Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Açıköğretim Fakültesi'nde dijital dönüşüm sayesinde yılda 700 milyon lira tasarruf sağlandığını açıkladı.
"Kitap israfını bitirdik, dijitalleştik"
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, 1982 yılında kurulan Açıköğretim Fakültesi’nde dijitalleşme sürecinin eski rektör Prof. Dr. Naci Gündoğan döneminde başladığını söyledi. Dijitalleşme öncesinde yılda yaklaşık 16 milyon kitap basıldığını hatırlatan Adıgüzel, “Ancak öğrencilerin sadece yüzde 10’u bu kitapların kapağını bile açıyordu. Büyük bir israf vardı” dedi. Kayıt işlemlerinde Vakıfbank önünde oluşan uzun kuyrukların da tarihe karıştığını ifade eden Adıgüzel, dijitalleşme ile yılda 700 milyon liralık tasarruf sağlandığını belirtti.
"500 personel mağdur edilmedi"
Açıköğretim bürolarının kapatılması sürecinde yaklaşık 500 personelin mağdur edilmediğini söyleyen Adıgüzel, bu kişilerin kamu kurumlarına aktarıldığını belirtti. “Bizi bilmeden eleştirenler oldu ama biz hakkaniyetli davrandık” dedi.
"Yapay zekâ fakülteye giriyor"
Rektör Adıgüzel, yapay zekâ ve dijital iletişim gibi alanların Açıköğretim’e entegre edildiğini vurguladı. Yapay zekâ operatörlüğü ve siber güvenlik uzmanlığı bölümleri için YÖK’e başvuruda bulunduklarını söyledi. Bu programlardan mezun olanların yatay geçişle 4 yıllık fakültelere geçebileceğini belirtti.
Bu yıl ilk kez AÖF hazırlık sınıflarında yapay zekâ temelli ölçme ve değerlendirme sistemi kullanılacağını ifade eden Adıgüzel, tüm bölümlerde yapay zekânın alanlara nasıl entegre edileceğine dair çalışmalar yürütüldüğünü de ekledi. “Ancak önce yapay zekâ etiğini öğretmeliyiz” dedi.
"Global kampüsle dünyaya açıldık"
Adıgüzel, Açıköğretim sisteminin artık 52 ülkede sınav yaptığını, 3 bin 500 olan yabancı öğrenci sayısının kısa sürede 10 bine ulaşacağını söyledi. Ayrıca, fakülte bünyesinde 64 programa ulaşıldığını ve işlevini yitirmiş 10 programın da kapatıldığını ifade etti.
"Yurtdışındaki Türklere Türkçe imkânı"
Adıgüzel, yurtdışındaki Türklere Türk dili ve kültürünü öğretme amacıyla dijital platformlar kurduklarını da açıkladı. Erbil’deki gözlemleriyle bu ihtiyacın ne kadar önemli olduğunu gördüğünü belirten Adıgüzel, özellikle azınlık konumundaki Türk ailelerin çocuklarına Türkçe öğretecek öğretmenler istediklerini söyledi.