Eskişehir’de “Ankaway” ismini taşıyan iş yeri görünümlü saadet zincirini kuran Eren Düzyol’un dolandırdığı dekorasyoncu yaşananları anlattı.

Eskişehir’de Eren Düzyol’un kurduğu ve kardeşi Ersin Düzyol, kayınbiraderi Halil Başoğlu, yazılımcı Muhammet Satıroğlu ve şirket çalışanları Delil Ertuğrulhan Ay, Kadir Turgut, Murat Turgut, Sadettin Er, Savaş Işık ile birlikte işlettiği işyeri görünümlü saadet zinciri sistemiyle Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce kişinin dolandırıldığı iddia edildi. İnternetten reklam izleyerek gelir elde etme vaadi ile insanların kandırıldığı sistem hakkındaki şikâyetler doğrultusunda Eskişehir 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada 7 kişi mağdur, 479 kişi müşteki ve 1 kişi de müşteki-şüpheli olarak yer aldı. Savcı iddianamede zincirin kurucusu Eren Düzyol ve beraberindekiler hakkında her bir mağdur-müşteki adına 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istedi. Toplamda her sanık için bin 461 yıldan 4 bin 870’er yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Davada tutuksuz yargılanan sanıklar, 19 Kasım’da ilk kez hâkim karşısına çıkacak.

Öte yandan Eskişehir’de Eren Düzyol’un açtığı işletmelerin dekorasyon işini yapan Cahit Kıymaz, yaptığı işin parasını alamayarak dolandırıldı.

“615 bin lira alacaktım”

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde depo olarak kullanacaklarını söyleyip dekorasyonunu yaptırdıkları Cahit Kıymaz, yaptığı işin parasını alamadı. Daha öncesinde güven sağlamak amaçlı açılan marketlerin dekorasyon ödemelerinin yapıldığını belirten Kıymaz, “2017 yılında bu iş bana geldiğinde telekomünikasyon şirketinin bayisi olduğu ve network işi yaptıkları söylendi. Eskişehir’de 25 tane zincir mağaza açacakları söylediler. Bana dekor işleri geldi. Ben tamam dedim kabul ettim. İlk mağazayı için sözleşmeyi yaptık ve fiyatta anlaştık kendileriyle. Bu süreç içerisinde işini yaptık ve paramızı aldık. İkinci ve üçüncü işleri de yapıp paramızı aldık. Dördüncü işte biraz aksamalar başladı. Fakat gene de ödemeyi yaptılar. Beşinci mağazayı başladık ve işlerini teslim ettik. Daha sonra organize sanayi bölgesinde bir depo açacaklarını söylediler. Tabi biz güvendik. Sözleşmelerimizi yapıp faturalarını kestik ve paramızı da aldık. Sonrasında bunun bir oyun olduğunu ve piyasayı dolandırmak için bu işe girdiklerini öğrendim. Türkiye genelinde 800 kadar insanı dolandırdıklarını öğrendim. Organize sanayi bölgesinde 5 bin 500 metrekare alada depo olarak kullanacaklarını söyledikleri fabrikanın dekorasyonu için 615 bin lira alacaktım. Dolar bazında hesaplarsak o günün kuruyla 135 bin dolar, bugünün kuruyla milyonun üzerinde alacağımız kaldı. Biz davamızı açtık. Fakat bu insanlar bir gecede her şeyi sıfırlayıp burayı terk ettiler” dedi.

Koymaz, "Bildiğim kadarıyla Türkiye’nin birçok şehrinden 800 kadar kişiyi dolandırmışlar. O zamanın parasıyla 30 milyona yakın bir miktar. Gerek network sisteminden gerek vaat ettikleri şeylerden bu parayı almışlar insanlardan. Ben onlara para vermedim ama hizmet verdim ve sermayemi kullanmış oldum. 2018’in Şubat ayında davamı açtım ama ne davaya çıkan var ne de avukatı var. Hiç kimse yok" dedi.

“Alacaklı olan kişilerin hesabına 100’er lira yatırdılar”

Alacaklıların şikayetlerinden dolayı Düzyol’un cezaevine girdiğini, hesaplarına 100’er lira yollayıp taahhüt vererek kurtulduğunu belirten dekorasyoncu Cahit Kıymaz, “Bu şahıs Eren Düzyol. Abisi de Ersin Düzyol. Abi kardeş birlikte iş yaptılar. Bitlis Ahlatlı bu kişiler. Defalarca araştırmasını yaptık birkaç kez bulduk kendisini. Ödeyeceğine dair söz verdi. Bazı kişilerin şikayetinden olayı yaklaşık 6 ay cezaevinde yattı. Fakat hapiste yattığı sürede avukatı bir açık kapı bulmuş. Taahhüt vermiş. Taahhütlü salmışlar bu arkadaşı. Alacaklı olan kişilerin hesabına 100’er lira yatırdılar. Yani benim 615 bin lira alacağıma karşılık hesabıma 100 lira para geldi. Davada cezaevinde olduğu için ödeme yapamayacağını belirttiği için mahkeme salmış. Şu an nerede olduğunu bilmiyorum. İstanbul’da mıdır yoksa yurtdışında mıdır bilmiyorum. Dekorasyon firması işletiyorum. Bütün işlerini kendisine eksiksiz şekilde teslim etmeme rağmen beni çok büyük mağduriyete uğrattı. Sağlık problemleri yaşadım. O tarihlerde kalp krizi geçirdim. Varlığımı kaybettim. Arabam, 2 dairem, oğlumun düğün parası ve 1 apart dairem gitti” ifadelerini kullandı.

“Siyah lüks bir araçla geliyorlardı, çanta dolusu paralar vardı”

Eren Düzyol’un ‘Ankaway’ isimli ofisini açtığı caddede komşusu olan esnaf Eray Köseoğlu ise bildiklerini şu şekilde aktardı:

“Aslında çok detayları bilmiyoruz. Bizim komşumuzdu. Siyah lüks bir araçla geliyorlardı, çanta dolusu paralar vardı. Daha sonra insanları dolandırdıklarını söylediler. Tabi çok hakim değiliz konulara. Dolandırıldığını düşünen insanlar belli aralıklarla gelip mağazanın önünde nöbet tutarcasına beklediler. Çalışanlar da vardı. Bunun dışında da pek bir bilgimiz yok. Çalışan esnaf arkadaşlarımız arabanın bagajını açtıklarında çanta dolusu para olduğunu ve gözleriyle gördüklerini falan söylediler. Ondan dolayı da cadde de bir söylenti oldu ama fazla sürmedi. Zaten birkaç ay durup gittiler buradan.”