıklı düzeyin altında ya da üstünde olması ile gözlemlediğimiz bu durumda, tıbbi beslenme tedavisi uygulanmaktadır" diye belirtti.

Şahinkaya, açıklamasının devamında şunları anlattı;

"Bu sebeple özel gereksinimli bireyin sağlıklı beslenmesine engel olan çiğneme, yutma, tükürme, besini ağızda tutma, kusma veya bulantı problemleri ile başa çıkabilmek için gerekirse profesyonel destek alınmalı, ideal beden ağırlığına sahip olması sağlanmalı (Biliyoruz ki Covid-19 obez kişilerde daha ağır seyrediyor), besin seçme alışkanlığı varsa veya tükettiği besin yelpazesi dar ise beslenmesinde maksimum çeşitliliğe gidilmeli (En çok seçilen besinler sebzelerdir. C vitamininin en iyi kaynaklarından olan sebzeler beslenmeye eklenmelidir. Mevsime uygun sebzeleri çiğ tüketmek C vitamininden maksimum fayda sağlamamıza yardımcı olur), meyveler mümkünse herhangi bir işlemden geçirilmeden bol su ile yıkandıktan sonra tüketilmeli (Kabuklu yenilebilenler kabuklu tüketilmeli), bitkisel proteince zengin kurubaklagiller çorba, köfte veya un şeklinde beslenmeye ilave edilmeli, kaliteli protein kaynağı olan süt ve süt ürünleri, et, yumurta beslenmeden eksik edilmemeli, özellikle balık tüketimine önem verilmeli; fındık, ceviz, badem vb. yağlı tohumlar her gün beslenmeye ilave edilmeli, tahıl grubundaki besinler beslenmeden çıkarılmamalı, tam tahıllı ürünler beslenmeye ilave edilmeli, yeterli D vitamini düzeyini sağlamak adına bilinçsizce D vitamini takviyeleri alınmamalı; paketli, yağlı, aşırı tuzlu, şekerli ve kızartılmış ürünlerden uzak durulmalıdır. Bu öneriler, eşlik eden herhangi bir hastalığı olmayan özel gereksinimli bireyler içindir. Eşlik eden herhangi bir hastalığı olan özel gereksinimli bireylerin sağlıklı beslenme planları için mutlaka profesyonel destek alması gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki otizm, down sendromu, serabral palsi, öğrenme güçlüğü vb. tanısı olan özel gereksinimli bireylerin sağlıklı beslenmesi hem hayat kalitelerini hem de aldıkları eğitimin yararını artırır. Lütfen, gerekiyorsa profesyonel destek almaktan çekinmeyiniz.”

Editör: TE Bilişim