Kanal 26 Televizyonu'nda Muharrem Esen'in sunduğu 26. Gün programına katılan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt çeşitli konularda görüşlerini dile getirdi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç arasındaki “ihanet” sözcüğü ile başlayan gerginliğe değinen Kurt, "Aslında bu konuyu çok uzatmanın anlamı yok. Bizim arkadaşlarımız kendi aralarında olayı çözüme kavuşturdu, bu yanlış anlaşmadan kaynaklanan bir değerlendirme. İnsanlar bu tür değerlendirmeleri yapabilirler, muhataplar yan yana geldi ve Sayın Büyükerşen kastın ne olduğunu Ataç'ı kastetmediğini buradan genel bir değerlendirme yaptığını söyledi. Artık bunun üstüne basmanın bir yararı yoktur. Kastı aşıldığını yorumun zorlanarak yapıldığını düşünüyorum. Gereken açıklama yapıldığına göre bunu bizim tartışmanın şansı yoktur. Bu iki muhatap yılların arkadaşı, dostu ve yoldaşıdır” ifadelerini kullandı.
BUNLARI AŞACAK OLGUNLUKTA BİR PARTİYİZ
Herkesin sorumlu davranması gerektiğini dile getiren Kurt, şunları söyledi: “Parti kurumsal kimliği ile hareket ederse bir sıkıntı olmaz. Sağda solda yapanlar var, onların yıllardır yaptığını biliyoruz, ama onlara ekmek çıkmaz. Türkiye'nin bu noktada ülkenin CHP'ye ihtiyacı vardır. Büyüyen bir CHP'ye ihtiyacı var. Bütün CHP'liler bu doğrultuda çalışmalıdır. Bu iş CHP açısından yumuşak bir geçişle geçiştirileceğini umuyorum. Biz bunları aşarız. Zaman zaman bu kırgınlıklar olabilir, ama sürekli bir hale gelmemelidir. Aile içinde yanlışlıkla da olsa birbirimizi kırabiliriz ama bu uzun süremez. Herkes eteğindeki taşı döktü. Bundan sonra konuşmasının bir anlamı yoktur. Biz her zaman birlikte oluruz. Meraklanmayın o işleri aşacak olgunlukta bir partiyiz. Demokrat bir kişiliğimiz kimliğimiz var. Tartışıldı bitti. Ertesi gün güneş doğuyor hayat başlıyor. CHP'lilerin birbirlerini sevmeye kucaklamaya ihtiyacı var.”
AĞZIMIZLA KUŞ TUTSAK YARANAMAYIZ

Gazeteci Muharrem Esen’in sorularını yanıtlayan Odunpazarı Kazım Kurt’un söylemlerinin bir bölümü şöyle:
 
“Gazeteci araştıracak soruşturacak, tarafları dinleyecek. Gazeteci kendini taraf yerine koyarak Kazım’ı, Ahmet'i , Yılmaz'ı nasıl suçlarım, açığı nasıl bulurum diye çalışırsa bu gazetecilik olmaz. Ağzımızla kuş tutsak da yaranamayız bu adamlara... Eskişehir'de beni bilen biliyor. Eskişehir'de herkes birbirini bilir.”
“EYLEMİ ÇOK SEVİYORUM, MUHTARA BAŞARILAR DİLİYORUM”

Kurt, Kırmızı Toprak Mahallesi muhtarı ile yapılan diyalog ile görüşünü şöyle dile getirdi:
"Aslında yine bir heyecanın sonucu bir saldırı var. O bazıları unu gazlıyor. Manşet oluyor televizyona çıkıyor. İşin esası şudur: Bu iş bizim çok özel bir ilişkimiz değerlendirmemiz. Belediye Meclisi’nde soru soruldu. Genel merkeze şikâyet edildi, milletvekillerine mektup yazıldı. Bu bugünlük iş değil 6 aydan beri devam ediyor. Burayı inşaata başlarken bu iş devam ediyor. Kırmızı Toprak bizim önem verdiğimiz sevdiğimiz ve destek aldığımız bir mahalle. Halka ne bilgi veriliyor bilmiyorum. Mahallenin nüfusu 30 bin yok. Nüfusu yaklaşık 20 bin diyelim. Kırmızı toprağa 5 bin 907 ton aşınma asfaltı dökmüşüz. Asfaltlanmamış sokak kalmamış. 32 bin 700 kilmetre yol yenileme yapılmış. Toplam 20 sokakta çalışma yapılmış ve bitirilmiş. 12 bin 300 desenli asfalta ile tretavur yapılmış. ESKİ, Esgaz kaydığı yerleri yeniden yapmış. Okullar dahi yeşil alan çalışması yapmamış. Kalıkavak’taki parkı yenilemişiz 10 bin metre kare. Bunların yanında sayın muhtar bize dedi ki halk merkezi yapıyoruz. Mahalle meclisi olacak muhtar olacak, mahallenin her türlü sosyal ihtiyacı bu binada karşılaşacak. 3 katlı bodrum dahil. Toplam 6 tane odası olan bir birim. Kütüphane var spor odaları var çocukların ders göreceği eğitim salonlar var mahallenin toplantı yapılabileceği ve kadınların kursları görebileceği kurslar var. Odanın birine muhtar veriyoruz.Muhtar ile bizim arkadaşlarımız tarafından bir tartışması olmuş. Muhtarı şurayı isterim buraya şunu isterim mobilyayı istiyorum demiş. Burası çok amaçlı halk merkezi. Sayın muhtarımız sanki burayı tek başına kullanabilecek bunu algılamaya çalışıyor. Böyle tepkiler göstermeye başlayınca muhtarın bana karşı yaptığı davranışları nedeni ile onunla görüşmüyorum. Görüşmelerimizi kayda alıyor, millete dinletiyor. Muhtarlar Derneği benim muhatabım, bu dernek yöneticileri ile görüştük. Sayın muhtar dinlemiyor. Eylem yapıyor ben eylemi çok seviyorum, başarılar diliyorum.”
HALK İÇİN YAPILDI

Bu Halk Merkezi mahalle sakinleri için yapılmış, sadece muhtarın ihtiyacı için yapılmamıştır. Bize burayı kimse bağışlamamıştır, burası Odunpazarı Belediyesi'ne İl Özel İdaresi ve hazineden geçmiştir.
Bina bitti, kurs kayıtlarımız başladı en kısa zamanda kurslarda başlayacak. Muhtar için tartışmaz. Merkezdeki tüm muhtarların ihtiyaçlarını biz karşılıyoruz. Şimdi oturduğu yerlerin tüm gelirlerini biz karşılıyoruz.  Ekstra ile kimseye bir şey vermiyoruz.”
15 TEMMUZ GÖRÜŞLERİ

Kurt’un, Plan ve projeler ve 15 Temmuz ile ilgili görüşleri:
“Sanayi Çarşısının dönüşüm proesinini tamamlamaya koymuş bir belediye başkanıyım. Hala uğraşıyorum maketler hazırlanıyor, maketler bitince vatandaşı çağıracağız konuşacağız ve uzlaşacağız. Sonra Büyükşehir Belediye Meclisine getireceğiz. Herkesin kaldırma istediği ancak kimsenin cesaret edemediği bir şeye ben el attım. Biz bunu yapacağız. Süre azalıyor görev süremiz dolmadan yapacağına umuyoruz.
16-17 tane büyük projelerimiz var. Bunlar başlayacak bitecek somut projelerdir bunlar için kaynak istenmiştir.
MACERA PARKI GELİYOR
Yenikent’e 90 dönümlük bir alana Macera Parkı yapacağız.Bizim gelirimizden çok borcumuz vardı. Şimdi hiç bir işçimize borcumuz yok. Vergi dairesine SGK borçlarımız yok.
Eskişehir'in Ankara karayolu bölgesi sanayi bölgesi olmuştur. Bizim güneye ve kuzeye açılan bir Eskişehir olacak.  Kızılyer'in imarı bitti, 2 toplantıda kararı verdik. Büyükşehir'den onaylandı mı bitti.
15 yıldır bu ülkeyi tek başına ve ezici bir çoğunluk yöneten ve çok kötü bir yönetimle darbeye muhatap olan bir yönetimi savunmak zorunda kaldık. Parlemantoyu, demokrasiyi, meclisi savunduk.
Darbenin sebebi 15 yıldır kötü yönetilmesidir. Bu hükümetler ülkeyi hukuka demokrasiye insan haklarına ve Avrupa standartlarına göre yönetseydi bunlar olmazdı. Sınavlardan soru çalında hükümet göz yumdu.  Kumpaslar kuruldu, bu hükümetler göz yumdu. Çünkü işlerine geliyordu. Biz bir  tek sınır tanıyoruz Hukuk.  Bizi sınırlayan hukuktur ama hukuku tanımadılar.
HSKY,  Anayasa Mahkemesini değiştirdiler karşı çıktık adaleti siyasallaştırıyorsunuz yapmayın dedik. Adaleti, Emniyeti askeriyi rahat bırakın.
Atatürkçüleri, cumhuriyetçileri temizleme adına Feto'cuları doldurdular.
Şimdi o tarikat gitti bu tarikat geldi. Bu partinin en yetkilileri bunları söylüyor. Demokrasiden hukuktan uzaklaştığınız sürece darbelerden kaçamazsınız. Sorun parlamenter demokrasiye inanıp inanmadığınız sorun bu.

ANCAK SEÇİMLE TEMİZLER
Biz darbenin karşısında durduk. O gece biz sokağa farklı bir şekilde çıksaydık iç savaşı çıkardı. CHP'liler bağrına taş bastı darbeye ve darbecilere karşıyız, muhatap olan hükümetin yanındayız dedi. Taviz verdik. Karşımızdaki güç bunu anlamış değil.
Başbakanın davranışlarını Cumhurbaşkanından daha tutarlı olduğunu görüyorum. Ama yetkinin kimde olduğunu bilmiyorum. Ak partinin içinde çok Feto'cu var.
AK Parti kendi içini ancak seçimle temizler.”
 
 
 
 
Editör: TE Bilişim