Gündem

Bugün farklı bir coğrafyada ama benzer bir karanlığın içindeyiz

Odunpazarı Kent Konseyi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında sessiz yürüyüş düzenledi.

Loading...

Abone Ol

Haber: Bartu Can

Odunpazarı Kent Konseyi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında sessiz yürüyüş düzenledi. Yürüyüş, Odunpazarı Meydanı’ndan başlayarak Ulus Anıtı’nda sona erdi. Çok sayıda yurttaşın katıldığı etkinlikte, kadınlara yönelik şiddete karşı dayanışma vurgusu öne çıktı.

Ulus Anıtı’nda yapılan açıklamada konuşan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, dünya genelinde ve Türkiye’de kadınların maruz kaldığı şiddete dikkat çekerek 25 Kasım’ın tarihsel kökenini anlattı.


“Mirabal Kardeşlerin mücadelesi 65 yıldır kadınlara güç veriyor”

Başkan Ataç konuşmasında şu ifadeleri kullandı:“Sevgili kadınlar, değerli arkadaşlarım… Bugün burada, altmış beş yıl önce Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlüğe direndikleri için vahşice öldürülen Mirabal Kardeşler’in anısını yaşattığımız 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde dayanışma için birlikteyiz. Yani 25 Kasım takvimi oradan geliyor. Aradan altmış beş yıl geçmesine rağmen ne yazık ki kadınlar hâlâ şiddete, eşitsizliğe ve baskıya maruz kalıyorlar. Hâlâ vahşice öldürülüyorlar.”

Ataç, 31 yıl boyunca süren Trujillo diktatörlüğünün karanlığına karşı ayağa kalkan Patria, Minerva ve Maria Teresa isimli üç kız kardeşin mücadelesine dikkat çekerek şöyle devam etti: “Tüm dünyanın ‘kelebekler’ dediği o cesur kadınlar, erkek egemenliğine, itaate, korkuya ve susmaya karşı ayağa kalktılar. 25 Kasım 1960’ta vahşice katledildiler. Aslında susturulmak istenen kadının itirazıydı, cesaretiydi, özgürlük arzusuydu. Bugün burada biz onların bıraktığı yerden yürümek için bir aradayız. Kelebeklerin kanat çırpışı bugün hâlâ tüm dünyada kadınların mücadelesine güç veriyor.”


“Bugün farklı bir coğrafyada ama benzer bir karanlığın içindeyiz”

Ataç, Türkiye’deki şiddet verilerine dikkat çekerek şunları söyledi: “Bugün geldiğimiz noktada farklı bir coğrafyada ama benzer bir karanlığın içindeyiz. ‘Aile Yılı’ olarak ilan edilen 2025’in ilk dokuz ayında 290 kadın erkekler tarafından katledildi. Son on yılda verilere göre kadınların yüzde 28’i psikolojik, yüzde 18’i ekonomik, yüzde 13’ü ise fiziksel şiddet gördü.”

Boşanmış kadınların çok daha yüksek oranda şiddete maruz kaldığını belirterek:“Boşanmış kadınların yüzde 62’si psikolojik, yüzde 42,5’i ekonomik, yüzde 41,5’i ise fiziksel şiddete maruz kaldı.” dedi.

Ataç, şiddetin eğitim, statü veya gelir farkı gözetmediğini söyleyerek şu ifadeleri ekledi: “Ve biliyoruz ki kadın ister çalışan kadın olsun ister ev kadını, ister yüksek eğitimli olsun ister ilkokul mezunu… Şiddet, bu baskı, bu eşitsizlik tüm sosyoekonomik sınıflarda yaşanıyor. Kadın yalnızca aile içinde tanımlanıp kamusal alandan dışlanan, onları çaresiz bırakan bu zihniyete karşı duruyor. Ve hep birlikte onun omuz omuza mücadelesini veriyoruz.”


“Hiçbir kadın yalnız değildir”

Ataç konuşmasının sonunda kararlılık vurgusu yaptı: “Bu yüzden buradan bir kez daha haykırıyorum: Hiçbir kadın yalnız değildir. Hiçbir kadın bu düzenin kurbanı olmaz. Zor onun zorunda değildir. Ve biz bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Yaşasın kadın dayanışması, yaşasın özgürlük mücadelemiz, yaşasın kadın dostu Eskişehir’imiz.”