Türkiye’nin en sevilen 100 kadını listesine giren, gezi tutkusuyla dünyanın birçok ülkesini gezen, -30 derecede kızakla, +40 derecede fil üstünde yolculuk yapan, Tanzanya’da bir Masai yerlisi ile evlenen Sevde Sevan Usak, Birlik Vakfı Konferans Salonu’nda Eskişehirli kadınlara ‘Afrika Deneyimleri’ başlıklı bir sunum yaptı.

 Afrika’da su sıkıntısının had safhada olduğunu belirten Usak, su kuyusu açmanın oradaki insanların hayatını kurtarmak ve çilelerini ortadan kaldırmak anlamına geldiğini söyledi.

Usak konuyla ilgili olarak şunları anlattı:

“Afrika deneyimleri deyince çok geniş bir başlığınız var. Dünya üzerinde çok fazla iyilik yapan insanlar var. Çoğundan da haberdar değiliz. İşte böyle; bazıları benim yaptığım gibi bir kısmından haberdar olunuyor. Onların içinde seçilenler sadece Afrikalı değil dünyanın farklı yerlerinde. Türkiye’yi gezdiğimde fark ettim, daha çok yardım ve faaliyetleri yapıldığına şahit oldum.

Bundan üç yıl önce çok ciddi bir kuraklık olmuştu. İnanılmaz bir kuraklık, normalde şu an yağmur sezonudur oranın. İnsanların su aldıkları yer motosikletle 45 dakikadır aşağı yukarı veya hanımlar eşekle gidiyor. Yürüme mesafesi iki-üç saat. Orada bir de sıra var ve sırası 1-2 saate geliyor. İşte bir günün biti. Ve bu kuyu da bezen bozuluyor, çalışmıyor. Artık çıkıyorlar yürüyorlar baya bir, su bulabilmek için. Bu sırada hayvanlar yavaş yavaş zayıflıyor, otlar kuruyor. Hayvanlar ölmeye başlıyor. İnsanlar hayvanlardan geçindikleri için hayvanları satıp para kazanma ihtimalleri yok. Bölgede yemek yok. Ne yapabiliriz dedik. Su kuyusu gerek. Eşim ‘Sıra insanlara geldi, onlar da ölmeye başlayacaklar’ dedi.

Sonraki üç yıllık süreçte İHH, Hüdayi Vakfı ve Diyanet Vakfı gibi yerlerle görüştüm. Bölgede kuyu açmak çok zor. Çünkü şehre 9 saat mesafede. Kuyuyu açacak araçların gelmesi, orada kuyuların açılması zaman alıyor. 60-70 metre derinden çıkıyor. İnsanların böyle bir kuyu açtırmaya imkanları yok.

Velhasıl İHH’dakiler bölgenin fotoğrafını çek gönder bize dediler. Gönderdim. Görüştük. ‘Hemen proje olarak çıkalım’ dediler. 6 ay içinde bölgede kuyu açılacak. 10 bin dolardan dört derin su kuyusu. Üçünü İHH birini Hüdayi Vakfı karşıladı. Tabi onlar hemen çalışmaya başladılar. Şöyle bir şey var; bölgede açılması çok zor. Daha önce Hollanda denemiş açamamış, İtalyanlar yapmaya çalışmışlar, duvarı var ve yarım kalmış. Başlanan ve biten hiçbir proje yok. Geçen sene Aralık ayında dört tane su kuyusu açıldı. Ben bir ay sonra gittim. Ama herkes bana nasıl teşekkür edeceklerini şaşırdılar, sarıldılar. Eşime diyorum ki ‘Aslında bir şey yapmadık’. O da bana ‘Sevde insanlar ölecekti, onların hayatını kurtardın, o kadar’ dedi. Elhamdülillah su varsa hayat var, su varsa medeniyet var.”                                                            

Editör: TE Bilişim