Eskişehir ÇYDD’de 4 dönemdir başkanlık yapan Sevgi Akmen ile derneğin ilkelerinden, eğitim alanındaki başarılı çalışmalarından ve daha pek konudan konuştuk, Akmen derneğin kurucusu Türkan Saylan’ı anlattı.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Eskişehir Şube Başkanı olarak, kuruluş amacı, çalışmaları hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Atatürk ilke ve devrimlerini korumak, geliştirmek ve çağdaş eğitim yoluyla çağdaş insan ve çağdaş topluma ulaşmak için çalışan bir sivil toplum örgütüdür.

Bunu sağlamak içi öncelikleriniz nelerdir?

Çağdaş toplum ve çağdaş birey için; evrensel çocuk, kadın ve insan haklarına saygılı, demokratik, laik bir toplum ve sosyal hukuk devleti düzeninin gerçekleşmesi, korunması ve geliştirilmesi, bireylerin hukuksal, siyasal, ekonomik, kültürel, toplumsal, fiziksel konumunun geliştirilmesi, tüm insan hakları ve özgürlüklerinden yararlanmalarının sağlanması, kadınların eğitimli ve meslek sahibi bireyler olmaları için çalışmalar yapılması, eğitimde fırsat eşitsizliğini gidermek amacıyla kız çocuklarının okullaştırılmasının arttırılmasının sağlanması öncelik taşıyor. Bu çalışmaları yaparken sorunun değil, çözümün parçası olmayı ilke edindik, ÇYDD amacı doğrultusundaki çalışmaları yaparken, partiler üstü konumunu korumaya özen gösterir.

Bugüne kadar kaç kız çocuğuna burs verildi ve şehrimizde bu sayı ne kadar?Genel Merkez ve Şubeler aracığıyla bireysel ve kurumsal bağışçılarımızın destekleriyle toplam 63 bin ilköğretim ve lise öğrencisine burs verildi. İlköğretimde; 33 bin kız öğrenci (Kardelenler-Çağdaş Türkiye’nin Çağdaş Kızları 10 bin kız öğrenci), (Baba Beni Okula Gönder 3 bin kız öğrenci), (Her Kızımız Bir Yıldız 20 bin kız öğrenci) diğer desteklerle burs projelerinden yararlandırıldı. Diğer yandan bugüne dek verilen burslarla 21 bin kız ve 12 bin erkek öğrenci olmak üzere 33 bin üniversite öğrencisi ÇYDD bursuyla öğrenimini tamamladı. Eskişehir Şubesi’nde de 23 yıldan bu yana kırsal kesimde ilköğretim, lise ve kent içindeki iki üniversitede öğrenimine devam eden yüzlerce üniversite öğrencisine burs verdik.

Eğitimin fiziki ihtiyaçları ile ilgili neler yapıldı?

Eğitimde fiziki eksikliklere katkıda bulunmak için bugüne dek bireysel ve kurumsal bağışçıların desteğiyle yapılan hizmetlerin bir bölümü şöyledir. 36 kız yurdu, 17 eğitim ve kültür evi, 1 üniversite eğitim birimi, 2 lise, 24 ilköğretim okulu, 32 köy okulu, 17 derslikli 6 anaokulu, 769 ana sınıfı donanımı, 565 oyun parkı yapıldı. Kitap toplama kampanyaları ile 5 milyondan fazla kitap ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı.

Kimler, ÇYDD imkânlarından yararlanabiliyor?

Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkan, çağdaşlaşmaya katkıda bulunmak isteyen herkese kapımız sonuna kadar açık. ÇYDD olarak, ilköğretim ve lise çağındaki maddi imkânsızlık içindeki kız çocuklarına, yine maddi zorluklar yaşayan, başarılı üniversite öğrencisi kız ve erkek öğrencilere burs veriyoruz. Burslar dışında kadınlara yönelik kurslarımız ve eğitim etkinliklerimiz devam ediyor. Yine maddi zorluk içinde dershaneye gitme olanağı olmayan sınavlara hazırlanan ilköğretim ve lise öğrencilerine gönüllülerimiz aracılığıyla destek veriyoruz. Ayrıca çok sayıda gençlik projesiyle gençlerin toplumsal yaşama katılmasına katkıda bulunuyoruz.

Kaç dönemdir başkanlık yapıyorsunuz ve bu başarınızı neye bağlıyorsunuz?

Benim ÇYDD’de Şube Başkanı olarak dördüncü dönemim. Gönüllü çalışmalarda ekip ruhu önemli. Biz de arkadaşlarımızla uyumlu bir ekip olarak, hizmet kalitemizi sürekli arttırarak, yoğun çalışarak bugünlere geldik. Üyelerimiz ve gönüllülerimiz de her zaman destek verdi. Kamuoyunda ÇYDD’yi görünür kılmak için çok sayıda proje ürettik. ÇYDD ve Türkan Saylan’ı genç nesillerin öğrenmesi için yoğun tanıtım kampanyaları yürüttük. Çok sayıda proje uyguladık. 29 Ekim Cumhuriyet Yürüyüşleri, 19 Mayıs buluşmaları, 23 Nisan, 30 Ağustos gibi önemli tarihlerdeki kitlesel buluşmaları sağlayan öncü ekip içinde yer aldık, kentteki diğer sivil toplum kuruluşlarıyla güç birliği yaptık. Eğitim ve kadın odaklı tüm konularda toplumsal duyarlılığımızı ve tepkimizi ortaya koyduk. Çalışmalarımızdan gururla ifade edeceğimiz bir örnek vermek gerekirse, Şubemizin yıllardır uyguladığı üniversiteye yeni kayıt yaptırmak üzere kente gelen gençlere ev sahipliği yaptığımız “Hey Yeni Kampüslü” projesiyle Genel Merkezimiz KalDer’in (Türkiye Kalite Derneği) üç yıldız yetkinlik ödülünü kazandık.

ÇYDD Şube Başkanı olarak toplumun kadına bakış açısını değerlendirebilir misiniz?

Bu konu gerçekten çok önemli. Son yıllarda kadının toplumsal konumu ile ilgili yaşanan sorunlar bizi çok derinden üzüyor. Kadının makyajı, kahkahası, giyim tarzı, sahip olacağı çocuk sayısına kadar baskı kuran anlayış ne yazık ki çok yaralayıcı. Oysa ki kadın erkek eşitliğinin yaşama geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Kadını her fırsatta siyasetin malzemesi olarak kullanan anlayışa karşı çıkıyoruz. Kadının sosyal yaşamdan, çalışma hayatından dışlanması kabul edilebilir bir durum değil. Kadınlarımız da erkeklerle aynı haklarla toplumsal varlığını sürdürmeli, kamusal alanda yarışa eşit bir şekilde katılabilmeli. Kadını adeta üreme aracı gibi gören anlayışın Atatürk’ün kurduğu aydınlık Türkiye Cumhuriyetinde kabul edilmesi mümkün değil.

Son dönemde neredeyse slogan haline getirilen ve kadınları aşağılamanın göstergesi olan “İtaat et, rahat et” söylemini asla kabul etmiyoruz. Kadınların toplumsal dışlanmışlığının aşılması için kız çocuklarının eğitimde fırsat eşitliğinden yararlanmasını temel gereklilik olarak görüyoruz.

Eğitimde fırsat eşitliğinin yakalandığını düşünüyor musunuz?

Ne yazık ki bu sorunun yanıtı çok net bir şekilde hayır. Kadını eve kapatan, eğitim olanaklarından yoksun bırakmaya çalışan bir yönetim anlayışı hakim durumda. 4+4+4 eğitim sistemiyle kız çocukları eğitimden önemli ölçüde mahrum bırakıldı. Örgün öğretimden geri bırakılan kız çocukları, Açık Liseye gönderiliyor. Bu sistemle birlikte, ağırlığı kız öğrencilerden oluşan açık liseli öğrenci sayısında yüzde 63 artış oldu. Yine araştırmalara göre,18-24 yaş aralığında eğitimden ayrılma oranı kızlarda yüzde 41, erkeklerde yüzde 35 düzeyinde.

Sonuç olarak, eğitimde fırsat eşitliğinden yararlandırılmayan kız çocukları ne yazık ki çocuk gelin, çocuk anne olarak karşımıza çıkıyor.

Onursal Genel Başkan Türkan Saylan’dan söz eder misiniz?

Türkan Saylan, bir hekim, dermatoloji uzmanı. Lepra(cüzzam) konusunda önemli çalışmaları olmuş, uzun yıllar lepra hastanesinde görev yapmış, Lepra hastalarının toplumsal dışlanmışlıkları ile mücadele etmiş, onları topluma kazandırmış bir isimdi. Türkan Saylan toplumsal konulara duyarlılığının bir sonucu olarak 1989 yılında arkadaşlarıyla birlikte ÇYDD’yi kurdu. Bütün Türkiye’de şubeleri olan örgütlü bir kurum yarattı. Türkiye Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı (TÜRKÇAĞ)’ın kurucusuydu ve başkanlığını yaptı. Üniversite hocası ve bir bilim kadını olarak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından YÖK üyeliğine atandı. Yaptığı başarılı çalışmalar nedeniyle başta “Uluslararası Gandhi ödülü” olmak üzere çok sayıda ulusal ve uluslararası ödül aldı.

Türkan Saylan, sosyal vicdanı gelişmiş bir sivil toplum gönüllüsü olarak, Baba Beni Okula Gönder, Çağdaş Türkiye’nin Çağdaş Kızları(Kardelenler), Bir Işık da Siz Yakın, Her Kızımız Bir Yıldız, Anadolu’da bir Kızım Var Öğretmen Olacak gibi çok sayıda projeyle eğitimde fırsat eşitliğinden yararlanamayan binlerce kız öğrenciye burs verilmesini ve meslek sahibi olmasını sağladı.

Toplumsal aydınlanmanın önemli önderlerinden biriydi. Kız çocuklarının okutulması ve kadının eğitimli birey olarak toplumsal yaşama katılması konusunda çok önemli çalışmalara öncülük etti.

https://ssl.gstatic.com/ui/v1/icons/mail/images/cleardot.gif

Editör: TE Bilişim