Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yasemin Kavlak, yaşlı bireylerde pandemi sürecinin yönetimine ilişkin bilgilendirmelerde bulundu
Korona virüs nedeniyle 65 yaş ve üstüne uygulanan sokağa çıkma yasağı, sağlıklı yaşlıların yaşam kalitelerini nasıl koruyacakları meselesini gündeme taşıdı. ESOGÜ Haber’in sorularını yanıtlayan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakım Programı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yasemin Kavlak yapılabilecekleri sıralayarak konuya açıklık getirdi. Süreç ile mücadelede korunma önlemleri almak, bireysel beceri düzeyini yükseltmek, kaygıyı azaltmak ve yalnız olunmadığını bilmek son derece önemli.
Doç. Dr. Kavlak bireysel olarak ya da birlikte yaşanılan kişi yardımıyla uygulanması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Kişisel bakımın (hijyenin) yeterli ve sağlık kurallarına uygun yapılması, düzenli egzersiz, dengeli ve yeterli beslenme, sigara/ alkol alımının azaltılması, sosyal destek ve tatminkâr kişisel ilişkiler, uyku kalitesinin iyileştirilmesi, bulmaca çözme, satranç gibi bilişsel aktiviteyi canlı tutacak hobilerin sürdürülmesi ya da öğrenilmesi bu insanları aktif tutacaktır.”
Doç. Dr. Kavlak, bedensel, ruhsal ve sosyal anlamda tam bir iyilik halinin korunması ile sürecin daha rahat atlatılabileceğini belirterek şu tavsiyelerde bulundu:
“Süreçle, özellikle alınacak önlemlerle ilgili korku ve kaygıya mahal vermeden bilgilendirme yapılması gerekmektedir. Sosyal izolasyonun ve mesafenin onları korumak için olduğu vurgulanmalı, evlerine misafir kabul etmemeleri, çok acil bir durum olmadıkça evden dışarı çıkmamaları gerektiği söylenmelidir. Bağışıklıklarını güçlü tutmaları önemlidir. Dışarıda halletmesi gereken durumlar için yakınlarından, komşularından ya da resmi olarak oluşturulan destek ekiplerinden faydalanmaları sağlanmalıdır. Bu durum yaşlılarımızın çok da tanıdık oldukları ve özledikleri toplumsal dayanışmayı anımsatacak ve kendilerini değerli hissetmelerini sağlayacaktır. Kronik hastalıklarına yönelik ilaçları aksatmamalı; raporlu ilaçlarını sağlık kuruluşuna reçete ettirmeden doğrudan eczaneden alabildiklerini bilmelidirler. Yaşlılar en önemli sosyal destek kaynağı olarak çocukları ve torunlarını görmektedirler. Ziyaret yerine sık sık telefonla aracılığı ile pozitif konulu sohbetler yapmak bu süreçteki endişe ve kaygılarını azaltacaktır. Görüntülü arama da yalnızlık hissinin giderilmesi için iyi bir sosyal destek yöntemidir. Mutlaka hareketli kalarak mevcut hastalıklarının seyri kontrol altında tutulmalıdır. Bunun için evde yapabilecekleri bazı egzersizler ve uygun ortam varsa (en azından odalar arasında) günde 3 kez 10’ar dakikalık orta tempoda yürüyüşler uygun olacaktır. Burundan alıp ağızdan verilen derin soluklar bu hastalıkta ciddi olarak etkilenen solunum kaslarını güçlü tutmak için önemlidir. Hareketsiz kalarak kilo almaktan özellikle kaçınılmalıdır. Evde vakit geçirmeleri için bir meşgale bulabilirler. Bir fiziksel aktivite de olan; bahçe işleri, küçük tadilatlar, uzun zamandır ertelenen dolapların düzenlenmesi, görme azlığı olanlar için sesli kitap ve radyo tiyatrosu dinlemek, kitap okumak, albümleri düzenlemek, gibi uğraşlar keyif verici olabilir.”