Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, 2026 yılı için açıklanan asgari ücretle ilgili açıklamalarda bulundu.
Geçen gün açıklanan 2026 yılı asgari ücret ile ilgili açıklamalarda bulunan Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, “Bugün ülkemizde milyonlarca emekçi için yeniden belirlenen asgari ücret, ne yazık ki açlık ve yoksulluk sınırının çok altında kalmıştır. Bu tablo, çalışanlarımızı ve ailelerini temel insani ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak bir yaşamla yüz yüze bırakmaktadır. Özellikle ev kiraları, temel gıda, ulaşım ve eğitim giderleri düşünüldüğünde, bu asgari ücretle bir ailenin onurlu ve insanca yaşaması artık imkânsız hale gelmiştir. Türkiye’de mevcut açlık sınırının yaklaşık 30 bin lira civarında olduğu; belirlenen net 28.075 TL’lik asgari ücretin bunun bile altında kaldığı görülmektedir. Belirlenen bu asgari ücret cumhuriyet tarihinde bir ilke imza atarak ilk kez açlık sınırının bile altında kalmıştır. Her gün sokakta, iş yerinde, tarlada, fabrikada, yaşamın içinde her yaştan ve meslek grubundan karşılaştığımız hemşerilerimiz, yaşam maliyetinin giderek arttığını, emeğinin karşılığını alamadığını, geçim kaygısının derinleştiğini açıkça ifade etmektedir. Asgari ücretin, üretimin gerçek değerini yansıtan adil ve yaşanabilir bir seviyeye yükseltilmesi, sadece bireysel bir talep değil, toplumsal bir zorunluluktur.” dedi.
“Emeğin onuruna yakışır bir seviyeye yükseltilmelidir”
“CHP’li belediyeler olarak her zaman en kutsal değer olan emeğin yanında olarak emekçilerimizi açlık sınırına hiçbir zaman yaklaştırmadık, yaklaştırmayacağız.” Diyen Başkan Ataç sözlerine şöyle devam etti: Tepebaşı Belediyesi olarak biz; emeğin, alın terinin ve onurlu yaşam hakkının yanında durmaya devam edeceğiz. Asgari ücretlinin sofrasındaki adaletsizliğe karşı susmayacak, her koşulda halkımızın yanında olacağız. Bu nedenle, yetkililere çağrımızdır: Türkiye’de yaşayan milyonlarca asgari ücretlinin yalnızca hayatta kalmakla kalmayıp aynı zamanda insanca ve onurlu bir yaşam sürmesini mümkün kılacak bir asgari ücret için derhal yeniden düzenleme yapılmalıdır. Ekonomik göstergeler, temel geçim koşulları ve açlık-yoksulluk sınırları dikkate alınarak belirlenen ücret, emeğin onuruna yakışır bir seviyeye yükseltilmelidir. Bu ülkenin çalışanları, üretimin temel direği olan emekçilerin hak ettikleri insanca yaşam koşullarına kavuşması için somut adımlar atılmalıdır. Hep birlikte daha adil, daha kapsayıcı ve daha yaşanabilir bir Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz.