TSG Özel Anadolu Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Okan Öztürk Göz tansiyonuna ilişkin önemli bilgiler verdi.

Göz tansiyonunun (Glokom) son derece sinsi ilerleyebilen, erken tanınınca körlük riski önlenebilen ve tedavi edilmediğinde kesin körlük ile sonuçlanan bir göz hastalığı olduğunu kaydeden Dr. Öztürk, “Göz tansiyonu 40 yaşından sonra sıklıkla olmakla beraber, her yaşta görülebilmektedir” dedi. TSG Özel Anadolu Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Okan Öztürk şunları söyledi: “Göz içinde olması gereken sabit bir basınç vardır, bu basınç sayesinde göz içindeki kanlanma ve dokuların oksijenlenmesi mümkündür. Ortalama olarak göz içi basıncı en fazla 21 mmHg olmalıdır. Yüksek değerlerde görmeyi sağlayan göz siniri kalıcı harabiyete uğramaktadır.”

RİSKLİ GRUPLAR HANGİLERİ

Op. Dr. Okan Öztürk,  Göz tansiyonu için riskli olan grubu şöyle açıkladı: “Ailede Glokomu olanlar, 40 yaş üstündekiler, yüksek miyopu veya hipermetropu olanlar, Oküler Hipertansiyonlular, Diabetliler, göze darbe alanlar, üveit hastaları, kortizon kullananlar ve gecikmiş kataraktı olanlar.” Göz tansiyonunun yavaş gelişen, bulgu vermeyen ve hızlı gelişen, erken bulgu veren olarak 2’ e ayrıldığını belirten Op. Dr. Öztürk, şöyle konuştu:“Hastalığın, genellikle yavaş gelişen tipi daha sık görülür. Hızlı ilerleyen tipte ise; hasta bulguları mevcut olduğu için erken tanı ve tedavisi mümkündür. Yavaş ilerleyen tipte ise; hasta ileriki aşamalarda, görüntünün kenarlarını görmekte zorlanır, merkezdeki görmesi korunmuştur, daha ileriki aşamada ise merkez görmede kaybolur.” Tanıda Göz içi basınç ölçümü, göz sinirindeki çanaklaşma oranı, cam tabaka (kornea) kalınlığı ve görme alanında bozukluğa bakıldığını ifade eden TSG Özel Anadolu Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Öztürk “Görme alanında bozulma hastalığın ilerlediğinin göstergesidir. Göz tansiyonu olan hastaların 6 ayda bir görme alanı ölçümlerini yaptırmaları gerekir” şeklinde konuştu.

TEDAVİ NASIL OLMALI

Göz tansiyonu tedavisine ilişkin de bilgi veren TSG Özel Anadolu Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Okan Öztürk, şunları kaydetti: “Tedavi erken dönemde ilaçlar veya lazer ile, geç dönemde ise ameliyat ile yapılır. Tedavi ile göz içi basıncının erken dönemde 20, geç dönemde 15’ in altında olması hedeflenir. Argon ve SLT lazer ile başlangıç tedavilerinde de ilaç tedavisi kadar sonuç alınabilir ama etkinliği ortalama 2 yıl sürer. İlaç tedavisinde ise göz tansiyon değeri istenilen seviyede olduğu sürece ilaca devam edilebilir. Son 10 yılda kullanıma giren ilaçlarda ortalama yüzde 30 göz içi basınç düşüşü elde edilebilmektedir. Geç dönemde, cerrahi ile göz içi sıvısı yapay yol ile gözün dış zarı konjunktiva altına bypass edilir. Daha ileriki aşamalarda ise; göz içi sıvısını üreten doku parçası dondurularak veya lazer ile ısıtılarak etkisiz kılınır. Körlük aşamasına gelmiş ve tüm tedaviler uygulanmasına rağmen düzelmeyen, ağrılı gözlerde gözün alınması tek çözümdür. Göz tansiyonu hala, erken dönemde tanındığında körlüğe gitmesi önlenebilen ama geç dönemde iş gücü ve konfor kaybı yapan önemli bir halk sağlığı problemi olmaya devam etmektedir.”

https://ssl.gstatic.com/ui/v1/icons/mail/images/cleardot.gif

 

Editör: TE Bilişim