CHP Parti Meclis Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer'in mecliste yaptığı konuşma AKP sıralarını fena kızdırdı. Usluer Meclis Genel Kurulunda yaptığı konuşmada geçen bir kelimenin açıklamasını yaparken, AKP'li vekiller sıralarından kalkıp kürsüye yürüdü. 

Usluer, 405 sıra sayılı kanunun tasarısının maddeleri üzerinde görüşülürken söz aldı ve AKP'li vekillerin sırf muhalefet olsun diye her öneriye üzerinde düşünmeden oy kullandıklarını ifade etti. Bu ifadeyi kendi alanı olan tıp dilinde yapması AKP'li vekilleri çileden çıkardı. Usluer  konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; yemek arasından önceki konuşmamda epeyce bir gürültü koptu. Bazı tıbbi terimleri kullanmam -tabii ki doktor olmayan milletvekili arkadaşların bilmesi mümkün değil- hezeyana neden oldu. Onun için açıklamak istiyorum. İnsan beyni iki kısımdan oluşur: Korteks kabuk tarafı, subkorteks kabuk altı tarafı. Şimdi, subkorteks kabaca duyguların, dürtülerin, iç güdülerin üretildiği ilk bellek verilerinin olduğu yerdir. Korteks verilerin analiz ve sentez edildiği, düşünmenin gerçekleştiği yerdir. Kabuk altı benzerlikler üzerinden, kabuk farklılıklar üzerinden çalışır."  

USLUER AKP'Lİ VEKİLLERE DERS VERDİ

Usluer, konuşması sırasında AKP sıralarından gelen laflara karşı da yine aynı üslupla cevap verdi. AKP'nin her fırsatta sayıca çoğunluk olmanın avantajını kullandığını ve hükümet olarak azınlığın da haklarını savunması gerektiğini dile getiren Usluer, "Bakınız hepimiz buraya seçilerek geldik. Seçilmiş olmanın verdiği haklarımız ve ödevlerimiz var. Bunu ifade etmek yani "Seçilerek geldik, haklarımız ve ödevlerimiz var." demek kortikaldir. Buna karşın -iyi dinleyin- ağız dalaşına girmek subkortikaldir. "Beni eleştiren haksızdır, öven haklıdır." demek subkortikaldir. Grup başkan vekiliniz dedi ki: "Siz tek tipçisiniz." Tek tipçiliğin karşısında çoğulculuk vardır. Birden fazla etnik grubun olduğu, farklı mezheplerin olduğu ülkelerde bu iki tanım stratejik hâle gelmektedir. Bakınız İngiltere'de, Kanada'da, Hindistan'da, İspanya'da demokrasilerde çoğulculuk vardır yani orada hiç kimse  "Sandıktan biz çıktık" demez. Sandıktan siz çıktınız, sizin göreviniz azınlığa hükmetmek değildir, sizin göreviniz azınlığın haklarını korumaktır.Türkiye'de, Bulgaristan'da özellikle son on dört yılda tek tipçilik tercih edilmektedir. Kimin tarafından? Sizin tarafınızdan. Biraz önce Grup Başkan Vekiliniz ne dedi? "Çoğunluk biziz." dedi. İşte size tek tipçilik örneği, "Çoğunluk biziz" diyen, "Sandıktan biz çıktık." diyen anlayış tek tipçi anlayıştır" dedi.  

FATİH PROJESİNİ SONLANDIRALIM

Meclis gündeminde olan Fatih projesinin bir utanç projesi olduğunu söyleyen Usluer, "Şimdi kortekslerinize sesleniyorum: Fatih Projesi kapsamında yapılacak iş ve işlemlerin, mal ve hizmet alımlarının Kamu İhale Kanunu dışına çıkartılması ne demektir? Korteksinizle düşünün. Bakınız, 2010 yılında başlayan bir proje, "2014'te bitecek." dediniz 2014 geldi, "2015" dediniz. 2015'te dediniz ki "2017", 2016'da diyorsunuz ki "2018". Ve şimdi soruyorum kortekslerinize: Bu tasarıyla neyi gizlemeye çalışıyorsunuz? Neden Kamu İhale Yasası dışına almak istiyorsunuz? Saklanan nedir? Gizlenen nedir? Kortekslerinize soruyorum, siz de sorun. Fatih Projesi'ne ilişkin yolsuzlukları bizden daha iyi biliyorsunuz. Neler var? İhale süreçlerindeki yolsuzluklar var, bürokratlar ve özel şirket yöneticilerinin yolsuzlukları var, hatta, medyada izlediğimiz kadarıyla, cinayetler var. " şeklinde konuştu. Konuşmaları sırasında MEB Bakanı İsmet Yılmaz'ı tenzih ettiğini ifade eden Usluer, "Hâl böyleyken, hâlâ ne katma değeri olduğu anlaşılamayan, bu ülke için -Sayın Bakanım, sizi tenzih ediyorum- bir utanç projesine dönüşmüş olan Fatih Projesini sonlandırmak için oylayalım." diyerek sözlerine son verdi. 

Editör: TE Bilişim