Kurtuluş Savaşı yıllarında Kütahya-Eskişehir Muharebesi’nin ardından Eskişehir’i işgal eden Yunanlılar tarafından Odunpazarı Bölgesinde Başkomutanlık Karargâhı’na dönüştüren ve tam 150 yıl önce inşa edilen tarihi konak, şimdilerde kafe olarak hizmet veriyor.
Eskişehir’in Odunpazarı Bölgesinde bulunan mekân adeta tarih kokuyor. 1870 yılında Osmanlı Devleti döneminde yapılan tarihi konağın pencere korkulukları, kapıları, duvarları ve hatta çatısında kullanılan tahtaları orijinal halini korumaya devam ediyor. Kafenin olduğu konak, 1921-1922 yılları arasında Eskişehir’in düşman işgaline uğradığı süreçte Yunanlılar tarafından Başkomutanlık Karargâhı olarak kullanıldı. Yaklaşık bir yıl Yunanların kullandığı konakta savaş zamanından kalma gülle, takunya ve rivayetlere göre tutsaklara işkence etmek için hazırlanan çivili tahtalar bulunuyor. Öte yandan savaştan sonra karakol olarak kullanılan konakta 1935 yılına gelindiğinde Said Nursi’nin tutulduğu biliniyor. Şimdilerde kafe olarak hizmet veren konakta, Said Nursi’nin hapishaneden ayrılırken bina önünde çekindiği eski bir fotoğraf karesi de sergileniyor.
"Yunanlar burayı karargâh olarak kulanmışlar"
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan kafenin işletmecisi Nesrin Türkay, tarihi konağı geçmişte Yunanların kullandığını söyledi Türkay, "Kafemiz 1870 yılında yapılmış, eski Yunan Başkomutanlık Karargâhı olarak tarihte geçiyor. Yunanlar şehrimizi işgal altına aldıkları dönemde burayı karargâh olarak kulanmışlar. Bu bina da Eskişehir’in tek ikiz konaklarıdır. Daha sonra şahıslara satıldığı dönemde konakları 2 ayrı kişi satın alarak ikiye bölmüşlerdir. Burası içten bir merdivenle ve üstten bir holle birleştirilmiş bir konaktır" dedi.
"Bir amcamız çocukluğunda burada tutuklu kaldığını söylemişti"
Kafelerine gelen yaşlı bir vatandaşın küçüklüğünde konakta bulunan bir odada hapis yattığını anlattığı ve Said Nursi’nin hapis yattığı yerin tarihi konak olduğunu ifade eden Türkay, "Yunanlar şehrimizi işgal altında bulundurdukları dönemde, esir düşen Müslüman çocuklarını konağın içerisindeki bir odamızda hapsetmişlerdir. Bu sebeple tarihte de çocuk cezaevi olarak geçmektedir. Yunanları şehrimizden kovduktan sonra konak bir müddet karakol olarak kullanımına devam edildiği dönemde, çocuk cezaevi olarak belirttiğimiz yerin nezarethane olarak kullanıldığı bilgisi verildi bize. O dönemlerde de bizi daha sonradan ziyaret eden bir amcamız, çocukluğunda orada tutuklu kaldığını bize söylemişti. O amca, o dönemlerde bahçede bulunan bir tane fırında etrafta bulunan tuğlaların yapımlarını çocukların gerçekleştirdiğini anlatmıştı. Daha sonrasında amca bizi tekrar ziyaret edecekti fakat henüz gelmedi. Said Nursi, Menemen olaylarından dolayı tutuklanıp Eskişehir’e getirildiği dönemde hapsedildiği konak burasıdır. Buradan giderken çektirdiği fotoğrafları ve söylediği sözler vardır" diye konuştu.
"Yunan Karargâhı döneminden kalma gülle var"
Konakta eski zamanlardan kalma gülle, takunya gibi eşyaların olduğunu belirten Nesrin Türkay, "Yunan Karargâhı olduğu dönemden kalma 1 tane gülle var, odaların içerisinde küçük banyolar mevcut. O banyoların bir tanesinde hamam kurnası ve 1 çift takunya var. O tarihlerden kalan başka bir şey yok elimizde, keşke olsaydı" şeklinde konuştu.
"Binamızın her şeyi orijinal"
Son olarak bir asır vakti aşan tarihi konağı müşterilerine tek tek anlattığını aktaran Nesrin Türkay şunları söyledi;
"Ben şehir içi ve şehir dışından gelen bütün turistlere, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan aldığım bilgileri tek tek anlatıyorum. Bu insanların da ilgisini çekiyor ve böyle bir yeri görebilme şansını yakaladıkları için kendilerini şanslı hissettiklerini söylüyorlar. Bu bilgileri paylaştığımız için de bize teşekkür ediyorlar. Binamızın kapıları, odaları, bahçesi, bahçedeki tuğla duvarları her şeyi orijinal. Sadece bahçenin zeminindeki taşlar yeni, çünkü zemin önceden toprakmış ve işletmeye açılınca toprak olarak kalması uygun olmayacağı için izin alınarak taş döşemesi yapıldı. Ayrıca mutfağına da bir dolap yapıldı, bunlar dışında başka hiçbir değişikliğimiz yok. Zaten bu şekilde kullanmamız isteniliyor. Koruma altında olan bir yerdeyiz ve ilimizde 5’inci sırada yer alıyoruz. Bu nedenle tarihi dokuya dokunmadan kullanmak daha iyi, daha güzel ve çekici."