DİSK Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, sabah işçilere yönelik ‘gazlı müdahalesi’ni “insanlık suçu” olarak yorumlayarak sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Sendika binasında basın açıklaması yapan DİSK Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Serdaroğlu, aylardır mücadele eden Entil, Hapalki ve Tarkon'da işçilerinin yürüyüş planını gerçekleştireceklerini ve haklılıklarını ve neden yürüyeceklerini anlatmak istediklerini belirterek, “Eskişehir'e yakışmayan, çağdaş bir şehre yakışmayan vahşi bir saldırı ile karşı karşıya kaldık. Ben yıllardır sendikal mücadelesi içindeyim. İnsan bir düşmana bile yapmaz. Polis memuru kimden talimat alırsa alsın insanın ağzına, gözüne kadını erkeği hiç farketmeden zehirli gaz karışımlı gazı sıkamaz” dedi. Türkiye'nin her yerinde hak hukuk mücadelesi veren bir sendika olarak bu müdahalenin Eskişehir'e de yakıştıramadığını ifade eden genel başkan Serdaroğlu şunları söyledi: “Bu talimatları verenler Eskişehir'e yakışmıyor. İstiyorlarsa gözaltına alabilirler, engelleyebilirlerdi. Zehirli gazları insanların gözlerinin ağızlarının içine nasıl sıkarsınız. Biz demokrasi var diye biliyorduk, İnsanlar basın açıklaması yaparken, elinden mikrofonu zorla almaya çalışması aracımızın çekici ile götürülmeye çalışılması, insanların üzerine gaz sıkılmasını anlayamıyoruz. Teröristlere, hırsızlara böyle davranılmıyor. 500 insan mağdur diyoruz, işçilerin hak ve hukukuna sahip çıkmak. Kendi imkanlarımız ile bunu anlatmaya çalışıyoruz. Açlıkla karşı karşıya kalmış insanlara karşı böyle müdahale olur mu, içimiz yanıyor. Biz bu fabrikayı kurtarın diyoruz, insanlar ekmek yesin diyoruz. Bir sürü şirketler bankalar kurtarılıyor, krediler veriliyor. Bizde bu fabrikaya kredi veriyoruz. Biz bu saldırıyı haketmedik. Suç duyurusunda bulunacağız Güvenlik Büro müdürü ve emniyet müdür yardımcısı ile ilgili suç duyurusunda bulanacağız. İnsanlık suçu saldırısının cezalandırılması için elimizden geleni yapacağız. Bunu yapanlar suçludur. Sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Eskişehir milletvekilleri aradılar, geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Milletvekilleri bu saldırı ile basın toplantısı yaptılar. 70 yıldır bu ülkede çalışma hayatının ülkenin demokratikleşmesi ve işçilerin kazanımları için mücadele ediyoruz. Bizi yıldıramazlar, 12 Eylül bile bizi susturamadı. Biz 'fazla bu iş karışmasın' diye hükümetle anlaşmıyoruz. Yandaş sendika gibi yüzde 3-4 zam atan sendika değiliz. Kulağı çekilince 3,5 atan sendika değiliz. Bu kadar insanın vebalini üstlendik. Aslında bunu siyasi iktidarın üstlenmesi gerekir. Yandaş şirketleri kurtarmak için bu işyerlerini batırdılar. Biz bunları dile getirdiğimiz rahatsız oluyorlar, cevap veremiyorlar ama gaz sıkıyorlar. Anayasa eşitlik diyor Bu şirket yandaş olsaydı 50 defa kurtarılırdı. Maden işçileri 20 kusur gündür yolda bekletiliyor. Biz burada gaz bombardımana tutuluyoruz. Eğer biz bunlara sessiz kalırsan bunların yaptıkları yanında kalır. Mücadelemizi devam ettireceğiz. 500 tane işçinin ailesinin hakkını hukukunu koruyacağız. Anayasa'nın eşitlik ilkesidir. Bolu'dan seçim öncesi hileli işçiler alındı belediye. İşçiler işten çıkarıldı, devlet güçleri Hak İş ile birlikte Anka'ya yürüdüler. TRT 1 naklen yayın yaptı. Ankara'ya kadar devlet eşliğinde yürüyüş yaptılar. Biz niye yapamıyoruz, maden işçileri niye yapamıyor, neden engelleniyor. Bunları sorguladığınız zaman rahatsız oluyor. 35 kişi gözaltına alındı O fabrikanın kurtarılması için, ekonomin katkı sağlayan bir fabrikanın kurtulması için milli görevimizi de yerine getireceğiz. Bu ülkenin en büyük sanayi olan metal işçileri yapıyor. Siz burayı gözden çıkartıyorsunuz. Sabahki yapılan işçilere karşı işlenen insanlık suçudur. Gün gelecek hesabı sorulacak. Hukuk önünde hesabının sorulacaktır. Bizim bildiğimiz kadar 35 civarında tam bilemiyoruz, Hastanede olan arkadaşlarımız var, hastanedeki arkadaşlarımızı gözaltına alıyorlar. Bende gaza maruz kaldım. İlk defa bu kadar ilk defa kulaklarımızın içine daha gaz boşaltılmadı. İnsan öldürmek için gaz sıktılar. Gaz sıkacaksın adabını bileceksin. İnsanın ağzına gözüne sıkılmaz. Bu insanın astımı var mı, kalbi var mı? Allah korusun ölürse bunun vebalini kim üstlenecek. Bu hukuksuzluk ve insanlık dışıdır.” Daha sonra işçiler sendika binasından Ankara’ya doğru yürüyüşüne başladılar.