İyi Parti’nin kurulma nedeninin temelinde Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı olduğunu hatırlatan Taşel; “İyi Parti’nin AKP ve MHP İttifakını düşünmeden önce İyi Parti seçmenini iyi okuması lazım.” dedi.

Nebi Hatipoğlu’nun ittifak açıklamalarıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Sayın Nebi Hatipoğlu benim şahsi düşüncem diyerek bir açıklama yaptı dolayısıyla kurumsal bir düşünce olmaması nedeniyle nebi beyin şahsi düşüncesi olarak kabul etmek gerekir. Sayın Emine Edizgil de aslında bu doğrultuda Nebi beyin şahsi düşünceleri olduğunu ifade etti. Kurumsal bir açıklama olmaması nedeniyle Emine Hanım’ın bu yönde bir sözü ya da yaklaşımı olmaması nedeniyle o konuya pek girmek istemem. Sayın milletvekilinin kendi düşüncesidir.

Sizce bu açıklamalar İyi Parti’nin halkın nabzını yoklaması olabilir mi?

Bence halkın nabzını yoklamaktan çok halkın nabzını o tarafa yönlendirme açıklaması gibi algılıyorum. Biz de Eskişehir’de bu kentte yaşıyoruz, her kesimden eşimiz dostumuz var. Biz böyle düşünmüyoruz daha doğrusu Eskişehir’de yaşayanlar bu şekilde düşünmüyor.

Sizce önümüzdeki seçimlerde bu tarz söylemler halk tarafından bir karşılık bulur mu?

Eskişehir’de CHP’li belediyelerin başarısını kimse inkâr etmiyor. Belediyelerin görevi sadece yol, su yapmak ulaşımı sağlamaktan çok öte kente bir vizyon katmaktır. Kültür sanat bilim noktasında ileriye taşımak. Eskişehir bir marka şehir. Müzeleriyle, tematik parklarıyla özellikle gençler ve çocuklar tarafından da önemli bir şekilde karşılık buluyor. Dönüşümle ilgili bazı sıkıntılarımız var ama bu durum da Belediyelerden kaynaklı değil, iktidar tarafından engellenen projeler. En önemli bu kentte bütün yaşamın her alanında kimse kimseyi ötekileştirmiyor, bu bir kültür bilinçtir. Kim ne derse desin bunu yaratan Sayın Büyükerşen. Bir cumhuriyet kenti, demokrasiyi içselleştirmiş bir kent. Bu noktada ben CHP’li belediyelerle devam edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Uzun yıllardan beri Ak parti iktidarı tarafından kuşatılan, gelişmesi engellenen, kamu yatırımlarının engellendiği ama buna rağmen gelişmesini durduramadıkları bir kent burası. O nedenle yapılan hesapları Eskişehirliler gözden geçirecektir. Eskişehirliler yaşadığı şehirde mutlular, barış ve huzur içinde yaşıyorlar. Bunu da şuradan anlayabilirsiniz, 3 üniversiteden binlerce mezun veriyoruz. O kadar geri dönüş oluyor ki mezun öğrencilerimizden, burada yaşamak istiyoruz gibi. Bu şehir insana huzur veriyor. Bu şehrin yöneticilerine biz bu anlamda teşekkür ediyoruz, bunu daha da ileriye taşımak bizim görevimiz.

Nebi bey İyi Parti’nin kazananı belirlediğini iddia ediyor, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Sayın Hatipoğlu aldığı oy üzerinden bir yorum yapmış, tabi matematiksel olarak baktığımızda gerçeklik payı gözüküyor. Ancak şöyle bir de gerçeklik var. Bizim belediye başkanlarımızın 3’ü de her kesimden oy alabilen kişiler, yaptıkları hizmetten dolayı onaylanan belediye başkanları. Yılmaz hoca 5. Dönem, yani her kesimden oy aldı ben biliyorum. İş dünyasından aldı. Çevremdeki birçok sanayici oy verdi. Genel seçimde Ak partiye oy veren sanayiciler, yerel seçimde Yılmaz hocayı, Ahmet başkanı, Kazım başkanı tercih ediyor. Yerel seçimlerle genel seçimlerin matematiği aynı değildir. O nedenle Nebi Bey de bunu aslında çok iyi bilir ama tabi ki bir iddia ortaya koymak istiyor. Bu seçim sürecinde rahatsızlıkları olduğunu beyan ediyor. Samimi olarak söylüyorum biz Eskişehir’de ayrı ayrı seçimlere girmiş olmamıza rağmen Sayın Emine Edizgil ile hiçbir problem yaşamadan hatta birbirimize katkı da vererek bu seçimde başarılı, tatlı bir rekabetle seçimi geçirdik.

Eskişehir’de de bildiğiniz gibi sayın Kemal Kılıçdaroğlu %55,5 oy aldı yani iktidar partisi %44’te kaldı. Şimdi %11 ya da %11,5’luk fark önemlidir ama sayın Hatipoğlu da diyor ki %14 de biz aldık. Bu da değerli ama yerel seçime gidildiğinde bu sizin hükmedeceğiniz oy mu değil mi, Tabanınızı ne kadar yönlendirirsiniz? Kesinlikle küçümsemeden bunları dikkate alıyorum. Bir ittifak olmasa dahi seçim iş birliklerinin olması gerektiğini düşünüyorum. Vatandaş bulunduğu kentte hizmetlerden memnunsa, huzur ortamı yaşıyorsa bunun devamlılığını ister. Bu yıllardan beri böyle olmuştur. Aklından geçenler sandığa yansımıyor işin aslı bu.

İyi Parti’nin her yerden kendi adayını çıkartma konusunda ne düşünüyorsunuz?

İyi partide vekilin söylediğini dillendiren birçok iyi partili dostlarımız var. Bu bir tercih meselesi. Burada benim gördüğüm şu, iyi partinin özellikle tabanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığından ötürü bu parti kuruldu. Neden MHP’den ayrıldı diye sorduğunuzda oradaki AKP’ye verilen destek nedeniyle ayrıldı. O nedenle iyi parti seçmenini iyi okumak lazım. Birini işaret ettiğinizde o seçmen bir sorgulamaya başlar ve sizin o işaret ettiğiniz noktaya gitmeyebilir. O nedenle bu tür çalışmalar için erken. Önümüzde daha bir süreç var. Kazanılmış Büyükşehirler var. Bu şehirlerde de ittifak olması nedeniyle başarı geldi. Mesela gözden kaçan bir şeyi söyleyeyim İstanbul’da ittifak olmamıza rağmen saadet partisinin çıkarttığı milletvekili adayı sanıyorum 130 bin civarında oy aldı. Biz ilk turu 13 bin 500 oyla kazandık. Dolayısıyla bir stratejiydi. O 130 küsür bin oy alınması bize İstanbul’u kazandırdı. O nedenle ittifakın her partisi ayrı bir değerdir. Stratejinin içerisinde bir görevi var. Bu dönemin de ben bu şekilde ilerlemesi gerektiğini düşünüyorum. Bizim şu an CHP olarak tüm seçmenlerimiz dahil bir sorgulama dönemi yaşıyoruz. Bu da çok doğal, bir seçim geçirdik. Seçmenimize umutlar verdik, orada yaşanan bir travma var, bu sorgulama da bu yüzden gerçekleşiyor. Biz de kendimizi yenileyerek, kurultay sürecimizi başlattık. Bu süreci en iyi şekilde yerel seçimler öncesi sonlandırıp tekrar Türkiye’nin umudu olmak için bir çalışma içerisindeyiz. Bunu da bu kadroyla, enerjiyle başarabiliriz.

‘Seçim Zamanı CHP’ye biz çok destek olduk ama CHP bize olmadı’ söylemleri hakkında yorumunuz nedir?

Bunu neye dayanarak söylemiş bilmiyorum ama biz iyi partiye samimi olarak destek olduk. Böyle düşünüyorlarsa üzülürüz. Hiçbir şekilde partiyi ötekileştiren bir konumda olmadık. En azından biz örgüt olarak olmadık. Kendisi bireysel bir yaklaşımla karşılaştıysa ben bunu bilmiyorum. Kurumsal olarak hiçbir şekilde böyle bir durum olmadı. Burada biliyorsunuz 6’lı masa toplantıları oldu. Biz aksatmadan millet ittifakı olarak bu toplantıları Eskişehir’de de yaptık. Gayet iyi diyalog kurduk. İyi partide 3 il başkanıyla da çalıştık. Bu toplantılara Emine Hanım da katıldı. Hiçbir problem yaşamadık.

Yerel seçimlerde İyi Parti ile yeniden bir ittifak olur mu?

Nabi Avcı: Öğrenciler hem şanslı hem şanssız Nabi Avcı: Öğrenciler hem şanslı hem şanssız

Bu seçimlerde ittifakın başarısını gördük, 11 büyükşehir kazanıldı. Birkaç tanesinde belki doğru hamle yapamadığımız için kazanabileceklerimizi de kazanamadık. Bence ittifak yararlı, belediyeler önemli. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da İstanbul’u alan Türkiye’yi alır ifadesi var. Şu andaki başta ekonomi olmak üzere, dış politika, sığınmacı problemleri var. Bunları çözmek iddiasında zaten yola çıktık. O nedenle 6’lı masa çok ciddi hazırlıklar yaptı. Yerel yönetimlerde bizim bu ülkeyi yönetme düşüncemizin yerelde uygulanması neden olmasın. Bana göre olmalıdır. Bunu da hiçbir şekilde zorlayıcı olmadan, ortak akılla yürütmemiz lazım. O ortak akıl bu büyükşehirlerin üzerine en az 4,5 büyükşehir daha koymamız gerektiğini söylüyor. Genel merkezler de görüyorsa, bir ittifak yaparak devam etmeliler. Ama biz bir kendimiz tartıya çıkalım, ne kadar oy alacağız diyenler de olabilir. Onlara da saygı duymak gerekir. Orada da yurttaşlarımız birleştirir. İş birliğini kazanma ihtimali yüksek adaya doğru yöneltir. Yerel seçimin anlamı da budur. İktidar ne kadar rüzgâr estirirse estirsin, tabanını götüremez. O sandığa gidildiğinde tabanı ortak aklı kullanır. Yaşamını, bulunduğu şehri, memnuniyetini ya da memnuniyetsizliğini öne koyar ve oyunu verir. O nedenle CHP’nin büyükşehirlerde ittifak yapması çok normal. Bunları kaybetmemek gerekiyor. Olası bir ittifak harici herkes adayını çıkarırsa ben yurttaşlara güveniyorum. Şu andaki bütün CHP’li belediyeler de üzerine 3,5 il daha koyarak ilerleriz. Çünkü biz iyi belediyecilik yapıyoruz. Söylemimizle eylemimiz tutarlı. AKP’nin söylemi ile eylemi tutarsız oluyor. Genel seçimle yerel seçimi o nedenle ayrı düşünmemiz gerekiyor. Ak partinin olduğu illerde vatandaşta kaygılar var. O kaygılardan dolayı Eskişehir örnek şehir oluyor. Yaşam güvencesi veren, düşünceye saygı duyan, kılık kıyafetten dolayı insanların yargılanmadığı bir şehir burası. O nedenle burayı kaybetmek istemiyor kimse. İnsanlar Konya’yı, Kayseri’yi görüyor, ak partinin olduğu illeri. Buralarda müthiş bir mahalle baskısı oluşuyor. İnsanlar bu nedenle kendini özgürce ifade edemiyor. İstanbul’da CEO noktasında birkaç kişinin o büyük maaşları bırakıp Eskişehir’e yerleştiğini biliyorum. Çok küçük maaşlarla çalışmak için buraya geldiklerini biliyorum, birebir iletişim kurdum. Gerekçeleri ise İstanbul da çocuk büyütmek istemiyorum dediler. Büyükşehirin karmaşasında çocuk büyütmek istemedikleri için buraya geliyorlar. Sanatla ilgileniyorsa çocuk, sanatın her alanı mevcut. Eğitim kaliteli. Bu şehirde yaşamak aynı zamanda bir şans. Turlarla gelen turistler var, acayip mutlu oluyorlar burada. Cumhuriyete sahip çıkan, demokrasiyi içselleştirmiş bir kent burası.

Editör: Mustafa YILDIRIM