Eskişehir Demokratik Kadın Platformu kadın cinayetlerine dikkat çekmek için bir açıklama yaptı. Yapılan açıklama şöyle; "28 Ağustos 2020 tarihinde Sivrihisar’da, Aynur Sülükoğlu, eşi Hicazi Sülükoğlu tarafından 12 yerinden bıçaklanarak vahşice katledildi. “Seni aldatacağım,” dediği için Aynur’u öldürdüğünü söyleyen katilin savunmasını bugüne kadar erkek şiddetinde yitirdiğimiz diğer bütün kızkardeşlemizin davalarından biliyoruz. “Namus, kadınlık görevi, erkeklik gururu” gibi bahanelerle bu ülkede her gün kadınlar öldürülüyor.
Bu nefret ikliminde, kadınların üzerine ölüm yağan bu günlerde artık nefes alamıyoruz! Öfkemiz, üzüntümüz ve acımızla sokağa çıkıyoruz ve çığlık çığlığa bağırıyoruz: “Bu kadın katili çeteyi dağıtacağız.”
Bu ülkede her gün kadınlar sistemli olarak, taamüden katlediliyor! Erkek şiddetiyle aramızdan ayrılan kadınların isimlerini ezbere sayıyoruz. O isimlere Aynur Sülükoğlu da eklendi şimdi. Oysa İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı, Aynur hayatta olabilirdi.
Haklarımız, hayatlarımız için, İstanbul Sözleşmesi uygulansın diyoruz! İstanbul Sözleşmesinin etkin şekilde uygulanmasını değil, kaldırılmasını gündeme getirenler Aynur’u öldüren katilin azmettiricileridir. Bize, ülkenin tüm kadınlarına yarın bir gün gazetelerin 3. sayfasında bir cinayet haberinde adımızın ve fotoğrafımızın yer alacağını hissettirenler bu cinayetin sorumlularıdır.
Biz kadınlar yaşamak istiyoruz!
İstanbul Sözleşmesinde kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere, herhangi bir ayrım gözetmeksizin, cinsiyet üzerinden uğranılan şiddetin önlenmesi hedeflenmektedir. Aynı sözleşmede şiddete uğrayanların korunması ve şiddet uygulayanların cezalandırılması için somut, hukuki ve toplumsal adımlar tanımlanmış, devlete açık ve net yükümlülük verilmiştir. İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı 18 yaşındaki İpek Er’e tecavüz ederek intihar etmesine sebep olan uzman çavuş Musa Orhan elini kolunu sallayarak cezaevinden çıkamazdı.
Biz kadınlar İstanbul Sözleşmesinin iptali üzerinden oluşturulan gündemin ortadan kalkmasını değil, sözleşmeye göre devletin yapmakla yükümlü olduğu tüm koruma, önleme, tazminat, çok dilli ve anadilde destek politikalarının geliştirmesini istiyoruz!
Daha fazla eksilmemek için, ölmemek için buradan taleplerimizi haykırıyoruz:
- İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara derhal son verilsin, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Şiddetin Önlenmesi Yasası’nın uygulanmasındaki eksiklikler giderilsin, kadına yönelik şiddete karşı acil önlem planı yapılsın.
- Kadınların 7/24 ulaşabileceği, farklı dillerde hizmet veren, ücretsiz, sadece kadın yönelik şiddet alanında çalışan bir Alo Şiddet Hattı kurulsun.
- Cinsel şiddetle mücadele koordinasyon ve kriz merkezleri kurulsun.
- “Dijital şiddet ve ısrarlı takip” ceza yasalarında tanımlansın
- Kadınların namus saikiyle öldürülmesi suçun nitelikli hali sayılsın ve daha fazla ceza verilsin
- Kadınların rahatça 7/24 ulaşabileceği kadın danışma merkezleri kurulsun ve yeterli sayıda sığınak oluşturulsun.
- Nafaka tartışmalarına, boşanma süreçlerinde arabuluculuk ve kadına şiddet suçlarında uzlaşmatırma uygulamalarına, boşanma süreçlerinin zorlaştırılmasına son verilsin.
Biz kadınlar olarak haklarımızın ve hayatlarımızın pazarlık konusu olmadığını buradan duyuruyoruz. Özgürlüğümüzü, haklarımızı ve hayatımızı korumak için yan yana durmaya, hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz"