Avrupa Üroloji Haftası’nın bu yılki konusu ‘İdrar Kaçırma’

Avrupa’da ve ülkemizde her Eylül ayının son haftası kutlanan Avrupa Üroloji Haftası’nda bu yıl ‘İdrar Kaçırma’ rahatsızlığına dikkat çekildi.

Avrupa genelinde yaşayan insanları yüzde 10’u ile 20’si arasında idrar kaçırma rahatsızlığının bulunması nedeniyle Avrupa Üroloji Haftası’nda bu sene konu olarak ‘İdrar Kaçırma’ seçildi. Birçok hastanın tedavi olmaktan çekindiği veya normal olarak karşıladığı ve ihmal ettiği rahatsızlık aslında bilindiğinin aksine tedavi edilebiliyor. Avrupa genelinde başarı şansının yüzde 60 olduğu tedavilerin bir kısmı ilaçla yapılırken bir kısmı da cerrahi operasyon ile yapılıyor.

“İdrar kaçırma çaresiz değildir”

Avrupa Üroloji Haftası’nın tedavi olmayan insanlara yönelik seçtiği ‘İdrar Kaçırma’ konusu bilinçlendirmeye yönelik işlendi. Eskişehir Şehir Hastanesinde Üroloji Uzmanı olarak görev yapan Dr. Coşkun Kaya ise, idrar kaçırmanın hayat kalitesini düşürdüğünü ve mutlaka tedavi için başvurulması gerektiğini söyledi. İşlenen konuyu, hastalığı ve tedavisini anlatan Dr. Kaya şu ifadeleri kullandı:

“Üroloji hastalıklarına insanların dikkatini çekmek amacıyla Eylül ayının son haftası Avrupa’da ve ülkemizde ‘Avrupa Üroloji Haftası’ olarak kutlanıyor. Her sene bu haftada özel bir hastalığın üzerinde duruluyor. Bu sene ‘İdrar kaçırma’ rahatsızlığı seçildi. Toplumda yüzde 20 sıklıkla görülen idrar kaçırmada, çeşitli nedenlerden dolayı hastaneye başvuru oranı çok azdır. Bu nedenlerden birisi utanma veya çekinmeyken diğeri yaşlılıkla birlikte gelmesinin doğal bir olaymış gibi algılanması oluyor. Oysaki idrar kaçırma çaresiz değildir. İdrar kaçırma özellikle ileri yaşlarda, kilolu olmada, menopozda, prostat ameliyatı geçirenlerde sık görülen bir hastalıktır. İdrar kaçırmanın durumuna göre hastaya ilaç tedavisi veya ameliyat tedavisi uygulanıyor. İdrar kaçırma aynı zamanda yaşam kalitesini düşürür. Uygun şartlar altında uygulanan uygun tedavilerle idrar kaçırma hastalığından hastalar kurtulabilir. İdrar kaçırma rahatsızlığı bulunanların utanmadan veya doğal olarak düşünmeden üroloji hekimlerine başvurmaları gerekiyor.”