AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü 16 Nisan'da yapılacak referandum ile ilgili esgazeteye özel açıklamalarda bulundu. Ünlü şöyle konuştu; " 1923’ten itibaren ülke parlamenter sistem ile yönetiliyor. Bu süreç içerisinde birçoğumuzun yaşadığı ya da kitaplardan okuduğu ama günümüze kadar gelen çeşitli sıkıntıları olan bir sistem. Maalesef bu sistem, 8- 10 aylık iktidarların olduğu, koalisyon hükümetlerinin kurulduğu bir sistem. Koalisyon hükümetleri Türkiye’de bir siyasi istikrarsızlığı ve bununla birlikte de ekonomik istikrarsızlığın var olduğu, siyasi kaos ve ekonomik krizin oluştuğu, ülke kaynaklarının yüksek faizlerle, borç ödemeleri ile dış kaynaklara aktarıldığı bir sistem. Ülkenin koalisyonlar döneminde IMF ile tanışıp borçlandığı ve ülkenin sürekli IMF’ye borç ödediği dönemleri hep yaşadık.
 
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hep krizle geçtiğini biliyoruz. 1980 darbesinin gerekçelerinden bir tanesi idi cumhurbaşkanının seçilememesi. Daha sonra 80 darbesi ile oluşturulan Cumhurbaşkanlığı sistemi ile normalde halkın seçeceği siyasi iktidara karşı, sorumluluğu olmayan, yetkileri genişletilmiş bir cumhurbaşkanlığı sistemi getirilmiştir. Cumhurbaşkanının da tercihen emekli asker olması ve halk tarafından seçilen siyasi iktidara müdahale etmesi, vetolarla engellemesi sorunları ortaya çıkmıştır. 28 Şubat döneminde de post modern darbeye aracılık eden bir Cumhurbaşkanlığı sistemini yaşadık.
Bugünlere geldiğimizde 2007 yılında Cumhurbaşkanı süresi dolduğunda yine cumhurbaşkanı seçilememe krizini yaşadığımızı ve ülkenin e muhtıra ile karşılaştığını gördük. Bu sebeple erken seçime gidildi, sonrasında MHP’nin meclise girmesi ile 367 garabetini ortadan kaldırılarak cumhurbaşkanı seçildi. Ancak bu cumhurbaşkanlığı seçimlerinin her seferinde ülkede bir krize sebep olmasından dolayı 2007 yılının ekim ayında bir halk oylaması yapıldı ve Cumhurbaşkanını halkın seçip seçmemesi milletimize soruldu.
 
Milletimiz de büyük bir çoğunlukla ‘evet cumhurbaşkanını halk seçmelidir’ kararını verdi. O karardan sonra sistemin halkın seçtiği Cumhurbaşkanını sistemiyle tamamlanarak dizayn edilmesi şarttı. 2014 yılında cumhurbaşkanımızın halk tarafından seçilmesiyle birlikte aslında sistemin buna göre dizayn edilmesi lazımdı. Artık bizim halkın cumhurbaşkanını seçmesinden geriye gitme gibi bir durumumuz söz konusu olamaz. Artık bizim bu cumhurbaşkanlığı sistemini halkın seçtiği cumhurbaşkanlığı sistemiyle bir dizayn etmemiz gerekir. Bugün geldiğimiz noktada bu saydığım parlamenter sistemde yaşanılan krizlerin ve istikrarsızlıkların giderilmesi, ülkenin ciddi manada bunlara enerji harcamaması için bu eksiklerin giderilmesi ülkenin daha gelişmesinin hızlı sağlanması, hızlı kararlar alınması, terör örgütlerine karşı devlet mekanizmasının daha sağlam temellerde olabilmesi, savunma refleksinin daha güçlü olabilmesi için böyle bir siyasi revizyona gidildi. Bu bir sistem revizyonudur.
ESKİŞEHİR’DE DE EVET OYU ÇIKACAĞINA YÜREKTEN İNANIYORUM
Vatandaşımız zaten kendisi için, milleti, ülkesi için iyi olan neyse buna hep olumlu cevap vermiştir. Ülkemiz 16 Nisan’da referanduma gittiğinde de vatandaşlarımızın büyük bölümü bunun iyi bir durum olduğunu, yaşanılanların yeniden yaşanmaması için olumlu bir karar verecek. Evet sonucunun çıkmasıyla Türkiye gerçekten çok daha iyi günleri bu millet görecek. Daha hızlı gelişen, hızlı karar verebilen, ülkenin kendi imkanlarıyla, kendi gücüyle daha müreffeh bir ülke yolunda ilerlemeye devam edecektir.
Eskişehirli hemşerilerimizin de tüm Türkiye’de olduğu gibi iyinin ve doğrunun yanında olduğunu biliyorum. Bu referandum sonucunda da 2007 yılında olduğu gibi Eskişehirli hemşerilerimiz evet olarak oylarını kullanacaktır. Memleketin iyiliği için kararını vereceklerine inanıyorum. Eskişehir’de de evet oyu çıkacağına yürekten inanıyorum.
Biz teşkilat içi eğitimlerimizi sürdürüyoruz. Mahalle yönetimlerimiz ve sandık yönetimlerimizdeki her bir arkadaşımızı görevlendirdik. Onlar tek tek anayasa değişikliği kitapçığını anlatıyorlar. Bütün mahalle teşkilatlarımız bu bilgilerle donatılıyor. Belirli plan, program dahilinde hepimiz sokaklarda olacağız. Sivil toplum kuruluşları ile kapalı salon toplantıları yapacağız. Ev ziyaretleri, esnaf ziyaretleri ile vatandaşımız ile buluşacağız. Her bir vatandaşımızın kafasına takılan soru işaretlerini gidereceğiz. Zaten genel manada vatandaşımız neyin ne olduğunu kabataslak biliyor. Ama kafalarında ufak tefek soru işaretleri varsa biz onları gidereceğiz. Herkesin içi rahat, kafasına yatmış şekilde evet oyu vermesini sağlayacağız. Vatandaşımız kafası berrak şekilde oyunu kullanacak. 17 Nisan gününden itibaren de ülkemiz daha iyi yarınlara ulaşacak.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin parti amblemsiz dağıttığı yalanlarla donatılmış bildirgeler var. ‘Şunun için hayır denmeli’ diye maddeler hazırlanmış. Vatandaşımızı hiçbir şey bilmez konuma düşürmemek lazım. Ben buna üzülüyorum. Olmayan şeyleri sanki olacakmış gibi, şunun için hayır deyin demek doğru değil. Vatandaşımız doğruları biliyor. Net bir düşünceniz varsa bunu apaçık, hiç yalana sarılmadan ifade etsinler. Gerçekler dışına çıkarak, çamur at izi kalsın gibi karalamalarla propaganda yapılmasına karşıyım. Demokratik bir ortamda, şeffaf bir şekilde yürütülmesi taraftarıyım."
 
 
 
 
 
Editör: TE Bilişim