Eskişehir’de ilik nakli için donör bekleyen lösemi hastası 19 yaşındaki Buğra Kara, kendisi gibi lösemi hastalarına umut olmak için tüm vatandaşları ilik nakli bağışına davet etti.
Eskişehir’de yaşayan Buğra Kara’ya Ağustos ayında Akut Miyeloid Lösemi (AML) teşhisi konuldu. Konulan teşhisin ardından Kara, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Hematoloji Kliniği’nde tedavi görmeye başladı. Yaklaşık 6 aydır tedavi gören gencin babası Murat Kara ise çalışanı olduğu Tepebaşı Belediyesi’nden izin alarak oğlu için donör arayışına başladı. Oğlu için ilik bağışı kampanyası başlatan baba, “ne kadar bağışçı o kadar çok şans” sloganıyla vatandaşlardan sadece birkaç dakikalarını ayırarak ilik testi için bağış yapmalarını istiyor.
Buğra, 2019’un Ağustos ayında böbrek ağrısı nedeniyle Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne geldi. Şikayetlerine vücudunun çeşitli yerlerindeki morarmalar da eklenince doktorlar tarafından Buğra’ya çeşitli tahliller yapıldı. Tahlillerin sonucunda ise Buğra’ya Akut Miyeloid Lösemi (AML) teşhisi konuldu. Baba Murat Kara ise hastalık teşhisini oğluna söylemekte çok zorlandığını ifade etti.
“Oğlum her kemoterapi döneminde 10 gün yemeden içmeden kesiliyor”
Ailece zor bir süreçten geçtiklerini ve henüz uygun donör bulunamadığını aktaran Murat Kara, “Biz sıkıntılı bir süreç atlatıyoruz. Nakil kararı çıktı. Türkiye, Avrupa ve Amerika taramalarında oğluma uygun donör bulunmadı. Bu yüzden bir kampanya başlattık ve kampanyamız büyüdü. 1 Ağustos 2019 itibariyle hastanedeyiz. Hastaneye yatmadan 1 hafta önce böbrek ağrısıyla geldik. Ardından kol kısımlarında, vücutta bazı bölgelerde ve dizlerinde hafif morarmalar oldu. Film, röntgen, ultrason, tomografi derken Buğra’nın kanına baktılar ve yüksek oranda kanser çıktı. Şu andaki teşhis AML teşhisi ve yüksek riskli. Çıkan patoloji ve genetik sonuçlarında acil nakil kararı alındı. Kemoterapi bir yere kadar. İlik nakli olmadan tedavisi sonuçlanmayacak. Şu anda dördüncü kemoterapisi 3 gün önce bitti. Yeni yeni kendine geliyor. Her kemoterapi döneminde 10 gün yemeden içmeden kesiliyor” şeklinde konuştu.
Farklı hastanelere de başvurduklarını belirten baba Kara, “Burada ilk 3 ay tedaviyi gördükten sonra şehir dışında başka bir hastaneye başvurduk. Bizim ikinci takibimiz de orada yapılıyor. Bu kampanyada eğer ki Buğra’ya uygun bir donör çıkarsa, o donör kullanılacak” dedi.
“Çok basit bir uygulama”
Toplum olarak lösemi konusunda bilinçli olunmadığına değinen baba Murat Kara gerçekleştirilecek işlemin çok kolay olduğunu ifade ederek, “Biz bu konuda bilinçli değiliz. Verilecek olan sadece 3 tüp kan. Ameliyat falan yok kök hücresi koldan serumla alınıyor ve de çok basit bir uygulama. Bunu herkesin yapması gerekiyor. Bugüne kadar biz yapmadık ama artık bilinçlendik” diye konuştu.
“Bazen oğlum bana moral veriyor”
Oğluna hastalığını söylemekte güçlük çeken baba Kara, üzüntülü ve sıkıntılı bir süreci atlatmaya çalıştıklarını belirtti. O anları anlatan Murat Kara şunları söyledi:
"Hastaneye yattığımızın ikinci günü doktor bana hastalığını söyledi. Ben oğluma akşama kadar bunu söyleyemedim. Hastanenin 9 katını 9 kere inip çıktım. Söyledikten sonra bir iki gün aşırı derecede moral bozukluğu vardı. Sonradan dökülen saçlarını kafasına taktı. Onu da 1 hafta içerisinde atlattı ve şu anda morali benden daha düzgün. Bazen o bana moral veriyor. Devamlı yanında olduğumuz için bazen üzülüyoruz ama öyle olunca da o bana moral veriyor."
"Buğra sağlıkçı olmak istiyor"
Murat Kara, lisedeki öğrenimini sağlık alanına gören genç Buğra’nın ileride sağlıkçı olmak istediğini söyledi. Murat Kara, “Nasip olursa iyileştikten sonra kalan derslerini verip sağlık sektöründe mesleğine devam edecektir. Kendisi de sağlıkçı olmayı istiyor” dedi.