Türkiye’nin en önemli tarım merkezlerinden biri olan Eskişehir’de etkisini gösteren kuraklık, ekili hububat ürünlerini doğrudan etkilerken, elde edilen verimin yarı yarıya düşmesinden endişe ediliyor. Eskişehir’de hava sıcaklıklarının artması ve yağış yetersizliği ile birlikte ekili hububat ürünleri zarar gördü. Kent genelinde etkisini gösteren kuraklık sonucunda çiftçiler, tarlalarda yanan hububat ürünlerini erkenden biçmeye başladı. Zarar gördüğü için hayvanlara yem olarak kullanılması planlanan hububat ürünleri drone ile havadan görüntülendi. Başta buğday ve arpa olmak üzere birçok üründe verim kaybı yaşanacağını belirten çiftçiler, böyle bir zararla ilk defa karşılaştıklarını vurguladı. Nisan ayında etkili olan yağışların üreticileri mutlu ettiğini ifade eden Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, Ramazan ayının sonlarına doğru başlayan sıcak hava ve kuraklığın tarlalardaki zararı oluşturduğunu söyledi. “Üreticimizde de hububattan vazgeçme gibi bir sıkıntımız var” Üreticilerin hububat ürünlerini ekmekten vazgeçmeye başladığının altını çizen Başkan Süleyman Buluşan, “Nisan ayı yağışlı geçince çok umutluyduk. Ramazan ayının son günlerinde bir haftalık bir esinti ve sıcak hava ekinleri adeta yaktı. Bu esnada da yağışın olmaması güçlenmeye başlayan ekini sararttı. Bu durum İç Anadolu Bölgesi’nin genelinde var. Üreticimizde de hububattan vazgeçme gibi bir sıkıntımız var. Kuraklık, maliyet ya da para kazanamamaktan üretici arpa ve buğdaydan vazgeçiyordu. Biz 1 ay önce böyle bir şeyi hiç beklemiyorduk. Tepebaşı bölgemizde binin üzerinde üreticimizde böyle bir sorun var. Burada arazinin dönüm başı bin lira civarı masrafı var. 100 dönüm arazisi olanın 100 bin lira gibi bir zararı var. Üreticimiz açısından çok büyük bir kayıp. Bu Allah’tan gelen bir afat. Burada yapılması gereken, üreticimizin tarım kredi kooperatiflerinde ve diğer yerlerde olan borcu 5 yıllık bir yapılandırmayla, 2 yıl hiç ödememesi. Üreticinin hasadının bedelini bir şekilde çıkarabilmesi için faizsiz böyle bir yapılandırma lazım” şeklinde konuştu. “Şu anda 110 dekar yerimi biçiyorum hayvanlarıma sap saman olsun diye” Tarladaki mahsulleri yanan ve hayvanlara yem olması amacıyla biçim işlemlerine başlayan çiftçi Bilal Erkal, “Mahalle olarak zararımız çok. Buğdaylarımız yanmış vaziyette. Burada suyum olduğu halde sulama yapamadım. Maliyetimiz fazla olduğu ve ben altından kalkamayacağım için sulama yapamadım. Biz ne yapacağımızı şaşırdık. Benim şu anda çalışan traktörüm yarın itibariyle satılık. Özel şahıslara olan borcumdan dolayı traktörümü satılığa çıkarıyorum. Mahsullerimizin durumu ortada. Biz bir destek bekliyoruz. Şu anda 110 dekar yerimi biçiyorum hayvanlarıma sap saman olsun diye. Zaten 150 dekar ekilmiş yerim vardı. Çoğu yandı. Geriye kalan da ne durumda bilmiyorum. Ramazan Bayramı’na kısa süre kala sıcaklar oldu. O sıcaklar ekinimizi bu hale getirdi. Burada pancar ekiliydi ve geçtiğimiz dönemler çok iyi durumdaydı. Şu anda sapsarı vaziyette. Görünen zararım 100 bin lira” ifadelerini kullandı. “Hemen hemen 300 dönüm araziyi biçeceğiz” Dönem içerisinde ektiği ürünlerin yarısından fazlasının kuraklık nedeniyle yandığını söyleyen çiftçi Kurtuluş Uzun, konuyla ilgili olarak şunları aktardı: "400-500 dönümlük ekili alanım var. Biz de hayvanlarımıza yem için biçmeye başlayacağız. Hemen hemen 300 dönüm araziyi biçeceğiz. Toplamda 300 bin lira kadar zararım var. Devletimizden sadece kredi borçlarımızı ertelemesini istiyoruz. Başka da yapabileceğimiz bir şey yok." “Genel olarak 3 milyon liraya yakın zararımız var” Yukarı Söğütönü mahallesinde yaşayan başka bir üretici Önder Özer ise, mahalle genelinde yaklaşık 3 milyon liraya yakın zarar bulunduğunu vurguladı. Özer, “Nisan ayında ne kadar yağmur yağsa da mayıs yağmuru alamadık. Bu sebeple kuraklık yaşadık. Nisanda herkes umutlandı, o ay bizim için güzel geçti ama gerisi gelmedi. Genel olarak 3 milyon liraya yakın zararımız var” diye konuştu.