ABD, Avrupa Birliği ve uluslararası örgütlerin yaptırım uyguladığı Rusya lideri Putin’in yakın çevresinde yer alan oligarklardan bazılarının Türkiye’de görülmesi, uçaklarının Türk havaalanlarını kullanması TBMM’de muhalefetin uyarılarına neden oldu. TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Biz Türkiye'nin bu savaşın tarafı olmasını istemiyoruz, dengeli bir politika izlenmesi konusunda hemfikiriz! Ancak dengeli politikayı ‘ambargo fırsatçılığıyla’ karıştırmamalıyız. Yaptırım uygulanan isimlerin son günlerde Türkiye'de görülmeleri, uçaklarının hava limanlarımızı rahatlıkla kullanabiliyor olması kaygı verici. Zaten kara paranın aklanması konusunda sicili olan bir iktidarsınız! Siz kara para aklama ve terörün finansmanı konusunda gerekli tedbirleri tüm uyarılarımıza rağmen ısrarla almadığınız için OECD'nin gri listesindeyiz! Şimdi de ‘ambargo fırsatçılığı’ yapacaksınız diye ‘gri listelerden kara listelere’ düşürmeyin ülkemizi” dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin uluslararası yatırımcılara yönelik, “Arkamızda Cumhurbaşkanı var. Gererirse bürokrasiyi alaşağı ederiz, mevuatı değiştiririz” sözlerini de eleştiren Çakırözer, “Yasayı, anayasayı, bürokrasiyi bir kenara koyarsanız Batı’dan uzaklaşırsınız. Yatırımcı gelmez” dedi.

YENİ DÖNEM İÇİN DEMOKRASİ EKSİĞİMİZİ GİDERMELİYİZ

TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Meclis’te Ukrayna krizi üzerine yaptığı konuşmada Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından yeni bir dünya düzeninin şekillenmeye başladığına dikkat çekerek şu çağrıyı yaptı:

“Bir yanda asker-sivil ayrımı gözetmeksizin hastaneleri, okulları, tiyatroları bombalayan Putin ve destekçisi otoriter rejimler, diğer yanda demokrasi ve hukuk değerlerinden, özgürlüklerden yana Batı dünyası. Bu düzende uzun süredir birbirinden uzaklaşmış olan Türkiye ile Batı kurumlarının yeniden iyi ve güçlü ilişkiler içine girmesinin önü açılabilir” dedi.

Rusya'ya enerji bağımlılığından süratle kurtulmak isteyen Avrupalılar için Türkiye'nin jeopolitik konumunun eskisinden daha kritik öneme sahip olduğunu belirten Çakırözer, Batı ile Türkiye arasındaki ilişkilerin rayına oturtulması için iki tarafın da bu yeni dönemin getirdiği fırsatı iyi değerlendirmesi gerektiğine dikkat çekti.

Çakırözer, “Burada Türkiye olarak bize düşen ödevler de var. Bugün siz iktidarsınız, yarın biz oluruz, başkası olur. Batı dünyasının gitmekte olduğu yönü doğru okumalı, bir an önce insan hakları, özgürlükler, demokrasi gibi sıkıntılı alanlarda sorunlarımızı aşmalıyız. Avrupa'da insan haklarının korunması için kurulmuş Avrupa Konseyi’nde yaptırım süreci başlatılmış bir ülke ayıbından derhâl çıkmalıyız. Hukuk devleti ve demokrasi yönünde eksiklerimizi tamamlamalıyız ama bunu tek adam yönetiminin güçler ayrılığını, bağımsız yargıyı, denge denetlemeyi yok eden hukuksuzluklarında ısrar ederek yapamayız” dedi.

NEBATİ’YE TEPKİ: BATIYLA İLİŞKİLER BÖYLE DÜZELMEZ

İşgalin ardından ortaya çıkan yeni dönemi Türkiye’nin iyi okuması gerektiğine dikkat çeken Çakırözer, Türkiye’nin Batı kurumlarıyla ilişkilerini düzeltmesi için demokrasi ve hukuk devletine dönmesini ve bu alanlardaki eksiklerin giderilmesi gerektiğini söyledi.  Bunun tek adam isteminde ısrar edilerek yapılamayacağını söyleyen Çakırözer, Bakan Nebati’nin uluslararası yatırımcılarla yaptığı toplantıdaki sözlerini eleştirerek, “Sayın Bakanın dediği gibi, ‘Rahat olun, gerekirse bürokrasiyi alaşağı ederiz, mevzuatı değiştiririz’ diye tek adam yönetimini överek bunu yapamayız! Yasayı, Anayasa'yı, yargıyı, bürokrasiyi bir kenara bırakırsanız Batı'nın gitmekte olduğu yöne değil, değil yaklaşmak, kenarından dahi geçemezsiniz” uyarılarını yaptı.

 OLİGARKLARLA İLİŞKİLER İÇİN ‘KARA LİSTE’ UYARISI

Avrupa Birliği ve diğer uluslararası örgütler ile ABD’nin başını çektiği pek çok ülkenin  Rusya lideri Putin ve yakın çevresindeki yönetici ve oligarklara uyguladığı yaptırımları da gündeme getiren Çakırözer, yaptırım uygulanan isimlerin bazılarının Türkiye’de görülmesinin kaygı verici olduğunu söyledi. Çakırözer, şöyle konuştu:

“Türkiye'nin bu savaşın tarafı olmasını istemiyoruz, dengeli bir politika izlenmesi konusunda hemfikiriz ancak dengeli politikayı ambargo fırsatçılığıyla karıştırmamalıyız.  Avrupa Birliği ve diğer uluslararası örgütlerin, pek çok ülkenin Rusya lideri Putin ve yakın çevresindeki yönetici ve oligarklara uyguladığı yaptırımları delen ve dolayısıyla ortadaki insanlık dramının sorumluluğuna ortak bir ülke algısı yaratmaktan kesinlikle kaçınmalıyız. Yaptırım uygulanan isimlerin son günlerde Türkiye'de görülmeleri, uçaklarının hava limanlarımızı rahatlıkla kullanabiliyor olmasına dikkatinizi çekmek isterim. Zaten kara paranın aklanması konusunda sicili olan bir iktidarsınız! Kara para aklama ve terörün finansmanı konusunda gerekli tedbirleri tüm uyarılarımıza rağmen ısrarla almadığınız için OECD'nin gri listesindeyiz.  Yemen, Güney Sudan, Zimbabve ve Uganda'yla aynı sıradayız. Şimdi diyoruz ki: Aman dikkat, ‘ambargo fırsatçılığı yapacağız’ diye gri listelerden kara listelere düşürmeyin ülkemizi!”

“13 MAKAM UÇAĞINA RAĞMEN,  3 HAFTADIR TAHLİYE YOK”  

Çakırözer, Ukrayna’da bulunan Türk vatandaşlarının tahliyeleri konusunda yaşanan sıkıntıları da gündeme getirerek, iktidarın tahliyeler konusundaki öngörüsüzlüğünün ve  hazırlıksızlığının hesabını Meclis’te vermesi gerektiğini belirtti.

“Haftalardır orada bombalar altında bekleyen yurttaşlarımız ve onları yüreği ağzında bekleyen aileleri adına şu sorular hâlâ yanıtlanmış değildir” diyen Çakırözer, şöyle konuştu:

“Tüm ülkeler vatandaşlarına derhâl ülkeden çıkma çağrısı yaparken Türkiye neden sadece ülkenin doğu bölgelerinden ayrılma tavsiyesiyle yetindi? Diyanet İşleri Başkanı bile özel jetle uçarken, Cumhurbaşkanının 13 makam uçağı varken neden vatandaşlarımız üç haftadır orada tahliye beklemekte? Tahliye imkânı varken çıkmak isteyen yurttaşlarımızın Türk Hava Yollarının fahiş bilet ücreti istemesi nedeniyle savaş bölgesinde bırakılması rezaletinin hesabı sorulmayacak mı?”

“BİR İNSANİ KORİDOR DAHİ AÇTIRAMADINIZ”

Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna ile yürüttüğü arabuluculuk girişimlerine de değinen Çakırözer, “Ülkemizi yöneten kadro Rusya'yla da Ukrayna'yla da konuşabilmekle, onları buluşturabilmekle övünüyor; iyi, güzel, tebrikler. Peki ama sonuç nerede? Bırakın barışı, ateşkesi.. Kendi vatandaşlarımızın tahliyesi için dahi bir insani koridor açılmasını henüz sağlayabilmiş değiliz. Tüm bunların hesabının 84 milyona verilmesi gerekir” dedi

“KATARLA ASKERİ ANLAŞMANIN GÜVENLİK RİSKİ VAR”

Çakırözer, TBMM’de Katar'dan 36 savaş uçağı ve 250 askerin Türkiye'de geçici konuşlanmasına ilişkin kanun teklifinin görüşmelerinde, iktidarın Katar ile olan ilişkilerini eleştirerek, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz ülkemizin her ülke gibi Katar'la da iyi ilişkiler içinde olmasından yanayız. Peki, biz neye karşıyız? Biz, Katar ya da başka ülkelerle kurulan ilişkinin Türkiye'nin ulusal çıkarlarına değil de sadece sarayın ve saraydan beslenen bir çetenin çıkarlarına hizmet eder hâle gelmesinden rahatsızız, kaygılıyız” dedi.

Anlaşma ile Katar’ın güvenlik riskine Türkiye’nin de ortak olacağına işaret eden Çakırözer, “Komşumuz Suriye ve bölgenin önemli ülkesi Mısır'da ve diğer ülkelerde rejim değiştirme arayışlarının en büyük finansal ve askerî destekçisi olan Katar, bu ülkeler tarafından, teröre destek vermekle suçlanmakta. Ayrıca yeniden terör örgütlerinin bahçesi hâline gelen Afganistan'da mevcut Taliban yönetiminin hamisi konumunda da yine Katar var. Dolayısıyla, böylesine güvenlik riski taşıyan bir ülkenin, savaş uçaklarının ucu açık bir biçimde Türkiye'de konuşlanmasının, pilotlarının eğitilmesinin Türkiye açısından büyük güvenlik riski oluşturabileceği kaygısı duyuyoruz, siz de duymalısınız. Bu yüzden de bu anlaşmaya karşıyız” dedi.