Çakırözer, geçtiğimiz hafta TBMM'de görüşülen Eskişehir2e 3. üniversite kazandırılmasının ret edilmesi ve Kültür Bakanı Nabi Avcı'nın kendisine verdiği cevapla ilgili açıklamalarda bulundu. Çakırözer'in açıklamaları şöyle; "Eskişehir halkımızın teveccühü ile TBMM’de görev yapmakta olan 6 milletvekilinden biri olan ve aynı zamanda Kültür ve turizm bakanı olan Sayın Nabi Avcı’nın 16 Nisan’da yapılacak Anayasa değişikliği teklifine ilişkin bazı değerlendirmeleri basına yansıdı. Son derece talihsiz bulduğum bu değerlendirmelere ilişkin görüşlerimi Eskişehirlilerin kaygı duyduğu hassasiyet gösterdiği bu görüşleri paylaşmak istiyorum. Bakan Avı diyor ki Eskişehir aldığı hizmetleri de hesaba katarak oy kullanacaktır, kör değildir, nankör hiç değildir diyor. Yani sayın Avcı 16 Nisan'da hayır oyu kullanacak yurttaşlarımız için kör ve nankör yakıştırmalarını uygun görmüş oluyor. Bu hayır oyu kullanacak vatandaşlarımıza çok ağır bir haksızlık. Siyasetten önce de kendisini tanımaktan mutluluk duyduğum sayın Avcı’ya hiç yakıştıramadığım bir söylem. Öte yandan Eskişehir halkının yapılan hizmetlere bakarak oy kullanacağı değerlendirmesi yine bir başka haksızlık. Sayın bakan neyi, ima etmektedir? Hayır çıktığında kör ve nankör olarak nitelendirdiği Eskişehir halkı artık hizmet alamayacak mıdır? Yatırımların ön koşulu tek adam yönetimine evet demek midir?
YAPILAN YAPILMAYAN HİZMETLE BİR İLGİSİ YOKTUR
İşin doğrusu 16 Nisan bir genel seçim değildir. Sayın bakana da hatırlatmak isterim. Bir anayasa referandumudur. Yapılan yapılmayan hizmetle bir ilgisi yoktur. Türkiye’nin gelecek kuşaklarımızın nasıl bir ülkede yönetileceğinin oylamasıdır. Bırakın aynı partiyi aynı aile içinde bile farklı düşünen yurttaşlarımız olabilir. Onların bir bölümünü kör ve nankör olarak nitelendirmek tüm vatandaşlarımıza yönelik bir hakarettir. Neyse ki sayın Avcı Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi hayır cephesini açıkça terörist olmakla, vatan haini olmakla itham etmiyor. Biz CHP olarak hayır oyu için mücadele ediyoruz. Ancak evet oyu veren yurttaşlarımızın oylarının değeri ile hayır oyu verenlerin değeri aynı ölçüde saygıya değerdir. Sayın bakanın sonradan kendisinin de üzüldüğüne inanıyorum. Bu ifadelerinden dolayı bu sözlerini tekrar gözden geçirecektir. Referandumda ne oy kullanırsa kullansın tüm Eskişehirlileri rahatsız edeceğine inandığım bu sözlerini düzeltmeye kendisini davet ediyorum.
3. ÜNİVERSİTE KONUSU
Geçtiğimiz hafta TBMM’de gündeme getirdiğimiz 3. Üniversite konusundaki teklifimiz ve teklifin AKP’nin oylarıyla TBMM’de reddedilmesiyle ilgili de sayın bakan Avcı’nın değerlendirmeleri basına yansıdı.
Sayın bakan CHP’li arkadaşlarımızın ve belediyelerimizin Eskişehir’de yapılan işlere sahip çıkma gayretlerini biliyoruz. Ona alıştık ama şimdi de henüz yapmadığımız ve yapacağımız işlere de sahip çıkma evresine geçtiklerini görüyorum ifadelerini kullanmış. Sayın Bakana hatırlatmak isterim, Eskişehirliler CHP’li belediyelerin hizmetlerinden memnunlar. Bu kanıtlanmış bir tespittir. Sayın Büyükerşen’i Eskişehir halkı 4 kez üst üste seçti. Sayın Ahmet Ataç’ı 3 kez seçi. Sayın Kazım Kurt’u da AKP’de olan belediyeden alarak CHP’ye emanet etti.
3. üniversiteye sahip çıkma meselesi ise bu şehrin ihtiyaçlarına sahip çıkma meselesidir. Kim buna sahip çıkıyorsa bizim Eskişehir’de bir taş sütüne taş koyana saygımız vardır. 3. Üniversite dönemin başbakanının 2011’deki seçim öncesi vaadiydi. Ancak 3. Üniversite arayışının mazisi daha gerilere gider. Benim kendi hafızamda o dönemin Ticaret Odası başkanı Cemalettin Sarar’ın ETO’nun bir üniversitesi kurulsun diye 2006 yılından itibaren uğraştığını hatırlıyorum.
Buna kim sahip çıkar ve hayata geçirirse biz buna saygı duyarız. Ben de mecliste yaptığım konuşmamda bu talebin başta Eskişehir sanayicisi ve girişimcisi olmak üzere tüm Eskişehirlilerin ortak talebi olduğunu yeniledim. Gelin birlikte bu müjdeyi halkımıza verelim dedim. Sayın bakan diyor ki 'Reddedilen 3. Üniversite değil, 3. Üniversite üzerinden şov yapma ve gündem oluşturma girişimi. Utku Çakırözer benim mektepten kardeşimdir, onu üzmek istemem. Ama çocukça bir girişim' diyor. Sayın bakanın şahsımla ilgili değerlendirmelerine bir şey söylemek istemiyorum. Ama daha önemli olan bir husus var. Ben mecliste şahsım adına bir şey istemedim. İçtüzüğün 37. Maddesinin her milletvekiline verdiği hakkını kullandım. Bu hakkı kendi adıma değil Eskişehirliler adına kullandım. Vaat ediyorsunuz yapılamıyor, paketten de çıkardınız gelin bunun hep birlikte yapalım dedim.
İçtüzüğün 37. Maddesine göre bir milletvekili kanun teklifi verirse 45 gün içinde bu ilgili komisyonlarda ele alınmaz ise genel kurula doğrudan indirilebilir. Bu konuda ilgili milletvekili ve hükümet konuşma yapabilir der. Ben bu kanun teklifimi mayıs ayında verdim. Sayın bakanın açıklamaları bunun pakete konacağı şeklinde oldu. Bir süre bekledik ve paketten çıktığını gördük. Ben de bu hakkımı kullanarak böyle bir teklifi meclis genel kuruluna indirdim. Eskişehir’e 3. Üniversite talebi ilk kez gündeme geldi mecliste.
37. maddeye göre hükümetin de konuşabileceği söylenir. Madem bu konuda bazı görüşleri vardı, o zaman mecliste gündeme gelince dile getirmeliydiler. O gün benim dışımda kimse söz almadı. Oylandığında biz üniversitenin kurulması için el kaldırdık. AKP’li vekiller de kurulmaması için el kaldırdı. Bunun şovla alakası yok. Bu resmen TBMM’de kullandı. Keşke sayın bakan hükümete verilen bu hakkı kullansaydı. Orada bir şey söylemeyip burada basına konuşmanın bir faydası yok. Devlet böyle yönetilmez. Sayın bakanın diğer değerlendirmeleri de var. Neden pakette olmadığı, uluslar arası meseleler gündeme geldi diyor.
ÜNİVERSİTE İÇİN OY İSTİYOR
Üniversitenin uluslar arası niteliğinin YÖK ile koordine edilemediğini ifade ediyor.Çok tanıdık geldi bu söylem. Sonra arşivlere baktığımda Sayın bakanın 25 Ekim’de yaptığı bir demeç. 1 Kasım seçimlerine beş gün kala Sayın bakana soruluyor ne düşünüyorsunuz diye projemiz var, her şey hazır mecliste senkronize edemedik sözünü verdik uluslar arası üniversite olmasını istiyoruz, 2 Kasımda bizi tek başımıza iktidara getirmeniz lazım bunu yapmamız için diyor. Böyle bir sorun olduğunu söylüyor yapılamamasının. Sayın bakan bunu seçimlere endekslemesini daha öncede aslında yapıyor benzer şekilde. Hem 30 Mart yerel seçimler öncesinde de, 7 Haziran genel seçimler öncesinde de üniversiteyi kurduk kuracağız şeklinde söylüyor oy istiyor. Bizleri şimdi referandum öncesinde gündem oluşturma gol atarız şeklinde yaklaşımlar içinde olmakla itham ediyor. Ama belki yine hafızalardan silinmiştir. Sayın bakan Emek Mahallesi’nde,7 Haziran seçimlerine on gün kala konuşuyor. İleri teknoloji Üniversitesini Emek Mahallesine açacağız çünkü biz dokuz seçimdir Emek ile gurur duyuyoruz diyor. Üniversiteye bakışı üniversitenin nereye yapılacağını bakışı sayın bakanın bu şekilde. Tabi üzülerek ifade etmeliyim ki sayın bakanın kamuoyu ile paylaştığı gerekçe de anladığım kadarıyla da kendisi yanlış bilgilendirilmiş olabilir kendisi artık milli eğitim bakanı değil. Milli eğitim bakanlığı süresinde ileri teknoloji üniversitesini kurmak kendisine nasip olmadı. Sonraki bakanın açıklamasına dikkat ederseniz ben bakanın açıklamalarına baktım paketten neler çıktığına ilişkin. Onu paylaşacağım. Sayın İsmet Yılmaz milli eğitim bakanı diyor ki, tasarıda birçok ilimizde gerek devlet gerekse de vakıf üniversitelerinin kurulması öngörülmektedir. Ancak daha sonra farklı iller için vakıflar için de talepler geldiğinden bunları eğer komisyonda uygun görürse bütün kurulacak üniversiteleri vakıf üniversitelerine çekmek istiyoruz. Daha sonra hep beraber yine bir değerlendirip önümüzdeki dönemde üniversiteleri kuracağız diyor. Yine bir değerlendirme olacak, ne zaman olacak belli değil, nasıl olacak belli değil yine bir seçim arifesinde Emek’te mi söz verilecek başka bir mahalle de mi söz verilecek belli değil. Yani bir başka seçimi beklesin diyorlar. İşte biz bunu kabul etmediğimiz için önce ben sonra da Sn. Prof. Dr. Gaye Usluer her ikimizde iki ayrı kanun teklifi ile bu üniversitenin kurulmasını istedik. Usluer Milli Eğitim Komisyonunun hem sözcüsü hem de en aktif üyelerinden. Usluer de sn bakanın kamuoyunu doğru bilgilendirmediğini benim gibi söylüyor.
BENZER ŞEKİLDE DÖRT ÜNİVERSİTE DAHA KURULDU BU SÜREÇTE
İlginç bir husus daha var. Eskişehir’imize ileri teknoloji üniversite kurulmasına ilişkin kanun teklifi çıkarıldı. Sn bakan 22 Nisan’da 2016’da tamam inşallah demişti her şeyi çözdük meclise veriyoruz demişti. Bir, bir buçuk ayda bu işi bitiriyoruz demişti. Eskişehir basınında bunlar konuşuldu ama sonra da geri çekildi. Zamanlaması ilginçtir. Yeni üniversitenin kurulmasının çıkarılması FETÖ darbe girişiminden sonraya dayanıyor. O dönem sadece Eskişehir değil Van’daki Zehra Üniversitesi geri çekildi. O günden bu yana hiç üniversite açılmadı mı diye düşünebilirsiniz. O bilgileri de paylaşmak isterim. Paketten çıkarılan üniversiteler arasında Fenerbahçe üniversitesi de vardı. Ekim’de toplam beş dakikayı bulmayan bir görüşme ve oylama ile geçirildi. Benzer şekilde dört üniversite daha kuruldu bu süreçte. İkisi İzmir’de devlet üniversitesi. Diğer ikisi de İstanbul’da. Yani altı üniversite kuruldu bu süreçte iki tanesi devlet üniversitesi. Bu süreçleri çok iyi hatırlıyorum. CHP’nin üniversite kurulmasına ilişkin tek bir itirazı olmuştur tarihte o da Fetö’cü gurupların kurduğu üniversite idi. Onun dışında ülkemizin aydınlanması çağdaş eğitim alması için kurulacak her türlü üniversiteye destek vermiştir. Eskişehir’de üçüncü bir üniversiteyi her zaman desteklemiştir.
KÜÇÜMSEYİCİ İFADELERİNİ ESKİŞEHİRLİLERİMİZİN TAKTİRİNE BIRAKIYORUM
Sn Erdoğan’ın başbakan olarak Eskişehir’e geldiğinde üniversiteyi açıyoruz dediği günden bu yana devlet üniversitesi sayımız 104 idi. Vakıf üniversitesi sayımız 62 idi. Toplam 166 idi. Devlet üniversitesi sayımız bugün itibari ile 118 vakıf üniversitesi sayımız 65 toplam 183. Bunda kapatılan üniversiteleri de düşünürseniz Türkiye’de üniversiteler azalmamış artmış. Yani hükümetin elinde istediği yere üniversite açma yetkisi var. Bu yetkiyi istediği yere kullanıyor. Örneklerini verdim. O yüzden sn bakan her türlü gerekçeyi sunabilir. Kanun teklifimi kabul etmediler. Ancak sn Usluer’in kanun teklifi meclis gündemindedir. Sn bakanın benimle ilgili ya da teklifimle ilgili küçümseyici ifadelerini Eskişehirlilerimizin taktirine bırakıyorum. Ben mecliste ne şahsım için ne eşim dostum birilerinin çıkarı için bir şey istedim. Eskişehir halkının burada okuyacak olan Türkiye’nin dört bir kenarından gelecek gençler için istedim. Sn bakan keşke orada bulunsaydı. Keşke itiraz etmeyip kabul oyları verselerdi. Eğer samimi iseler yeni bir seçimi beklemesinler referandum var yok demesinler. Yeni bir seçim gelsin Eskişehir’in mahallelerinde teknoloji üniversitesi üzerinden oy toplayacağız demesinler. Bekleyen kanunu bir an evvel çıkaralım . Bu tartışmayı bir an evvel Eskişehir gündeminden çıkaralım geçen hafta birlikte bu müjdeyi verebilirdik. Çok yazık oldu. Eskişehir çıkarı her şeyin üzerindedir herkesin bu konuya böyle bakması gerekir.
Editör: TE Bilişim
