Eskişehir Elektrikçiler Odası Başkanı Ahmet Namık Akdoğan, çocuk işçiliği tartışmalarına değinerek mesleki eğitimin önemini vurguladı. Akdoğan, çocukların çalışma hayatına güvenli koşullarda dahil edilmesi gerektiğini belirterek, “Çocuklarımızın ayağına taş değmesin ama bir yandan da bir meslek edinmeleri şart” dedi.
“Ben de 15 yaşında çırak olarak başladım”
Kendi meslek hayatının da erken yaşta başladığını anlatan Akdoğan, şunları söyledi:
“1979 senesinde 15 yaşındayken Meslek Lisesi birinci sınıfa başladım. Ara tatilde bir elektrikçinin yanında çırak olarak çalışmaya başladım. Türkiye'de çocuk işçi çalıştırmak çok zor bir olay. Ustalık eğitici belgesi olmayan işletmelerde, iş sağlığı ve güvenliği belgesi bulunmayan yerlerde artık ne stajyer ne de çırak çalıştırabiliyoruz. Bu önemli bir adım. Ancak bu çocukların bir yerde yetişmesi lazım.”
“İş var ama eleman yok”
Türkiye’de üniversite mezunu gençlerin işsizlikten yakındığını, buna karşın teknik eleman sıkıntısının büyüdüğünü ifade eden Akdoğan, “Bizim piyasamızda iş çok ama eleman yok. Bu eksiklik, meslek lisesi okuyan teknik elemanlardan yetişecek kadrolarla giderilebilir. Hem teorik hem pratik bilgileri alabilmeleri için sahada olmaları gerekiyor” dedi. Akdoğan, çocukların çalışma hayatına güvenli şekilde hazırlanmasının altını çizerek şöyle konuştu: “Çocuklarımızın ayağına taş değmesin, eline diken batmasın diye çalışma ortamlarını çok iyi ayarlamak lazım. Evladını kimse kazaya kurban vermek için değil, bir şeyler öğrenip ileride altın bileziğini taksın diye gönderiyor. Bu nedenle işverenler, çocuk işçi çalıştırıyorsa her türlü güvenlik önlemini almak zorunda.” Mesleklerin ciddiyetine dikkat çeken Akdoğan, Mesleki Yeterlilik Belgesi sistemine eleştiri getirerek, “25-30 yaşındaki insanlara sonradan belge verilmesi doğru değil. Elektrikçilik terzilik ya da marangozluk gibi değil; hesap, kitap, eğitim gerektiren, hata kabul etmeyen bir meslek. Bu işi temelden, doğru şekilde öğrenmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Eğitimli zanaatkârı kaybettik”
Türkiye’de son yıllarda zanaatkâr açığının büyüdüğünü dile getiren Akdoğan, “Son 10-15 yılda eğitimli zanaatkârımızı kaybettik. Bulduğunuz ustalar da artık az ve pahalı. İnsanlar bir contayı değiştirmek için bin lira ödüyor. Bunun nedeni yetişmiş personel eksikliği” dedi.
“Çocuk işçiler mecburiyet ama güvenlikle”
Son olarak çocuk işçiliğin tamamen yasaklanması yerine, güvenli koşullarda mesleki eğitimle desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Akdoğan, “Bizim geriye dönmemiz lazım. Mesleki anlamda, zanaatkâr anlamında çocuklarımızı yeniden meslek liselerine yönlendirmeliyiz. Evet, çocuk işçiler olacak ama şartı şu: her türlü güvenlik tedbiri alınacak, pamuklar içinde o işi öğrenmeleri sağlanacak” diye konuştu.