100. yılını kutladığımız 30 Ağustos Zaferi,
Bir Ulusun Bağımsız Yaşama Kararlılığının Eseridir…
30 Ağustos 1922 yılında zaferle sonuçlanmış, ülkemiz için yeni, aydınlık bir
dönemin müjdecisi olan Büyük Taarruzun 100. Yılındayız. Bu başarı, hiç bir
ulusun işgale karşı sessiz kalmayacağı ve boyun eğmeyeceğinin somut
örneğidir. 700 yıllık bağımsız yaşama geleneğine sahip olan halkımız, Mustafa
Kemal Atatürk önderliğinde salt işgali defetmekle kalmamış, aynı zamanda,
bağımsız bir vatanın garantisi olan Cumhuriyetin ilanını da kolaylaştırmıştır.
Zaferin önderleri, rotalarını, çağdaşlıkla, bilimle ve aydınlanma ile beslenmeyen
rejimlerin, kazanımlar için tehdit olduğu bilinci ile çizmişlerdir.
Kurtuluş
Savaşımızın başarı ile sonuçlanmasında, cephe gerisinde ve filen cephede
mücadele eden kadınların, eşit katkıları vardır. Bu katkılar, yeni rejime,
kadınların insan haklarını koruma sorumluluğu vermiştir. Bugün Kadınlar,
kendileri için açtıkları yoldan daha ileri gidebilmek için mücadele
vermektedirler. Bu mücadelede, “Bağımsız bir vatanın garantisinin
aydınlanmacı, cumhuriyet olduğu” anlayışına, laik, demokratik cumhuriyet
anlayışına sıkı sıkıya sarılarak yol alıyorlar.
Bugün 29 Ekim Kadınları olarak, zaferimizi onurla kutluyor, başta tüm insanlık
için, emperyalist işgallerin alt edildiği ve aydınlanmanın egemen olduğu bir
dünya diliyoruz.”