Açıklamaları videodan izleyebilirsiniz
AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Prof. Dr. Nabi Avcı, Hasan Polatkan Lavalimanı’nın kapatılmasına ilişkin tartışmalara karşılık, Zafer Havalimanı’nı canlandırmak için Hasan Polatkan Havalimanı’nı atıl duruma düşürmenin doğru olmadığını belirtti. Avcı, Hasan Polatkan Havalimanı’nın kapatılmasının ekonomik ve siyasi sonuçlarını Ulaştırma Bakanı ile görüştüğünü durumun ciddiyetini paylaştığını aktardı. Bakan ile yeniden görüşeceklerinin bilgisini paylaşan Avcı, bundan sonuç alamazlarsa Cumhurbaşkanına konuyu ileteceklerini de sözlerine ekledi.
AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Prof. Dr. Nabi Avcı, Prof. Dr. Emine Nur Günay ile AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Ana konunun Eskişehir Hasan Polatkan Havalimanı olan toplantıda Eskişehir Alpu, Sarıcakaya yolları, Şeker krizi, URAYSİM, tarım arazisine yapılacağı iddia edilen fabrika yatırımı ve Eskişehirspor konuları gündeme geldi.
Uçuşların Zafer Havalimanı’na yönlendirilmesi bilgisine ulaştıkları andan itibaren buna karşı diplomatik görüşmelere başladıklarını ifade eden Avcı, şunları söyledi: “Bize ulaştığından itibaren gerek ben gerek Emine Hanım gerek il başkanımız gerek Burhan Sakallı, bu konularla ilgili girişimlerde bulunduklarını açıkladılar. Bana bu konunun net olarak intikali Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler bizi aradı ve Hasan Polatkan Havaalanı’na yolcu inişleri Zafer Havaalanı’na yönlendirdiklerine dair duyum olduğunu ifade etti. Ben de kendisine, ‘Ben tamam bununla ilgili konuşuruz. Özellikle 1 Mart’ta Binali Bey Eskişehir’e gelecek. Havaalanlarını en iyi bilen kişi. Aynı zamanda da eski başbakan. Binali Bey geldiğinde ayrıntılı şekilde konuşalım. Çekinceleri ayrıntılı şekilde anlatalım’ dedik. Ve 1 Mart’ta Valilikte Vali Bey’in toplantısında enine boyuna anlattık. O toplantıda Vali Bey, Emine Hanım, rektörlerimiz, Eskişehir Ticaret Odası Başkanı, Eskişehir Sanayi Odası Başkanı ve dolayısıyla bizim orada aslında amacımız URAYSİM projesinde nerede olduğumuzu konuşmaktı. Her iki rektör de o projenin ne aşamada olduğunu anlattı. Sonrasında havaalanı meselesini anlattık Binali Bey’e.
2 TANE ATIL HAVALİMANI OLUŞACAK, BUNUN HESABININ İYİ YAPILMASI LAZIM
Bugüne kadar Zafer Havaalanı açıktı. Hasan Polatkan da açıktı. Şimdiye kadar vatandaşlar tercihlerini Hasan Polatkan’dan yana kullandılar. Niye? Çünkü Eskişehir’de Emirdağlı nüfusu var. Avrupa’dan gelenler Eskişehir’e geliyor önce. Eskişehir’e geliyorlar Eskişehir havaalanına değil. Zafer Havaalanı’yla çeşitli ulaşım sorunları yaşanıyor onlar açısından. Dolayısıyla böyle bir girişim şu sonucu verir: Eğer siz birtakım yapay önlemlerle, girişimlerle Hasan Polatkan’ın yolcusunu Zafer’e aktarabileceğinizi zannediyorsanız yanılıyorsunuz. O yolcu Sabiha Gökçen’e gider. Oradan Eskişehir’e ulaşmak daha kolaydır. Zafer Havaalanı’nı biraz daha canlandıracağız derken 2 tane âtıl havaalanı sağlama ihtimali var. Bu hesabın iyi yapılması lazım. Ben daha sonra o gün toplantıdan sonra Binali Bey’e dedim ki, Zafer Havaalanı meselesini bir daha anlatayım size. Çünkü iş ciddiye binmeye başladı. Orada baş başa bir görüşme yaptık. Ekonomik olarak da siyasi olarak da sonucu olacağını bir kere daha hatırlattım. Buranın yolcusunu başka bir havalimanına yönlendirilmesinin doğru olmadığını ekonomik olarak da siyasi olarak da doğru olmadığını söylüyoruz.
DİPLOMASİ İLE SESSİZCE ÇÖZMEK İSTEDİK
22 Mart’ta da Hasan Polatkan Havaalanı’na inilmeyecek diye yazı yazıldığını öğrendim. Bir an önce Bakan’ı aradım. Bu iş sıkıntıya girecek dedim. Bu konuyu Salı günü tekrar konuşacağız. Eskişehir milletvekilleri olarak Ulaştırma Bakanımızla bir toplantıda bütün ayrıntılarıyla konuşacağız ve bir çözüm üreteceğiz. Havaalanı kapatıldı şeyine girmeden rasyonel argümanımızla gerekirse Cumhurbaşkanımızla konuşarak bir zemine oturtacağız. Şimdi diyeceksiniz ki, neden şimdi haberimiz oluyor. Bazı şeyleri koridor diplomasisiyle, sessizce çözmek daha makuldür. Ama iş bu kadar aleniyete dökülünce sizinle paylaşmak istedik. Bu gündemde bu kadar köpürtülmeseydi biz bunu sessizce çözerdik zaten. Yoksa kahramanlık yapar gibi, eyy Kütahyalılar, ey Edirneliler olmaz.”
URAYSİM OVA İLANINDAN ÖNCESİNİN PROJESİDİR
URAYSİM’İn akıbetine ilişkin soruyu yanıtlayan Nabi Avcı, şöyle konuştu: “Eskişehir’e yapılmak istenen bir girişim vardı. Eskişehir’de bir firma bir fabrika kurmak ve etkileşimli, akıllı vagon ihraç etmek istiyor. Büyük bir proje. Bununla ilgili olarak 19 Mart 2021’de Emine Hanımla Zihni Bey İstanbul’da bu firma temsilcileriyle görüştü. Eskişehir’de OSB’de uygun yer bulduklarını, biz de kendilerine destek olursak orada tesis kurmayı çok istediklerini, Eskişehir’in demiryolu kültürünün buna uygun olduğunu söylediler. Nadir Bey’in ev sahipliğinde bir toplantı yaptık. Projeyi dinledik. TCDD ve Ulaştırma Bakanlığı ile görüştük. O arazi tarım arazisi diye haberler çıktı. Burası organize sanayi bölgesi alanı. 1993 tarihinde yapılmış. OSB yeri olarak kesinleşmesi 1994’te olmuş. Ortada ne AK Parti ve ne Nabi Avcı var. Biz yokken buralar OSB alanı olarak kesinleştirilmiş. 2006 yılında da Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nden geçmiş. URAYSİM’de de aynı şekilde. URAYSİM, Alpu Ovası, büyük ova ilan edilmeden yapılmıştır. Önce büyük ova ilan ettiniz. Ama orada sanayi varmış zaten. Büyük ova statüsüne alındıktan sonra ona uygun hale getirilmiş alanın dışında kalan kısım.
MİLYONLARCA LİRA KAYBEDİLDİ
Daha sonra söz alan AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan ise, şunları kaydetti: “URAYSİM geleceğe vizyon katacak bir proje. Tüm kurumlardan görüşler alınmak üzere URAYSİM ilerletildi. Ve bölüm bölüm hayata geçmeye başladı. Bir takım test merkezlerinin yapıldığı kısım bitti. Eylül 2026’ta 25 binlik planlar geçit. URAYSİM projesi hem 25 binlik hem 5 bin’lik planları yapılmak üzere devam ediyor. Rayların döşeneceği kısımda Büyükşehir Belediyesi ve Alpu Belediyesi dava açtı. Bu esnada vatandaşlardan dava açan olmadı. Büyük bir kısmı kendi rızasıyla Ulaştırma Bakanlığı’na devretti. Proje vatandaşların arazilerine zarar vermemek kaydıyla yapıldı. URAYSİM projesi bir vizyon projesi. 1900’lü yılların başından itibaren birikiminin değerlendirilmesi. Eskişehir raylı sistemlerin kesişim noktası. Çok ciddi birikimi var, işçi alt yapısı var. Yatırımcı kurumlar için cazibe merkezi. Bu sadece raylarda hız denemesi değil, kapıların açılıp kapanması gibi rayın dışında da testler yapılacak. Bugün itibariyle gerek Türkiye’den gerek Avrupa’dan testler Çekya’da yaptırılıyor. Milyonlarca lira Çekya’ya akıyor. Vagon fabrikası ve URAYSİM bu şehrin önünü açmak, istihdama katkı sağlamak adına. Bunun yapılacağına inanıyoruz. Bu şekilde çaba sarf ediyoruz. Vatandaşların da çaba sarf ettiğini biliyoruz.
İLÇE YOLLARI 2022 SONUNDA TAMAMLANIYOR
İlçe yollarının son durumuna ilişkin bilgi veren Emine Nur Günay ise şöyle konuştu: “10 Ocak 2018’de Ulaşım Bakanımızla ilk defa görüşmüşüm. Mümkün olduğunca yol konusunu ve yaşanan ölümlü kazaları bu konuları aktarıyoruz. Ocak 2018’den beri 8 defa Bakan ve Bakan Yardımcılarıyla iletişim halindeyiz. 9 kere yazışma göndermişiz. En son Karayolları Genel Müdürümüzle yaptığımız görüşmede, Sarıcakaya hızlı bir şekilde ilerleyecek. 2022 sonuna kadar bayağı bitmiş olacak. Yanımızda arayarak, Alpu yolu kamulaştırma çalışmalarını bitirin dedi. Hedefimiz 2022 yılı sonunda Alpu yolunun bitmesi. Alpu Mihalıççık yolu da yatırım programına alındı. İhalesine çıkılacak. Projesi hazır. İnşallah çalışması başlayacak. Kırka yolunda da 12 Ekim tarihine kadar bir şey yapılmamıştı. Genel müdür talimat verdi. Yıl sonuna kadar projelendirmesi bitecek ve yatırım programına teklif edilecek. Dediğini yaptı. Projelendirdi. Ulaştırma Bakanlığı’na teklif ettiler. Strateji Başkanlığı’nda şu an. 2022 yatırım programına aldırmak için çaba göstereceğiz. Takip ediyoruz. Kırka Yolu’nun da projesi bitiş durumda.