Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Av. Cemal Okan Yüksel, Meclis Başkanlığı seçimleri öncesi sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Türkiye’yi büyük bir tehlikenin beklediğini söyledi. Yüksel’in açıklaması şu şekilde:

“Yıllarca avukatlık yaptım. Kanunları çiğnemiş, suç işlemiş binlerce kişiyle muhatap oldum. Kanunları çiğnemişlerdi ama en azından suçluluk duyuyorlardı. Ankara bir tuhaf. Burada Anayasa çiğneniyor ama çiğneyen, bırakın suçluluk duymayı, mahcubiyet bile duymuyor. Aksine, kahraman edalarıyla dolaşıyor ortalarda.

Seçilip Ankara’ya gitmeden önce, Anayasa’yı çiğnemekten mahcubiyet duymayan tek kişinin Erdoğan olduğunu düşünüyordum. Ama Ankara’da gördüğüm kadarıyla, kanunları, Anayasa’yı hiçe saymak, onlar yokmuş gibi davranmak, bir tür alışkanlık. En son MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin “adayımız üçüncü turda elenirse son turda geçersiz oy kullanacağız” beyanı, açık bir Anayasa ihlali. Çünkü Anayasa’ya göre, Meclis Başkanlığı seçiminde grubu bağlayıcı karar almak suç.

Tehlikenin farkında mısınız, bilemiyorum. Biz hukukçular, hukuk kurallarının herkesi bağlaması gerektiğini, eğer hukuk kuralları olmazsa veya herkesi bağlamazsa bir toplumun işlemeyeceğini biliriz. İyi kurallar, kötü kurallar vardır. Ama kuralsızlık bambaşka bir şeydir. Kuralsız bir toplumun zenginleşmek, gelişmek bir yana, birbirini boğazlamadan bir arada yaşaması bile imkânsızdır. Bize böyle öğrettiler. Aldığım onca Hukuk eğitimine rağmen, kuralsızlığın cazibesine kapılmanın çok da zor olmadığını hissettim. Her şeye rağmen kuralların içinde kalmayı sürdürmek, kurallar için, kurallar içinde mücadele edebilmeyi sürdürmek, ancak seçmenlerin sizi sürekli ve kararlı bir biçimde denetlemesiyle mümkün.

Hem beni seçenlerin hem de bu parlamentodaki bütün milletvekillerinin seçmenlerinin bizi sürekli olarak denetlemesi, yanlış yaptığımızda uyarması, doğru yaptığımızda desteklemesi gerekiyor. Aksi halde Türkiye, kısa süre içinde, kuralsız bir ülke haline gelebilir ve bundan hepimiz çok zarar görürüz.

MHP’nin tutumunun neticesinin ne olacağı belli: AKP’li bir Meclis Başkanı seçilmesini sağlamış olacak. Meclis Başkanının AKP’li olması çok da dert değil. Ama asıl tehlike başka yerde. MHP’nin bütün seçenekleri iptal eden tutumu yüzünden diğer partiler de uzlaşmaya çalışmaktan ürkerse, bir koalisyon kurulamayabilir. Şu anda Ankara’da, benim gördüğüm kadarıyla, koalisyon kurulamasın da yeniden seçime gidilsin diye bekleyen bir tek Erdoğan var. AKP milletvekilleri ve AKP yönetimi bile koalisyon kurulabilmesini istiyorlar.

Yani MHP, Erdoğan’ın çok ihtiyaç duyduğu ama kendi partisinden bile bulamadığı desteği, bir defa daha Bahçeli sayesinde elde etmiş oluyor. Tehlikenin farkında mısınız bilemiyorum ama eğer Bahçeli’nin tutumu prim yapacak olursa, bundan Bahçeli de dâhil herkes zarar görecek. Bir tek Erdoğan mutlu olacak.

Editör: TE Bilişim