Haber Kaynağı: Manşet Gazetesi

 Söyleşi: Nevin Bulut Atak
Eskişehir Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Can Ayday, afet riskli alan ilan edilen bölgeler, şu ana kadar yapılan çalışmalar ve bölge insanının talepleri ve mağduriyetleri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Jeoloji Mühendisi olarak şehrimizde ilan edilen afet riskli alanlarla ilgili çalışmalar hakkında ne söylemek istersiniz?
Afet riskli alan ilan edilen sekiz tane mahalle var. Çalışmalar… Olmayan çalışmalar oldu diye gösteriliyor. Bir yeri afet riskli alan ilan etmeniz için incelemeniz lazım önce. Bir şey hakkında bir şey söyleyebilmek için bilmek lazım. Bilmeden yorum yapmak olmaz. Aynı olay bu konu için de geçerli. Riskli diyorsanız alanın riskli olduğunu ortaya koymanız gerekir. Riskli bölge diyebilmek için belirli parametreler vardır. Bunların en başında da jeolojik parametreler gelir. Bu bölge neden riskli? Bakanlık bu konuyu ele alırken bir bölgeyi afet riskli alan ilan etmek için belli kriterler var diyor. Bu kriterler şu anki mahalleler için geçerli mi, bunlar soru işareti.
8 mahalle için gerekli ön araştırma yapıldı mı, bu konudaki bilgilerinizi paylaşır mısınız?
Bu tür bir çalışma mahallerde hiç yapılmadı. Yapıldığı söyleniyor ancak yapılmadı. Bizim görüşlerimiz hiç alınmadı. Eskişehir’in deprem risk haritasını yaptık. Ama hiçbir zaman bize bir şey sorulmadı. Neresi risklidir denmedi. Herkesle beraber bende olay bittikten sonra duydum. Çalışmayı belediye yaptı deniliyor. Belediyenin içinde bu işten anlayan meslekten kişilerin olması lazım. Belediyede çalışan her hangi bir birime Eskişehir’in neresi risklidir denmemeliydi. Gidilip bir jeoloji mühendisinden mutlaka görüş alınmalıydı. Bu şekilde doğru ve güzel bir çalışma olurdu.
Afet riskli alan ilan edilen bölgelerde şu an nasıl bir durum hakim?
Ben de o mahallelerden birinde oturuyorum. Gayet iyi biliyorum yaşanan mağduriyeti. Bölge halkının yaş ortalaması 60-65. Onlara deniliyor ki gideceksin bankadan kredi alacaksın. 65 yaş üstüne kredi verilmiyor ki. Evlerini elinden aldın bu insanların, kentsel dönüşüm yapacaksın, peki insanlar nerede kalacak? Çalışmalar millete duyurulmadan devam ediyor. Belediye tarafından maketler planlar yapıldı duyuruldu. Makete plana bakınca her şey çok güzel. Çizimler çok güzel. Porsuğu masmavi akıtıyorsun, yemyeşil çevre, proje çiziminde insanlar mutlu dolaşıyor, proje böyle güzel gözüküyor tabi. İstanbul’da Sukukule’yi yaptılar ne oldu Sulukule’yi mahvettiler. Sulukule çok güzeldi doğal ve insani yapısını bozdular. Bu konuda çalışanlar bölgedeki sosyal dokuyu bozuyor ve öldürüyorlar bunun farkında değiller. Şehrimizdeki sekiz mahallede yaşayan insanların içinde rahatlıkla oturacağı onlara uygun binalar yapılacak deniliyor. Peki onlara hiç soruldu mu? 20 bin kişiyi ilgilendiren bir çalışma bu kesinlikle göz ardı edilmemeli.
Afet riskli alanlar ilan edilirken halkın yeteri kadar bilgilendirilmediğini söylediniz, şu anki süreçte durum nasıl ve sizce halkımızı önümüzdeki süreçte neler bekliyor?
Bir olayda açık olmazsanız el altından bir şey yapmaya çalışırsanız her türlü söylem ortaya çıkabilir. İleride bu bölgelerin çok büyük rant olacağını duyanlar ucuza buralardan yatırım yapmaya çalışıyor. Burada yaşayan insanların badana yapmasına bile izin vermiyorlar. Bu haksızlık olmuyor mu. Mülkiyet kanununa da ters bir olay. Bu tür olayların öncelikli olarak orada yaşayanların rızası alınarak yapılması gerekiyor. Bir de orası riskli alan değil. Eskişehir’de çok daha riskli alan varken buraların riskli alan ilan edilip çalışma başlatılması ne kadar doğru. Diğer asıl riskli alanlarda ise hiç çalışmanın olmaması gerçekten tuhaf. Halka sormadan ben yaptım oldu diyerek bir şeyler yapmak ne kadar doğru? Oradaki insanları nerede ikamet ettireceksiniz geçici süre, bunların açıklanması lazım. Kişi ben burada oturmak istemiyorum diyecek belki. Bir de insanların komşuluk ilişkileri var. Kopmak istemezler.  Dönüşüm nasıl olacak o da hiç belli değil. Sekiz mahalle için bir dernek kuruldu. Onlar belediyeye gidip bir şeyler sormak istiyorlar fakat cevap alamıyorlar. Ömrü hayatında bir eve sahip olan insanların elinden bir evini alıyorsun, bu insanların beş tane evi yok ki.
Afet riskli alanlarla ilgili bilgi kirliliği nereden kaynaklanıyor sizce?
Bir konuda açık olmazsanız doğacak dedikoduları oluşturmuş olursunuz.  Ama ben açıksam kimse benim hakkımda dedikodu yapamaz. Hep kapalı kapılar ardında olaylar dönüyor. Söylentileri ben de duyuyorum. İstanbullu bazı firmaların burada yer araştırdıkları da duyulmakta. Şehrin en gözde yerleri. Rant getirecek yerler. Gündoğdu iptal oldu mesela kimse bir şey demedi. Çünkü Gündoğdu çok da rant getirecek bir yer değil. Kentsel dönüşüm uygulanan yerler yerleşimin en rant getirecek yerleri oluyor. Gerçekten vatandaş düşünülüyor ise burada deprem olacak da insanlar mağdur olacak diye düşünülüyor ise neden asıl riskli yerlerden başlanmadı? Daha riskli yerler varken, el altından gidip de en az risksiz yerlere el atarsanız o zaman bunun altında bir şey var diye düşünülür. Yirmi bin kişi az sayı değil. Bu bölgelerin sosyal yaşantısı hiç kimse tarafından incelenmemiştir. Ben orada yaşadığım için bilirim. Yetmiş yaşındaki teyzeleri birini başka yere birini başka yere gönderirseniz onların sosyal ve psikolojik açıdan ne kadar yıprandıklarını düşünün.
Eskişehir’in en riskli bölgeleri nereler ve sizce halk olası bir depreme hazır mı?
Türkiye’de olduğu gibi şehrimizde de deprem riski var. Eskişehir’de Sazova, porsuk bulvarı, porsuğun yan tarafları, Kızılcıklı, Mahmut Pehlivan, istasyona doğru olan yerler yani yer altı su seviyesinin yüzeye yakın olduğu yerlerde risk var. Ancak afet riskli alan ilan edilen yerler buralar değil. Eskişehir halkı hiç hazır değil. Ancak halk hazırlanmaz. Devlet ve burada sorumlu belediyeler bu türlü olaylara hazırlar halkı. Halk ben hazırlanayım, şunu yapıyım demez. Jeoloji mühendisi olarak her davete katılıyoruz ve bilgilerimizi paylaşıyoruz. Japonya’da bu tür eğitimler anaokulundan başlıyor. Çocuklara her ay eğitim veriliyor. Hangi merdivenlerden inecekler, hangi kapıdan çıkacak ve hangi toplanma alanına gidecek bunlar öğretiliyor.
Afet riskli ilan edilen bölgelere hangi kurumlar karar verdi?
Bu konuda hiçbir bilgi yok. Bu riskli alanı kim seçti kimse bunu bana söylemiyor. Eskişehir Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne soruyorum, biz belirlemedik diyor. Büyükşehir Belediyesi belirledi diyor. Belediye de, kim belirledi bunu yılmaz hocamı Ahmet hocamı, Ayşe mi başkası mı isim olarak kim belirledi. Bu sınırları kim çizdi. 2013’de riskli alanlar belirlendi, buradaki projeyi Çevre ve Şehirciliğe gönderdiler. Çevre ve Şehircilik Bakanlar Kurulunun önüne koydu. Bakanlar Kurulu da 2014’de imza ederek burayı afet riskli alan ilan ettiler. Herkes bakanlar kurulu ilan etti diyor. Bakan ne bilsin. İncelemeyi bakan mı yaptı? Belirleyen bakanlıktır demek doğru mu? Bu alanları kim, neden, niçin çizdi yok gizli saklı. Biri de çıkıp da mertçe bunu ben çizdim demedi. Eskişehir’in jeolojik jeoteknik etüt raporunu Can Ayday olarak ben yaptım diyorum, biri de çıksın afet riskli alanın sınırlarını ben çizdim desin. Açık olunursa bir işte problem olmaz. Herkese başka bir şey söylenirse o işten hayır gelmez. Bir de buradaki projeyi İstanbul Teknik Üniversitesi’ne verdiler, Eskişehir’de üniversite yok mu? İTÜ’de bu projeyi hazırladı. Eskişehir’in yapısı nasıl, sosyal doku nasıl bu kişiler ne bilsin. Yaptım oldu anlayışı yanlış. Bu belirsizliğin en kısa zamanda hallolması lazım. Yoksa yirmi bin kişi göz göre göre mağdur olacak.

 
 
 
Editör: TE Bilişim