Haber Kaynağı: Manşet Gazetesi
ARIKÖY’den bal evine, Apiterapi Merkezi’nden yeniden doğacak olan arıcılık mesleğine kadar Eskişehir’i bekleyenler, Eskişehir’in “olmayanları” sizler için hazırladığımız araştırma haberimizin detaylarında.


BAL ÜRETİMİ 102 BİN TONA ULAŞTI
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, arıcılığa çok uygun floralara sahip olan Türkiye’de bal üretimin hızla arttığını, bir bir eşikleri geçtiğine dikkati çekti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 1994 yılında 54 bin 908 ton olan bal üretiminin, 2014 yılına kadar yüzde 86,7 artışla 102 bin 486 tona yükseldiğini belirten Bayraktar, 1994-2014 döneminde kovan sayısının da yüzde 86,5 artışla 3 milyon 786 bin 588 kovandan 7 milyon 60 bin 973 kovana çıktığını vurguladı. 2014’de kovanların yüzde 97,3’nün yeni, yüzde 2,7’sinin eski tip olduğunu bildiren Bayraktar, eski tip kovan sayısının 193 bin 442, yeni tip kovan sayısının 6 milyon 867 bin 531’e ulaştığını belirtti.

NELER YAPILMALI? 
 “Üreticilerin arıcılıktaki girdi maliyetleri ve pazarlamadaki zorluklar yüzünden ürettikleri balı değeri fiyattan satamadıklarının altını çizen Bayraktar, şunları kaydetti:“Arıcılıkta ihracatın artırılması için, girdi maliyetleri azaltılmalı, standart üretim yapılmalı, üretim kontrol edilmeli, yapılan üretimin ne olduğu, içeriği, kalıntı maddelerin olmadığı belirtilmeli, standartlara uygun ambalajlama yapılmalıdır  Polen, arı sütü, arı zehiri gibi diğer arıcılık ürünleri ise talep olmadığı için arıcılarımız tarafından yeterince üretilmemektedir. Bu nedenle diğer ürünler için pazarlar araştırmalı, sadece bal üretimiyle sınırlı kalınmamalıdır. Baldaki kaçakçılık önlenmelidir. Yine bal üreticilerimizin sahte bal üreticilerine karşı korunması şarttır. Sektörün daha fazla desteklenmesi gerekir. Arıcılıkta ihracatın artırılması için, girdi maliyetleri azaltılmalı, standart üretim yapılmalı, üretim kontrol edilmeli, yapılan üretimin ne olduğu, içeriği, kalıntı maddelerin olmadığı belirtilmeli, standartlara uygun ambalajlama yapılmalıdır.”
 

ESKİŞEHİR TÜRKİYE’NİN ÇOK GERİSİNDE
6 YIL SONRA YÜKSELİŞ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun açıkladığı Hayvansal Üretim İstatistikleri verilerine göre, Eskişehir’de arıcılık 2009-2014 yılları arasında oldukça düşük seviyelerde seyrediyor. Verilere göre 2009 yılında 134 ton bal üretilen Eskişehir 2009-2014 yılları arasındaki en yüksek bal üretimini, yüzde 41’lik bir artış sonrasında 2010 yılında 194 ton bal üretimi ile yakalıyor. Ancak bu yılın sonrasında ise bal üretimi Eskişehir’de bir anda hızla gerilemeye başlıyor. 2011’de Eskişehir’de yaklaşık yüzde 8 oranında düşüşle 179 ton bal üretimi gerçekleştirilirken, 2012 yılında bu sayı karşımıza 159 ton olarak çıkıyor.  2013’ü gelindiğinde yüzde 13’lük düşüş ile bal üretim tonu 134 tona gerilerken, en düşük üretim ise 2014 yılında oluyor. 2014’te yüzde 16’lık bir düşüşle Eskişehir’de üretilen yıllık bal oranı 113 tonda kalıyor. 2009-2014 yılları arasındaki bu tablo 2014’ün Eskişehir’in arıcılıkta ve bal üretiminde en düşük seviyedeki yıl olduğunu da gözler önüne seriyor. Ancak 2015 yılına geldiğimizde Eskişehir’de arıcılık son yılların en yüksek üretim miktarına ulaşarak 2014 yılında 113 ton olan bal üretimi 234 tona yükseldi.
ESKİŞEHİR’İN POTANSİYELİ MEVCUDUN 4 KATI
Eskişehir Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Bünyamin Yiğit, Eskişehir’in arıcılıktaki konumu, tarihi geçmişi ve gelecekteki hedefleri konusunda önemli bilgiler verdi.
TÜİK’in elde ettiği verilerin Eskişehirde bal üretiminin  düşük gibi görünse de bunun böyle olmadığı, arıcılık birliklerine üye olan arıcılarla yapılan anketlerden yola çıkarak elde edildiğini, çoğu üyelerin sorulara çeşitli nedenlerle,  detaylı olarak cevap veremediğini belirten Bünyamin Yiğit bu doğrultuda çıkan sonuçların gerçek ve sağlıklı verileri ortaya koyamayacağını, bunun da Eskişehir’deki gerçek üretim değerlerini düşük düzeyde gösterdiğini kaydetti. Göreve geldikleri  günden bu güne birliğe kayıtlı  üyelere düzenli olarak arıcılık konusunda verilen eğitim ve seminerlerin, üretilen bal miktarında artış getiren en büyük faktör olduğunu ifade etti. Eskişehir’de bal üretiminin ve arıcılık ile ilgilenen üye sayısının bundan sonraki yıllarda hızla artarak süreceğine vurgu yapan Yiğit, Eskişehir’in arı ve bal üretim potansiyelinin mevcuttaki durumdan 4 kat daha fazla olduğunun altını çizdi.
EN KALİTELİ BAL ESKİŞEHİR’DE
Yiğit konuya şu şekilde açıklık getirdi: “ Elimizdeki tüm imkânları aktif şekilde kullanabilirsek, emin olunki şuan ürettiğimiz bal miktarının çok rahat 4 katı fazla oranda bal üretebiliriz. Çünkü bu potansiyelimiz mevcut sadece bunu devreye koymamız gerekiyor. Miktar açısından düşük olabiliriz. Ancak şunu gururla söyleyebilirim ki Türkiye’de katkısız ve kalıntısız, en kaliteli balı Eskişehir üretiyor. Baldan yana çok kaliteli bal üretimi yapılabilecek çok sayıda alanımız ve yaylamız var. Çiçek ağımız da oldukça çeşitli ve geniş. Eskişehir’de arıcılığı meslek olarak yapan kimse yok. Burada arıcılık hobi olarak yapılıyor bu nedenle bal, daha temiz katkısız ve verimli üretiliyor. Bu da kaliteyi getiriyor.”
SAHTE BAL NASIL ANLAŞILIR?
Ballarda artan taklitlere de değinen Yiğit, bir balın gerçek mi yoksa yapay mı olduğunu ancak laboratuar ortamındaki inceleme ile ayırt edilebileceğini ifade etti. Glikoz şurubundan yapılan bal ile gerçek bal tadına bakarak anlaşılamayacağına dikkat çeken Yiğit, şunları söyledi: “ Hakiki bal, bir süre sonra kristalleşir ve matlaşarak akışkanlığını yitirir. Birçok insan bu balı bozuk zannederek tüketmiyor ya da sahte sanıyor. Oysa değil. Bir bal çok uzun süre kristalleşmeden kavanozda aynı şekilde duruyorsa o balda katkı maddesi vardır. Kristalleşen balı sıcak suda beklettiğinizde çözünür ve eski akışkan haline döner. Ancak şekerden ve diğer maddelerden elde edilen balda, o çözülme sonrasında şeker kristalleri dibe çöker, ayrışır. İşlemden geçen bal, yarar değil insan sağlığına zarar verir.”
İLK HEDEF BAL EVİ
Eskişehir Arı Yetiştiricileri Birliği olarak ilk hedeflerinin Eskişehir’de “Bal Evi” açmak olduğunu söyleyen Yiğit, burası sayesinde Eskişehirlilerin hem gerçek, kaliteli ve güvenilir bala ulaşma sansı elde edeceğini, hem de şu ana kadar Eskişehir’de bulunmayan bal çeşitleriyle de tanışacaklarını belirtti. Yiğit, “ Çalışmalarımıza başladık. İktisadi işletme olarak kendi ürettiğimiz ürünleri  bal evinde satışa sunacağız. Markamızı da tescil ettirdik.  Diğer birlikler tarafından üretilen Eskişehir’de olmayan mesela kestane balı,  keçiboynuzu,  narenciye balı gibi balları Eskişehir’e getirerek burada halkımıza sunacağız. Kendimizin yemediği ve güvenmediği balları biz halkımıza da yedirmeyeceğiz.”
KOLLEKTİF ÇALIŞMAK ŞART
Eskişehir’de arıcılık alanında ilerlemek ve daha üst seviyelere ulaşmak için belediyeler, üniversiteler ve diğer kurumlarla ortak kolektif şekilde çalışmalar yapılmasının şart olduğuna dikkat çeken Yiğit, Anadolu ve Osmangazi Üniversitelerinde arıcılık üzerine çalışma yürüten tek bir ismin olmamasının da Eskişehir ile ilgili çok büyük bir eksiklik olduğunu söyledi. Arıcılık alanında herhangi bilimsel ve teorik olarak çalışma yapmak istediklerinde bu işle ilgilenen akedemisyenlerin olmadığını belirten Yiğit, “ Ancak bu eksiklikler giderilirse daha yüksek çıtalara çıkarırız arıcılığı” dedi.
ARIKÖY PROJESİ
Odunpazarı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğü ve Eskişehir Arı Yetiştiricileri Birliği ortaklığında hayata geçirilmesi düşünülen ve dünyada bir ilk olacak olan Arıköy Projesi’ni de değerlendiren Yiğit, proje ile ilgili Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve Odunpazarı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürü R. Burak Özen’in büyük imkân ve destekler sağladığının altını çizdi.  Yiğit, “Söz konusu proje ile Odunpazarı İlçesi Akpınar Mahallesinde yer alan mülkiyeti Odunpazarı Belediyesi’ne ait 35 dekar vadi üzerinde kurulacak olan “ARIKÖY” de Birliğimize üye olan arıcılarımıza Anaarı yetiştirme, Arı sütü üretimi gibi çeşitli meslek içi kursların verileceği 350 metrekarelik bir eğitim binası, Binanın yanında uygulamalı eğitim verebilmek için eğitim kovanları bulunan uygulamalı eğitim alanı, 5 dekar alan üzerine kurulu çiçek deneme alanları, her biri 40’ar metrekarelik 160 parselden oluşmuş arıcılık alanları ve Apiterapi merkezi yer alacak” dedi. Proje ile birlikte amaçlanan bir diğer şeyin, Eskişehir’e arıcılığı meslek olarak yapacak kişileri kazandırmak olduğunu kaydeden Yiğit, son olarak Eskişehir’de hali hazırda ortalama 25 bin kovan olduğunu, 100 bin kovan potansiyeli olan Eskişehir’de bu oranı da yükselteceklerini belirtti. 

ORMANLAR ARILARI VE ARICILARI BEKLİYOR
Türkiye genelinde olduğu gibi Eskişehir’de de ormanlık alanlar tamamen ücretsiz olarak arıcıların hizmetine açıldı.
Bal üretimini artırmak ve organik sağlıklı bal elde etmek için bin bir çeşit çiçeği içinde barındıran ormanlara kovan koymak serbest ve ücretsiz hale getirildi. Binlerce yıldır insanlığın beslenmesinde tartışmasız önemi olan balın büyük bir kısmı ormanlık alanlardan elde ediliyor. İsteyen çam balını, isteyen çiçek balını tercih etsin, ilaçlı tarımdan ve sanayiden uzak ormanlık alanlar arılar için en elverişli yerler. Ormanların içinde oluşturulan bal ormanlarına ise arıların sevdiği çiçekleri açan ağaç türleri dikiliyor. Yalancı akasya, söğüt, akçaağaç, badem, ahlât, sofora, iğde, ıhlamur, mahlep gibi ağaç türleri ile korunga, deve dikeni, karaçalı, kekik, geven bal verimi için önemli otsu bitkiler. Bal üretiminde dünya 2. si olan Ülkemizde, üretilen çam balının tamamı, çiçek balının da yarısı ormanlık alanlardaki ağaç ve bitkilerden elde ediliyor. Bu konuya özel önem veren Orman Genel Müdürlüğü Türkiye genelinde 200’ün üzeninde Bal Üretim Ormanı oluşturdu. Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü ’de kendi sınırları içinde bulunan Eskişehir İlinde 6 adet (İdrisyayla, Cumhuriyet, Danışment, Dağcı, Özdenk, Akkaya), Afyonkarahisar İlinde 7 adet ( Ağzıkara, Bayat, Taşoluk,Çayırbağ, Kırka, Değirmenayvalı, Dort deresi) Bal Üretim Ormanı tesis etti.
 

ARIKÖY PROJESİ DETAY
Odunpazarı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğü ve Eskişehir Arı Yetiştiricileri Birliği ortaklığında hayata geçirilmesi düşünülen ve dünyada bir ilk olacak olan Arıköy Projesi tanıtım toplantısında proje detaylarını aktaran Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, ‘Örnek Çiftçi Odunpazarı Belediyesi’ sloganına vurgu yaptı. Tarımın her alanında çiftçi ve üreticilere rol model olacak, her türlü desteği verecek bir belediyecilik anlayışını anlatan Başkan Kurt, tarımın vazgeçilmez öğesi olan arıcılık konusunda ARIKÖY’ün merakla beklenen bir proje olduğunu dile getirdi.
Başkan Kurt, “Eskişehir İli Arı Yetiştiricileri Birliği ve Odunpazarı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğünün ortak yürüttüğü bir proje olan “ARIKÖY” de 160 amatör arıcıya teorik ve pratik eğitimin yanı sıra 40’ar metrekareden oluşan parsellerde arıcılık yapma imkânı sunulacak. Vadi içerisinde oluşturulacak Bal Ormanları’nda 1600 kovana kadar arı beslenebilecek” dedi.
  • Toplam 35.000 metrekare üzerine kurulacak  11.000 metrekaresini arıcılığa yeni başlayan veya başlayacak olan kişiler için tahsis edilecek.
  • Petek şeklinde 250 metrekare kapalı alanda, sağ ve solunda olmak üzere yine iki ayrı altıgen şeklinde bina inşa edilecek. Uygulamalı Eğitim Merkezi  olarak İnşa edilecek, olan bu bina içerisinde; Çok amaçlı salon, İdari kısımlar, mutfak, Kek hazırlama, Depo, Bay Bayan Tuvaletleri bulunacak. 
  • Arıköy Projesinin oturum alanı 35.000 metrekare olup içerisinden doğal içilebilir kaynak suyu bulunmaktadır. Bu doğal kaynak suyu,  yay çizerek arazimizi üç parçaya bölmektedir. Arazideki parçaları birbirine bağlamak için köprüler yapılacak, Apiterapi  Merkezi de üçüncü parçaya Eğitim alanından ve hobi bahçelerinden uzak bir alanda Ahşap malzemeden yapılacaktır.
 
 
 
 

 
Editör: TE Bilişim